kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Erdal Safak @ SABAH
 

Hayırda hayır aramak

Sadece AB'nin 25 üyesi değil, Ankara da bu hafta sonu Fransa'da yapılacak Avrupa Anayasası referandumuna kilitlendi.
Avrupalılar'ın korkusu, Fransızlar'ın "hayır"ıyla AB'nin belirsizliğe, hatta çözümsüzlüğe sürüklenmesi. Ankara'nın kaygısı ise kendi derdine düşecek AB'nin genişleme sürecine ara vermesi ve Türkiye ile müzakereleri askıya alması.
Ancak biz Fransa'nın ret oyundan sonra ortaya çıkacak yeni koşulların Türkiye'ye zarardan çok yarar getireceğine inanmaya başladık. Özellikle Almanya'da, Schröder koalisyon hükümetini genel seçimleri bir yıl öne çekmek zorunda bırakan Kuzey Ren Vestfalya eyalet seçimlerinden sonra.
Almanya etkenini en sona bırakarak gerekçelerimizi sıralayalım.
Her şeyden önce, Fransızlar'ın Avrupa Anayasası'nı reddetmeleriyle Türkiye'nin üyeliğini Fransa'da referanduma götürme koşulu anlamını, hatta meşruiyetini yitirmiş olacak.
Çünkü o koşul Cumhurbaşkanı Chirac'ın talebiyle, Fransız Anayasası'nı Avrupa Anayasası ile uyumlu hale getirmek için yapılan anayasa değişiklikleri çerçevesinde konuldu. Avrupa Anayasası reddedilince, Fransa Anayasası'ndaki değişikliklerin de geçerliliği kalmayacak.

İmtiyazlı
ortaklık çöpe
İkincisi, AB Anayasası'nın reddiyle, hem Türkiye'ye dayatılmaya çalışılan imtiyazlı ortaklık formülünün, hem de müzakere sürecinde getirilebilecek yeni kriterlerin yasal dayanağı kalmayacak.
İmtiyazlı ortaklık seçeneği AB sistemine bu Anayasa ile monte ediliyor. 57'nci maddede AB'nin komşularıyla imtiyazlı ilişkiler kurabilmesi öngörülüyor. Türkiye karşıtları işte bu maddeye can simidi gibi sarıldılar.
Yine söz konusu Anayasa'da üye olmak isteyenler için "Avrupa'nın değerlerini paylaşmak" diye formüle edilen yeni bir kriterler demeti yer alıyor. Sadece kavram olarak sıralanan bu değerlerin geniş yorumu Türkiye'ye kolayca "Bize uymuyorsunuz" yanıtı verilmesine neden olabilir.
Fransa'da "Türkiye'ye daha kolay hayır diyebilmek için Anayasa'ya evet deyin"
kampanyası yürüten merkez sağdan bir grup da işte bu iki silahı kullandı: Anayasa'daki imtiyazlı ortaklık ve Avrupa'nın değerleri maddeleri.

Blair'e
koz vermek
Üçüncü gerekçemiz iç dinamiklerle ilgili: Fransa'nın "hayır"ı Türkiye'deki reform sürecini hızlandıracak. Bu sonuçtan Türkiye'yi sorumlu tutmaya kalkışacakların ellerini zayıflatmak için Ankara, 3 Ekim'e kadar olan süreçle ilgili yeni bir yol haritası hazırlamak zorunda kalacak.
Gelelim, Almanya faktörüne... Berlin'deki şoka Paris'teki deprem eklenirse, FransaAlmanya fay hattı kırılır. Çünkü iki ülkede de iktidar değişir. Bunun sonucu AB'nin motoru, kalbi, hatta karar merkezi diye tanımlanan FransaAlmanya ekseni parçalanır. Avrupa'nın diğer güçlerinin öncülüğünde yeni oluşumlar doğar.
Böyle bir oluşumun başını da kesinlikle İngiltere çeker. Tony Blair hükümetinin AB vizyonunun Türkiye'nin üyeliğini kolaylaştırdığını, hatta Türkiye'siz bir AB'ye karşı çıktığını hatırlatalım.
Üstelik 3 Ekim'deki müzakereler İngiltere'nin dönem başkanlığında açılacak. Bundan büyük şans olur mu? Yeter ki Babacan'ın da vurguladığı gibi hükümet "Soğukkanlılığını korusun, reform sürecine bağlı kalsın." Ve Baykal'ın dün Kudüs'ten gönderdiği uyarıdan yararlanıp, "AB sürecindeki yönetim yanlışlarını düzeltsin."
Tabii hedefi gerçekten AB üyeliğiyse...

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Nasıl bir milliyetçilik?   / 23-05-2005
 İktidarın rekoru   / 22-05-2005
 Tehlike çanları   / 21-05-2005
 Bağdat'ta ölüm, Şam'da panik   / 20-05-2005
 Puzzle ve parçaları   / 19-05-2005
 Türkiye'ye hakaret   / 18-05-2005
 Diyalog felsefesi   / 17-05-2005
 44774 - 98   / 16-05-2005
 Hayır, bir çiçek daha açmadı   / 15-05-2005
 Rezerv-seçim ilişkisi   / 14-05-2005
ERDAL ŞAFAK
Hayırda hayır aramak
Sadece AB'nin 25...
ALİ KIRCA
Ölüm geni yok!
Kimilerine "iyi" bir haber olarak...
ÖMER LÜTFİ METE
Gerçeğin burcundan
Almanya'da Sosyal Demokratlar'ın...
UMUR TALU
Akıllı olun!
Şöyle bir şey içimize işledi:...
YILMAZ ÖZDİL
100'üklerin Efendisi...
Bağdat Caddesi'nde oturan bir...
ERGUN BABAHAN
Şampiyon haklıdır
Kavgasız yeni bir lig umuduyla...
"Müzakereleri yavaşlatırız"
Başta Ankara olmak üzere Avrupa başkentleri Almanya'daki erken seçimi...
Destek aradı ama eli boş döndü
Kulislere göre Türkiye-ABD arası açılınca boşluğu Yunanistan...
Fener forever
Fener forever
Fenerbahçe Başkanı Yıldırım, "2010'dan önce dördüncü yıldızı takmak...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu