Baykal'dan AB eleştirisi
CHP Genel Başkanı Deniz Baykal, Türkiye'nin AB üyeliği sürecinde çok yanlış yapıldığını savunarak, ''Çok büyük hatalar yapıldı. Ne teklif edilirse 'İyidir' anlayışıyla 'Aferin' alabilme uğruna işin özü gözden çıkarılmış, iş çığırından çıkarılmıştır. Koca Türkiye, en haklı olduğu davada, en ihtiyaç duyulan konuda elindekini avcundaki israf etti. 'Yanlıştır' diyemedi, sürüklendi gitti'' dedi.
Baykal, partisinin grup toplantısında, Sosyalist Enternasyonal toplantısı nedeniyle İsrail ve Filistin'e gerçekleştirdiği ziyaretle ilgili bilgi verdi. Olumlu izlenimlerle toplantıdan ayrıldığını bildiren Baykal, İsrail ile Filistin'in iki ayrı devlet olarak yanyana yaşama anlayışını karşılıklı olarak paylaştıklarını gördüğünü bildirdi.
Türkiye'nin AB üyeliği konusunda bazı olumsuz gelişmelerin ortaya çıktığını, Türkiye'yi yakından izleyen ülkelerin de gördüğünü belirten Baykal, İsrail Başbakan Yardımcısı Şimon Perez'in bu konuda üzerine düşeni yapmaya hazır olduğunu söylediğini kaydetti.
Perez'in, Türkiye'nin üye olmamasının Avrupa'nın dünyada gelecekte etkin rol oynama şansını kaybedeceği anlamına geldiğini samimiyetle ifade ettiğini söyledi.
''TÜRKİYE-AB İLİŞKİSİ...''
Dış politikada olumsuz gelişmeler yaşandığını ifade ederek konuşmasını sürdüren Baykal, Türkiye'nin AB ile ilişkisi konusunda ''Özel statü'' kavramının ortaya atılmaya başlandığına dikkati çekti. Baykal, bunun herkes için büyük hayal kırıklığı yarattığını kaydederek, şunları söyledi:
''Şimdi resmi ağızlardan değil de yavaş yavaş, 'Siz üyeliği bir kenara bırakın, bunun bir sürü güçlüğü var. Özel statü içinde AB ile ilişki kurmayı düşünmez misiniz?' denilmeye başlandı. Getirilen en son emrivaki budur. Avrupa'da 25 ülke üye oldu. Biz, en eski ilişki kuran ülkeyiz, Gümrük Birliği'ni üye olmadan gerçekleştiren tek ülkeyiz. 1963'de bu yola çıktık. 42 yıldır bu yolda yürüyoruz. Hepsini aldılar, AB projesinin en inançlı savunucularından olan Türkiye'ye 42 yıl sonra 'Özel statü olmaz mı?' deniliyor. Ne zaman, Kızılay Meydanı'nda gündüz havai fişek atıp AB Bayramı kutlandıktan sonra... Çok acı bir manzara, geçiştirilecek bir tablo değil. Bunu 'Aldırmayın' diye sona erdirmek mümkün değil, bu arayış başladı.''
CHP'nin, İlerleme Raporu açıklanmadan bu konuda uyarılarda bulunduğunu belirten Baykal, ''6 Ekim'den itibaren bize özel statü söyleniyor. Bu raporla bize bu kabul ettirildi'' dedi. Baykal, hükümetin bunu ''Yok saymayı'' uygun politika olarak gördüğünü ifade ederek, ''Onlar da 'Duymuyorsan, açık söyleyelim' deyip, gelip söylediler. Maalesef AB süreci çok yanlış, çok kötü yönetildi. Çok büyük hatalar yapıldı. Ne teklif edilirse 'İyidir' anlayışıyla 'Aferin' alabilme uğruna işin özü gözden çıkarılmış, iş çığırından çıkarılmıştır'' diye konuştu.
''TÜRKİYE'YE HAKSIZLIK...''
Türkiye'ye tarihinin en büyük haksızlıklarından birinin yapıldığını belirten Baykal, bunun, AB'nin siyasal, moral ve etik yapısına büyük zarar verdiğini söyledi. ''Özel statü''nün rapordaki ''Ucu açık'' lafının içinden çıktığını kaydeden Baykal, şöyle konuştu:
''Koca Türkiye en haklı olduğu davada, en ihtiyaç duyulan konuda elindekini avcundaki israf etti. 'Yanlıştır' diyemedi, sürüklendi gitti. 6 Ekim'de durabilseydi en saygın konumdaydı, 17 Aralık'ta dursaydı ne olurdu... Türkiye vahim hatalar yaptı, durması gerektiği noktada durmadı, 'Hayır' demesi gerektiği noktada demedi. Bunu bir an önce değiştirmek gerekir. 'Bozmayalım süreci', bozmazsak ne olacak? Gayrimeşru saydığımız Güney Kıbrıs'ı meşru bir muhatap olarak kabul edeceğiz. Başbakan, Papadopulos ile her türlü diplomatik kuralı bir tarafa bırakarak ayaküstü konuştu. KKTC yöneticileri tepki gösteriyor. Bizimki, Papadopulos'un muhatabı olmayı kabul ediyor.''
(AA)
|