| |
|
|
Tehlike çanları
Başbakan Erdoğan'ın aklında erken seçim varsa, kendisine bağlı birimlerce hazırlanan rapor, bu planlarını rafa kaldırmaya yeter de artar bile. Çünkü raporda AK Parti'nin 2.5 yılını dolduran iktidarında Türk halkının durumunda bir arpa boyu düzelme olmadığı itiraf ediliyor. Sosyal güvenliği konu alan resmi rapora göre, nüfusun yüzde 27'si yoksulluk sınırının altında yaşıyor. Anlamı: 19 milyon vatandaşımız ya da her 4 kişiden biri, günde 2 doların altında gelirle hayata tutunmaya çalışıyor. 2001 krizi sonrasında da yoksulluk oranı bu kadardı. Devlet İstatistik Enstitüsü'nün 2002'de yaptığı araştırmada halkın yüzde 26.96'sının yoksulluk sınırı altında yaşadığı ortaya çıkmıştı. AK Parti sadece mevcudu korumayı "başarmış", o kadar. Erdoğan iktidarının başında, "Bizden iki yıl bir şey istemeyin. Üçüncü yıldan itibaren düzelmeyi hissetmeye başlayacaksınız" demişti. Halk bu toplumsal sözleşmeye bağlı kaldı. 2 yıl boyunca dişini sıktı, bir şey istemedi. Hatta verdi. Dolaylı vergilerdeki artış, katlanılan fedakârlığın boyutlarını göstermeye yeterli: AK Parti'nin iktidara geldiği 2002'de dolaylı vergilerin GSMH'ye oranı yüzde 11'di, geçen yıl yüzde 14.9'a çıktı. 2005 bütçesinde yüzde 16.4'e yükselmesi hedefleniyor. Yine 2002'de dolaylı vergilerin toplam vergi gelirlerindeki payı yüzde 66.4'tü. Ertesi yıl yüzde 67.1'e çıktı, 2004'te yüzde 69.2'ye. Bu yıl yüzde 70'te kalırsa şükredin, zira tahminlere göre yüzde 72'yi aşacak. Gelir dağılımında adalet ile dolaylı vergiler arasında ters orantılı ilişki var. Dolaylı vergiler ne kadar yüksekse, gelir dağılımı o kadar bozuk oluyor. Çünkü ödeme gücüne ve kazanca değil; tüketime göre, her gelir dilimindekilerden aynı oranda alınıyor. Bu da yoksullaşmayı yaygınlaştıran bir etki yapıyor. Hükümet umudunu dolaylı vergilere bağladığına göre, karşımıza şöyle bir açmaz çıkıyor: Dolaylı vergiler arttıkça yoksulluk yaygınlaşıyor. Yoksulluk yaygınlaştıkça dolaylı vergiler artırılıyor. Son kamuoyu araştırmalarında halkın yüzde 70'e yakınının gelecek iki yıl için karamsar olduğu ortaya çıktığına göre, AK Parti için tehlike çanları çalmaya başladı demektir. Acaba duyuyorlar mı?
|