| |
|
|
Sarı rakı içer misiniz?
Tekel'in alkollü içkiler bölümünü alan Mey firması 'Altın Seri' kapsamında yeni bir 'Tekirdağ Rakısı' üretti. Bunun iki önemli özelliği var: 1) 'Göbeğin göbeği'. Yani damıtım sürecinde ortaya çıkan en iyi, en kaliteli, en lezzetli kısımdan (tam ortasından) yapılıyor. Tattım, gerçekten nefis. 2) Meşe fıçılarda bekletildiği için rengi açık sarı. Viskiyi andırıyor. Tartışma tam bu noktada: Onca yıl su gibi şeffaf rakıya alıştıktan sonra, sarı rakı içilir mi? Böyle bir rakıyı erbabı garipsemez mi? Ne yalan söyleyeyim ilk gördüğümde ben de şaşırdım. Tuhafıma gitti: Sarı rakı mı!? İçtiğimde çok beğendim. İyi ama acaba şu sarı rengi kanıksayabilir miyim? 'Alıştığından vazgeçme' diye bağıran içimdeki o muhafazakâr sesi susturabilir miyim? Tabii bu hisse sadece ben sahip değilim. Milliyet gazetesinde geçen hafta ünlü rakıcılar konuyu tartıştı; bazısı sarı rakıyı veto etti. Serdar Turgut ise iyice coştu, rakı tutkunu dedesini de hatırlayarak kesin yargısını verdi: 'Sarı rakı insanlık suçudur!' (Akşam, 13 Mayıs) Eğer bir konu böyle hararetle tartışılıyorsa... O zaman mesele; kişisel tercihlerden yani psikolojiden çıkmış, sosyolojinin ve tarihin alanına girmiş demektir. Soralım: Bu tepki niye? Nedeni şu: Bizim genel olarak alkollü içki, özel olarak da rakı kültürümüz güdük bırakıldı! Buna da içkideki devlet tekeli yol açtı. Halbuki Osmanlı'da 'Deniz Kızı' adıyla rakı üretiyordu. Bir başka örnek: Özel sektörün rakı üretmesi yasaklanmadan önce İzmir'de 'Kabadayı Rakısı' ve 'Çeşme Rakısı' vardı. Eğer iş özel sektöre kalsaydı... 'Ürün çeşitliliğini artırmak' ve 'farklı zevklere hitap etmek' için sarı rakı belki 50 yıl önce piyasaya sürülürdü. Böylece biz de onu çoktan kanıksamış olurduk (tercih ederdik, etmezdik; o ayrı konu.) Halbuki şimdi 'gecikmiş' bir tartışma içindeyiz. Dedemizin, babamızın fi tarihinde yapması gereken tartışmayı mecburen bugün biz yapıyoruz. Not: Merak etmişsinizdir... Sarı Tekirdağ Rakısı, içine su katılınca ne oluyor?' İki bardağa aynı miktarda rakı ve su koyarak denedim. Sonuç: 'Normal' rakının rengi süt beyaza, 'yeni' Tekirdağ'ın rengi ise 'yeşile çalan sarı tonlu beyaza' dönüyor (tuhaf bir anlatım oldu ama gerçek bu!) Loş ortamlarda fazla dikkati çekmez ama mesela açık havada öğleden sonra rakısı içenler farkı hemen görür. Beyazlaşma vaziyetine ne dersiniz bilemem ama lezzeti için 'Tekirdağ-Altın'ı denemenizi öneririm.
|