SABAH - 18/05/2005 - Ölenlerin ruhu gece yarısı çıkıyor

Şu an 18 Mayıs 2005 - Çarşamba tarihli sabah.com.tr'yi okumaktasınız.
Bugüne ait sabah.com.tr içeriği için tıklayın »

	Son Dakika

	Yazarlar

	» Günün İçinden

	Ekonomi

	Gündem

	Siyaset

	Dünya

	Spor

	Hava Durumu

	Sarı Sayfalar

	Ana Sayfa

	Dosyalar

	Arşiv

	Etkinlikler

	Günaydın

	Televizyon

	Astroloji

	Magazin

	Sağlık

	Cumartesi

	Aktüel Pazar

	Otomobil

	İşte İnsan

	Sinema

	Turizm Rehberi

	Çizerler

Google Arama

Ölenlerin ruhu gece yarısı çıkıyor

İnsan bedenindeki enerjiyi görüntüleyen kameranın mucidi Prof. Konstantin Korotkov'un yaptığı deneylere göre, ölülerin enerji alanları gece yarısı aktifleşiyor.

Rus Bilim adamı Prof. Konstantin Korotkov'un eğlence olsun diye icat ettiği kamera ruhun bedenden ayrıldığı zamanı saptamakta kullanılıyor. Adli tıp enstitüleriyle ortaklaşa yaptığı çalışmalar sonucu ölen insanların enerji alanlarının gece yarısı aktifleştiğini söyleyen Korotkov, "Zaten biz geceleri ruhların gezindiğine inanmaz mıyız?" diyor. Prof. Konstantin Korotkov Rusya'nın St. Petersburg Devlet Teknik Üniversitesinde fizik profesörü olarak çalışıyor. Gaz Deşarj Vizüalizasyon (GDV) tekniğinin mucidi. Prof. Korotkov Rusya'da geliştirdiği bu tekniği bir kameranın yardımıyla insan vücudundaki enerji alanının incelenmesi ve görüntülenmesinde kullanıyor. "Bu teknik insan bedeninin çevresinde bulunan enerji alanını herkesin görebileceği şekilde görüntülemeye yarıyor" diyen Korotkov'a göre bu enerji alanını okuyabilmek fiziksel bedenden alınan verilerin çok ötesinde bilgilere ulaşmamızı sağlıyor. Bunlardan en ilginci ise ölünce ruhun bedenden hemen ayrılmaması.

- Enerji alanını görüntüleyen bir kamera yapmak nereden aklınıza geldi? Bu kamera ne işe yarar?
Açıkçası ben bu kamerayı öncelikle bir eğlence aracı olarak yapmıştım ama daha sonra parapsikologlar ve doktorlar bu cihazı görünce çok beğendiler ve hastalıkların teşhisinde ve tedavisinde önemli olduğunu söylediler. Şu anda Rusya'da bir çok tıp merkezinde kullanılıyor. Vücuttaki güçsüz alanları belirleyip analiz ve tetkik yapmaya yarıyor. Kamerayla ayrıca insanların stres düzeylerini de ölçüyoruz.

ELLER AYNA GİBİ
- İnsanın enerji alanını nasıl saptıyorsunuz?
Bizim için önemli olan insanın elleri

ve parmakları. Çok kısa elektro manyetik rezonans uyguluyoruz ve belli bir emisyon alıyoruz. Dolayısıyla vücut ışıkla birleşiyor. Biz bu kamerayla 10 yıl boyunca klinik denemeler yaptık. Bunun içine tıp enstitüleri ve doktorlar da girdi ve bu kamerayı incelediler. Bir insanın yaşamdaki enerji alanı aktif, pasif, sabit ve istikrarlı veya tamamen dalgalı olabilir. Vücudun etrafındaki enerji alanlarını insanların ellerinden ve parmaklarından saptıyoruz.

- Bu ölçüm ile psişik kabiliyeti olan insanlar var mı yok mu sorusuna da yanıt aradığınız doğru mu?
Evet. Rusya'da ben medyumum diyen çok kişi var. İnsanlar bu şekilde para kazanıyorlar. Bunu araştırmak için araçlar geliştirdik. Belli süreçlerden önce ve sonra o insanların enerji alanını ölçtük. Gerçekten psişik yetenekleri olan kişilerin enerji alanında belirgin bir değişim gözlemledik. Örneğin psişik kabiliyetleri olduğunu söyleyen 60 kişi üzerinde deney yapmıştım. Kişilerin yüzde 20'sinde psişik kabiliyetlerin olmadığı ortaya çıktı. Yüzde 80'inde aslında bu tarz bir yetenek olduğu fakat ortaya çıkmadığını gördüm. Onları enerji alanlarını görüntüleyerek bir nevi tedavi etmeye çalıştım fakat sadece dört kişinin gerçekten psişik kabiliyeti olduğunu belirledim.

ÖLÜM ŞEKLİ ÖNEMLİ
- Ölüm sonrasında da bir insanın enerjisi ölçülebiliyor mu?
Evet. İnsanların öldükten sonraki enerji alanlarını da ölçüyoruz. İki sene adli tıp enstitülerinde çalışma yaptık. Bu yaptığımız çalışmalarda parmaklardan ölmüş Kameranın çektiği bir aura.

insanların enerjilerini ölçtük ve cesetleri 70 saate kadar inceledik. Amacımız ölüm sonrasında insanların enerji alanındaki değişime bakmaktı. Çeşitli sebeplerden ölen kişilere bu uygulamayı yaptık ve hepsinde değişik sonuçlar çıktı. Kısacası ölümün tipine göre enerji değişiyor. Örneğin ölüme yakın bir kişinin enerjisi ince bir çizgi olarak çıkarken, sağlık sebeplerinden ölen bir kişinin enerji çizgisinde ise ilk başta yüksek sonrasında ise düzleşen bir tablo görüyoruz. Eğer bir kişi dramatik ölüm yaşadıysa, yani enerji doluyken kaza olmuşsa enerji alanının aktivitesi yüksek çıkıyor. Fakat birkaç saat içinde düşüş sağlıyor ve düz oluyor. Son ölüm tipi ise intihar, boğulma ve cinayet gibi olanlar. Bu tip ölümlerde kuvvetli enerji aktivitesi söz konusu oluyor.

- Bu, ruhun bedenden hemen ayrılmadığını mı gösteriyor?
Ölümden sonra her şey durmuyor. Ruhun ayrılma süresi zaman alıyor. Bizim ölmüş bedenlerin üzerinde yaptığımız 70 saatlik deneylerde özellikle gece yarısı enerji alanlarında çok büyük aktiviteler tespit edildi. Zaten normal hayatımızda da gece yarısı ruhların dolaştığına inanıyoruz. Hepimiz mezarlıkta geceleri ruhların dolaştığını inanmaz mıyız? Gece yarısı saptadığımız bu aktivite bence ruhların bedenden ayrılmamış olabileceğine işaret ediyor. Enerjimiz ruh ile bağlantılı. Bizler enerji alanlarıyla yani ışıkla yaşıyoruz. Dolayısıyla vücudumuza baktığımız zaman davranışlarımızı ve özelliklerimizi kuantum biyofizik olarak ele almalıyız.
-BİTTİ-

Zeynep ATILGAN/HABER MERKEZİ