| |
AİHM yolları taştan
AKP iktidarı, yeni ceza yasasındaki ifade hürriyetini kısıtlayıcı hükümlerde inat ettiğine göre bize düşen de yeni yeni taktikler geliştirmek olmalı. İlk akla gelen önlem, yazması nihayet 25 dakika sürecek bir yazı için 25 saat düşünmek ve yutkunmak olmalıdır. Tabii her yazar, bu kadar düşünmek zorunda kalınca günlük gazete baskıya zor yetişir biraz. Ben, kendime özgü tedbirler icat etmek için gücüm yettiğince çalışıyorum, kafamdan pancar motoru gibi sesler gelmeye başladı. Çünkü şunu anladım, siyasetçi dostlarımız gazetecileri içeri tıkmaya kararlı görünüyor. Bu arada, halkımız bize sahip çıkar diye düşünen varsa, bunu unutsun. Halkımızın, bazı tür gazetecilerin yıllardır sergiledikleri şımarıklıklara nasıl kinlendiğini bilemezsiniz. Bir de buna, "sallandıracaksın Taksim'de beş kişiyi" zihniyetini ekleyin, öyle karar verin. Bendeniz, naçizane bir çözüm olarak iki noktai nazar üzerinde durulabileceğini düşünmekteyim. Birincisi şu; gazete hukuk servisleri şimdiden "AİHM yollarını" kolaylaştıracak teknikleri geliştirmelidir. Şimdiye kadar genellikle, "İnsan hiç kendi ülkesini yabancı mahkemeye şikayet eder mi?" şeklinde düşünmekteydik ama galiba başka çare kalmayacak. AİHM ile "online" bağlantı şart oldu. Anında görüntü. Gazeteci daha içeri girmeden kararı çıkarttıracaksın. İkinci önlem; günlük makalede mümkün mertebe dış politikaya sarkmaktır. "Yerli konu" tehlikeli, futbol mutbol yazayım deseniz de, yakayı kurtaramazsınız. Her gün tenis de yazılmaz! Kanunda bir "milli hassasiyetler kavramı" var ki, çek çekebildiğin yere. O zaman sen de otur Malezya'ya giydir. Oradan, Endonezya'ya geç, oradan Etiyopya'ya! Arada bir de Amerika'ya bindir. Kardeşim, bu Amerikalılar hiç mi utanmıyorlar, Guantanamo'da yargısız infaz yapmaya? Nerede hukuk, nerede BM? Ayrıca, uçsuz bucaksız bozkırlarda, bir defada 120.000 sığırı kafalarından vurup, hızarlarla keserek hayvanlığa karşı da suç işliyorlar. Olmaz ki canım! Yalnız, Amerikalılar'ın bir yılda 70 milyar dolarlık sığır etini mideye indirdiğine bakıp da, bizim yerli hayvancılığın niçin yerlerde süründüğünü sormaya kalkışmayacaksın! O konu yerli bir konu olmuş oluyor. Dedik ya, yerli konu yasak, nereden ne tutturulacağı bilinemez. Halkı, toplu olarak "hayvancılığa teşvik" suçundan dava açabilirler. Yeni kanun yüzünden, bırakın hayvancılığa teşviki, insanlığa toplu teşvik bile suç oldu. İnsanlığa teşvik değil, "toplu teşvik" suç, karıştırmayın. Dünyada konu bitmez. Alın işte Özbekistan. Bir kaynak diyor ki, İslamcılar ayaklandı, bir başka kaynak diyor ki, halk fakirlik ve baskıya başkaldırdı. Yerli bir meseleyi ele alıp da, "İslamcılık, fakirlik, baskı" falan diyemeyeceğine göre, Özbekistan üzerinden istediğini yazabilirsin. Özbekistan mahkemeleri peşimize takılacak değil ya! Bizim saftirik meslektaşlar, "AKP tarihten ders almıyor" şeklinde dersler vermeye çalışıyorlar. Yahu, tarihe gitmeye ne hacet? Başbakan Erdoğan, bizzat kendisi şiir söylemekten içerde yatmadı mı?
|