| |
|
|
Bütün torunlar bir gün dede olur... Ya toplumlar?
Büyük torunum Faruk, 1.5 yaşında. Çalışkan bir öğrenci olacağı şimdiden belli. Her şeyi hızla anlayıp, öğreniyor. Erkek olduğu için de, en önce korkutmayı öğrendi. Televizyonda National Geographic kanalından, aslanların bütün yaratıkları korkuttuğunu öğrenmiş. Bu yüzden, aslan kükremesini çıkardığı zaman herkesin ve her şeyin korkmasını bekliyor. Bir parmak boyu ile karşıma geçip kükrüyor. Ben de ellerimle yüzümü kapatarak "Beni korkutma" diye yalvarıyorum. O zaman kahkahalar atıyor. Geçenlerde bahçedeki çeşmenin musluğunu açmaya çalıştı. Musluğu çevirmeye gücü yetmeyince, musluğa kükredi. Musluğun korkup, suyunu akıtması gerekirdi. Baktım ki musluk korkmuyor, Faruk hayal kırıklığına uğramasın diye, koşup ben açtım. Su akınca Faruk yine bir kahkaha attı. Musluğu da korkuttuğunu görerek rahatladı. Geçen ay Faruk'un anne ve babasına Fransa'dan genç bir çift misafir geldi.. Onların da Faruk'tan birkaç ay küçük Benjamin adında bir bebekleri vardı. Faruk bu bebekle tanışıp, karşı karşıya kalınca, ona hemen kükremiş. Bu Fransız bebek de korkup ağlamaya başlamış. Fransa'dan gelen misafirler üç gün kaldıktan sonra Paris'e geri döndüler. Sonra telefonla haberleri alındı. Faruk'un kükreyerek korkuttuğu Benjamin de, Faruk'tan İstanbul'da öğrendiğini Paris'te uygulamış. Paris'teki yaşıtı arkadaşlarıyla beraber olduğu gün onlara kükreyip korkutmuş. Fransız bebekler ağlaya ağlaya bir hal olmuşlar. Geçen hafta Benjamin, annesi ile iki günlüğüne yine geldi İstanbul'a. Faruk'la buluştular. Baktım Faruk'la karşılıklı birbirlerine kükreyip duruyorlar ve ikisi de korkmak yerine kahkahalar atıyorlar. Hayat böylece akıp geçmekte. Küçük torunum Cem henüz üç aylık olduğu için, ne korkmayı, ne korkutmayı biliyor. Torunlarımı gözlemleyerek insanın gelişmesi sürecini izlerken, doğal olarak toplumların gelişmesine de takılıyor aklım. Toplumların da bireyler gibi, bebeklik, çocukluk, ergenlik, gençlik, olgunluk gibi dönemleri yok mu? Bu doğruysa, neden bazı toplumlar çocukluktan ergenliğe geçiş sürecini daha uzun yaşıyorlar? Acaba toplumsal hafıza, bireysel hafızadan daha mı zayıf? Benim torunum Faruk da, bütün torunlar gibi büyüyecek ve kükreyerek korkutmanın komik olduğunu anlayacak. Belki o da 60 yıl sonra benim bu gün yaptığım gibi, kendi torununun kükreyerek muslukları bile korkutmayı çalışmasına bakıp gülecek. Acaba o zaman da toplumun önüne hala birileri, korkulması değil anlaşılması gereken şeyleri sürüp, korkutmaya çalışacaklar mı? Böyle olmaması gerekir oysa. Çünkü insanlık "Korku Çağları"nı da yaşadı ve geride bıraktı. Şimdi "Bilgi ve İletişim Çağı"ndayız. Acaba neden bazı toplumlar, bireyler gibi bebeklik dönemini döne döne yaşamayı tercih ediyor?
|