|
|
|
|
|
|
AİHM'de en kısa savunma
Hükümeti temsil eden avukat, AİHM'de açılan "Leyla Şahin'in eğitim hakkının kısıtlanması" davasında 10 dakikalık kısa bir savunma yaptı: "Eğitimi düzenlemek hükümetin yetkisindedir, özgürlüklerin kapsamı genişletilmiştir, genişletilmeye devam edilecektir."
AİHM'de en kısa savunma
AK Parti Hükümeti, AİHM'de türban yasağına karşı Türkiye tarihinin en kısa savunmasını yaptı. Duruşma 65 dakika sürdü, Hükümetin savunması ise 10 dakika. Hükümet, türban yasağını, "eğitimde düzenleme yapma yetkisi olduğu ve özgürlükleri genişletmeye de kararlı olduğu" şeklinde ilginç bir ifadeyle savundu.
Avrupa İnsan Hakları Mahkemesi'nde, Abdullah Öcalan'dan sonraki en önemli dava olan 'türban' konusunda dün savunmalar verildi. AK Parti Hükümeti, bu davada, AİHM'deki davalarda Türkiye tarihinin en kısa savunmasını yaptı. AİHM'nin 17 yargıçtan oluşan ve temyiz niteliğindeki Büyük Dairesi dün, İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi'ne türbanıyla alınmayan eksi öğrenci Leyla Şahin'in açtığı davayı görüşmek üzere toplandı. Büyük Daire, tarafların savunmalarını dinledi. Ancak, Türkiye Hükümeti sadece 10 dakika süren savunma yaptı ve duruşma 1 saat 5 dakikada tamamlandı. AİHM Başkanı Luzius Wildhaber, duruşmadan sonra, Büyük Daire'nin kararını en erken 5 ay sonra açıklayacağını bildirdi. Büyük Daire'nin, daha önce oybirliğiyle Türkiye'nin üniversitede türbanı yasaklamasının "hak ihlali" olmadığına hükmeden 4. Daire'nin kararını teyit etmesi bekleniyor. Strasbourg'da dün sabah yapılan duruşmada, Türk hükümetini, avukat Münci Özmen, Leyla Şahin'i ise avukat Kazım Berzeg savundu. Türkiye'nin savunmasını yapan avukat Özmen, kısa bir konuşma yaparak, "devletlerin kendi yetkilerini kullanarak eğitimde düzenleme yapma hakkına sahip olduğunu, Türk hükümetinin de özgürlüklerin kapsamını genişlettiğini ve genişletmeye devam edeceğini" vurguladı. Leyla Şahin'le ilgili AİHM 4. Dairesi'nin kararının teyidini isteyen Özmen, üniversitelerden atılanlara af çıkmasına rağmen Şahin'in eğitimine devam etmediğini de kaydetti.
EĞİTİM HAKKI İHLALİ Şahin'in avukatı ise, müvekkilinin İstanbul Üniversitesi Tıp Fakültesi öğrencisi olarak 1998 yılında derslere türbanla girmek istemesi sonucu aldığı disiplin cezasının, Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'ne ihlal olduğunu söyledi. Avrupa'nın hiçbir ülkesinde üniversitelerde türban yasağı olmadığını, Fransa'daki yeni uygulamanın ise sadece reşit olmayanları kapsadığını belirten Avukat Berzeg, Türkiye'de ise laiklik anlayışının farklı değerlendirildiğini, din özgürlüğüne kısıtlamalar getirildiğini, sadece Müslümanlara değil Hıristiyan ve diğer dinlere mensup kişilere de kısıtlamalar getirildiğini savundu. Büyük Daire'nin "Müvekkilinizin eğitim hakkı mı, yoksa din ve vicdan özgürlüğü mü kısıtlanıyor?" sorusuna Berzeg, "Eğitim hakkı kısıtlanıyor. Ama, din ve vicdan özgürlüğü de ayrı tutulamaz" cevabı verdi.
İLK KARAR: İHLAL DEĞİL AİHM 4. Dairesi, 29 Haziran 2004 tarihinde aldığı kararda, Türkiye'de üniversitelerde uygulanan türban yasağının Avrupa İnsan Hakları Sözleşmesi'nin ihlali olmadığını bildirmişti. AİHM'in gerekçeli kararında, Leyla Şahin'in üniversiteye kayıt yaptırmadan önce bu yasağı açıkça bildiği, her kurumun kılık-kıyafet yönetmenliği olabileceği belirtilmiş, Türkiye'de türbana müdahalenin gerekliliği konusunda birbirlerini tamamlayan laiklik ve eşitlik ilkelerinin temel alındığının gözlendiği ifade edilmişti.
FİKRET AYDEMİR BRÜKSEL
|
|
|
|
|
|
|
|
|