Metin Kalkavan, "Marmaris Maris ve Göcek Marina'yı bilerek olması gerekenden fazla vererek satın aldık" dedi Kalkavan: "Bu yerleri işadamı mantığı ile almadık. Her yıl tatil yaptığımız yerin yabancılara gitmesini istemedik".
Deniz Ticaret Odası Yönetim Kurulu Başkanı Metin Kalkavan, bu yıl bir taraftan sektörün önünü açan projelelere imza atarken, diğer yandan da kardeşleri Nevzat ve Mehmet Kalvan ile birlikte sahibi oldukları ve Türkiye'nin en yüksek kapasitesine sahip Sedef Tersanesi'nde, şu günlerde üçü konteyner ikisi tanker olmak üzere beş büyük gemi inşaa ediyor. Türkiye denizcilikte 2004'te olduğu gibi 2005'te tarihi bir yıl yaşıyor. Kalkavan'ın verdiği bilgiye göre bu yıl Türk armatörler Uzakdoğu'ya 2.5 milyar doların üzerinde bedeli olan 68 büyük gemi siparişinin tamamlanmasını bekliyor. İçerideki tersaneler ise yüzde 70'i ihracat olan 299 gemi siparişini yetiştirmek için gece gündüz çalışıyor. Yani denizde işler yolunda görünüyor. İşte belki bu nedenden olsa gerek, denizcilerin başkanı Metin Kalkavan da 2004 yılında kardeşleriyle birlikte denizle bir ilgisi olsa da farklı bir alana yatırım yaptı. Yapı Kredi'nin iştiraklerinden olan ve Türkiye'nin en güzel tatil köylerinden biri olan Marmaris'teki Maris'i ve Göcek Marina'yı projesiyle birlikte satın aldı. Ardından da bazı çevrelerde Kalkavan'ın buralara hakettiği paradan fazlasını verdiği konuşuldu. Metin Kalkavan, Misafir Odası'na konuk oldu ve hem denizcilik sektöründeki son gelişmeleri hem de neden 'fazla' verdiğini anlattı...
* Sahibi olduğunuz Türkon Holding, geçen yıl Marmaris Maris Tatil Köyü ve Göcek Marina'yla satın aldı. İlk kez bu yatırımlarla denizden karaya çıktınız. TUI'nin, fazladan 6-7 milyon dolar daha fazla verdiğinizi, özetle değerinin üzerinde para ödediğinizi yolunda sizi eleştirdiği yazıldı. Fazla ödediğinizi düşünüyor musunuz? Ya da ödediyseniz neden fazla ödediniz? Hayatta her şey para değil. Biz diğer işadamlarından çok farklıyız. Biz çok sevdiğimiz, tatilleri sürekli olarak ailece geçirdiğimiz için, teknemizle sürekli kaldığımız için buraları satın aldık. Turizm bizim hobimiz. Evet doğrudur 8 ay önce oraya ödediğimiz para biraz pahalı kalmış olabilir, ama bugünün şartlarına bakınca çok yerinde bir yatırım ve fiyat olduğunu düşünüyoruz. Zaten böyle şeyleri piyasaya bırakmak lazım. Hem sevdiğimiz için satın aldık, hem de buraların yerli kalmasını istedik. Bizim arkamızdan teklif verenin TUI olduğunu biliyorduk, buraların yabancılara geçmesini istemedik.
YAŞAM PENCEREMİZ * Grubun turizm yatırımlarının ağırlığı artıyor mu? Artmıyor. Turizm hobimiz. Gönül verdiğimiz, sevdiğimiz için bu yatırımları yapıyoruz. Biz kara tatillerimizi hep Maris'te yapardık. Herkese gitmelerinitavsiye ederdik. Bizim için Maris ve Göcek, yaşantımızı etkileyen, değiştiren, ağır çalışma ortamından bir az olsun nefes aldıran yerler. Yaşam penceresi yani, işadamı mantığıyla yatırım yapmadı. Her ne kadar Göcek projesi 100 milyon doların üzerinde bir proje olsa da bizim için önemli olan oralardan keyif almamız.
* Ne kadar para ödediniz ? Bu iki yerle ilgili yeni yatırım planlarınız var mı ? Holding olarak denizi de barındıran yatırımlar yaptık. Robinson Club'ın işlettiği Marmaris Maris'i 24.5 milyon Euro'ya satın aldık. Üç ay sonra da Göcek Marina ve Göcek projesini 42. 5 milyon dolara satın aldık. Orada büyük proje var. 256 dönümlük bir alanda 130 villa, 600 yatak kapasiteli bir apart oteli barındıracak.
700 MİLYON DOLARLIK YATIRIM * Sahibi olduğunuz Sedef Tersanesi şu anda diğer tersaneler gibi tam kapasite çalışıyor mu? Biz bu yıl üçü konteyner, ikisi tanker olmak üzere beş gemi çıkarıyoruz tersaneden. Sedef şu andaki en büyük tersane. Dünyada doluluk oranı en yüksek tersanelerden bir tanesi zaten. Şu anda 100 milyon Euro'nun üzerinde cirosu var. Gemileri de dışarıya değil, kendi armatörlük firmamıza yapıyoruz. Kullanıyoruz, işimize gelmediği zaman veya kârlı bulunca satıyoruz. Tersaneye gemi siparişlerinin bir bedeli olarak neredeyse 700 milyon dolarlık bir yatırım yaptık.
* Ataköy Marine, Crown Plaza, Galleria, denizcilerin yani armatör ve gemi inşaa sanayicilerinden oluşan bir konsorsiyumun oldu. İşletme size geçtikten sonra neler oldu? Kârlı bir işletmeye dönüşecek mi sizce Ataköy projesi? Biz oranın 33 yıllığına işletme hakkını 200 milyon dolara aldık. İddiamız burayı kârlı hale getirmek kuşkusuz. Orası devletteyken geçen yıl 8 milyon dolar gelir elde etmiş. Yani faizini bile ödemez! Özelleştirme işte bunun için yapılmalı zaten. Düşünün ki biz daha hiç yatırım yapmadan bu yıl geliri 12 milyon doların üzerine çıkarıyoruz.
* Hiç yatırım yapmadan nasıl oluyor da gelir artıyor. Biz sadece işletme mantığını değiştirip, eli taşın altına koyarak yapacağız bu geliri. Patronun devlet olduğu bir yerde olay, popülizme gidiyor. Onun tanıdığı, bunun tanıdığı derken iş ehil olan kişilerden torpillilere geçmiş. Ataköy'de bunu değiştirdik. Ataköy'ün bir kısmının insane deposu olarak kullanıldığını düşünüyorum. 10 kişinin yapacağı işe 20 kişiyle yapmak yanlış.