|
|
|
|
|
|
Prof. Dr. Deringil: 'Üniversite haksız ithamlarla hedef gösteriliyor'
Boğaziçi Üniversitesi (BÜ) Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Selim Deringil, ertelenen ''Ermeni Meselesi Konferansı'' konusunda, ''Amacımız, iki karşıt ve uzlaşmaz uç arasında bir tercih yapmak değil, bundan bir asır önce yaşamış ve ölmüş olan insanların düşündüklerini, yaptıklarını, yaşadıklarını mümkün olduğunca nesnel bir şekilde ortaya koymanın yolunu aramaktır'' dedi. Prof. Dr. Deringil ve BÜ Tarih Bölümü Öğretim Üyesi Prof. Dr. Edhem Eldem, ''İmparatorluğun Çöküş Döneminde Osmanlı Ermenileri: Bilimsel Sorumluluk ve Demokrasi Sorunları'' konulu konferansın ertelenmesi nedeniyle BÜ'de basın toplantısı düzenlediler. Toplantıda konuşan Prof. Dr. Edhem Eldem, dünkü gelişmeler ışığında BÜ Rektörlüğü'nün ev sahipliğini üstlendiği söz konusu konferansın ertelenmesi yönünde bir karar alındığını anımsattı. Düzenleme Komitesi'nin BÜ mensubu üyeleri olarak, büyük üzüntüyle alınan bu kararın oluşması sürecine katıldıklarını ifade eden Prof. Dr. Eldem, ''Bu konuda idaremizi tamamen desteklemek istediğimizi belirtmek isteriz. Bilimsel özgürlüğü her şeyin üstünde tutan ve bu tutumunu bugüne kadar sorumlulukla sürdürmüş olan bir devlet üniversitesinin haksız ithamlarla hedef gösterilmesi kaygı vericidir. Bu gelişmelerden en çok kayba uğrayacak olan ne yazık ki Türkiye'dir''diye konuştu. Prof. Dr. Eldem, bu kararın ardından ne gibi bir tutum izleneceğinin, konferans düzenleme ve danışma kurullarının biraraya gelip tartışmasıyla ortaya çıkacağını kaydederek, şunları söyledi: ''Bu anlamda şimdiden herhangi bir tahmin veya beyanda bulunmanın yanlış olacağı fikrindeyiz. Ancak gerçekleşememiş bu konferansın, mahiyeti hakkında bir fikir vermek açısından bugün toplantı yapılmış olsaydı açılış konuşmasını yapacak olan meslektaşım Selim Deringil'in bu konuşmasından kısa bir alıntıyı kendi ağzından dinlemenin en doğrusu olacağını düşünüyoruz.'' ''AMAÇ, HUKUKİ BİR TARTIŞMAYA GİRMEK DEĞİLDİR'' Prof. Dr. Selim Deringil de, bu toplantıda ülke tarihinde açıkça irdelenmeyen, belki de karanlıkta kalması tercih edilen bazı konuların tartışılması için biraraya gelindiğini kaydederek, ''Hemen belirtmek gerekir ki buradaki amaç, hukuki bir tartışmaya girmek değildir. Buradaki amaç, görmek, duymak, dinlemek ve anlamak veya en azından anlamaya çalışmaktır'' dedi. Şimdiye kadar bu meselenin hem Türkiye'de hem Ermenistan'da hem de diaspora olarak adlandırılan Ermeni toplulukları arasında tek taraflı olarak tartışıldığını savunan Prof. Dr. Deringil, 1915-1917 olayları ve bu olayların niteliği üzerinde odaklanan bir tartışmada tarafların birbirlerini taban tabana zıt rakamlarla, belgelerle ve sert iddialarla suçladıklarını iddia etti. Prof. Dr. Deringil, şunları kaydetti: ''Bizim amacımız, bu çatışmacı ve kısır üslubu bir tarafa bırakarak meseleyi daha geniş bir tarihi bağlam içinde ele almaktır. Bu nedenledir ki 1915 öncesine de baktığımız gibi sorunun günümüze kadar getirdiği evreleri de göz ardı etmemeye çalıştık. Bu nedenledir ki toplantıya katılanlar her türlü belgeye bakmaya, her türlü yorumu anlamaya özen göstermişlerdir. Bizim amacımız, iki karşıt ve uzlaşmaz uç arasında bir tercih yapmak değil, bundan bir asır önce yaşamış ve ölmüş olan insanların düşündüklerini, yaptıklarını, yaşadıklarını mümkün olduğunca nesnel bir şekilde ortaya koymanın yolunu aramaktır. Bunu yaparken büyük bir ihtimalle her iki tarafın da eleştirilerine maruz kalacağız. Ancak belki de bu, tarihi siyasetten kurtarmanın kaçınılmaz bedeli olabilir.'' Demokratik bir ülkede ilerlemenin tek yolunun, özgürce tartışabilmekten geçtiğini ifade eden Prof. Dr. Deringil, şimdiye kadar bu tür bir tartışma ortamının tam olarak yaratılamadığını söyledi. Prof. Dr. Deringil, ''Oysa bu ülke bundan çok daha iyisini hak ediyor ve buna erişebilecek bilgi ve olgunluğa da sahip'' dedi. Bu arada, öğrencilerden oluşan bir grup da, üniversite önünde hocalarını desteklediklerini belirten bir açıklama yaptılar. (AA)
|
|
|
|
|
|
|
|
|