Sabah ve atv'yi Alman Bild satın alsaydı...
Teklife bakın başlığıyla bir yazı yazmıştım. Hatta biraz daha ileri gidip, "ahlaksız teklif" demiştim. Konuyu belki hatırladınız. Alman medya grubu Bild ve Kanada merkezli medya grubu Canwest, Tasarruf Mevduatı Sigorta Fonu'na (TMSF) şu teklifi getirmişlerdi: "Dinç Bilgin'e ait Medya Grubu'nun bazı varlıklarını ve Sabah, atv'nin isim hakların üzerindeki tasarruf yetkinizi devretmeyi planlıyorsunuz. Bunları satın alsak da tek başına işimize yaramaz, İyisi mi Sabah'ı, atv'yi (15 yıllık lisans anlaşmasıyla) çıkaran Ciner Grubu'na ait Merkez Şirketler Grubu'na da el koyun. Nasıl olsa elinizde bizi bile hortumcu sınıfına sokacak yetkiler var. Sonra o şirketleri bize satın. Neyse parası verelim, Türk basınına kalite getirelim!" TMSF Başkanı Ahmet Ertürk ahlakdışı ve hukuki ihtilaf yaratacak teklifi kabul etmemişti. Sonrasında da söz konusu varlıklar Ciner tarafından 433 milyon dolara satın alınmıştı. Bu gelişmeyi neden hatırlattım? Diyelim ki, ahlaksız teklif kabul gördü ve şu anda okumakta olduğunuz gazeteyi Alman medya kuruluşu Bild satın aldı. Sorum şu: Turizm sezonu başlarken, çeşitli Avrupa ülkesinde Türk havayolu şirketlerine karşı başlatılan ve Bild'in de destek verdiği kampanya karşısında, Sabah'ın yaklaşımı ne olacaktı? Dün, haberi okuyucularımıza "Havada kirli savaş" diyerek duyurduk. Hollanda, Onur Air'in yaz sezonu için kiraladığı bir uçaktaki teknik bir eksikliği gerekçe göstererek tüm uçaklarına uçuş yasağı getirdi. Ardından konuyu detaylı incelemediği vurgulanan Almanya, Fransa ve diğer ülkeler de yasak koydu. Tesadüfe bakın ki, eş zamanlı, turizm mevsimi başlama noktasında Bild, THY'yi dünyanın en kötü havayolu şirketi ilan etti. Aynı Bild'in 1.5 ay önce (aynı kriterlere rağmen) THY'yi "dünyanın en iyi 50 havayolu şirketi" içinde göstermişti. Bild, durduk yerde Türk havayolu şirketlerine yönelik "kuşku yaratmaya" yönelik haberi niçin yaptı? Başta Alman olmak üzere milyonlarca Avrupa'lı Türkiye'ye gelecek. Bu pastadan Türk şirketlerinin pay alması istenmiyor. Amaç, Almanların havayolu şirketi seçerken tercihlerini etkilemek olabilir mi? En azından biz bu izlenimi aldık. Belki yanılıyoruz. Ama hiç değilse sorgulama özgürlüğümüzü kullanıyoruz. Sabah'ın sahibi Bild olsaydı, gazetemizin (Muhtemelen Türk kimliğini taşıyacaktı) Genel Yayın Yönetmeni "Havada kirli savaş" başlığını kullanabilir miydi? Ekonomi servisi olarak bu haberi yapabilir miydik? Dün tartıştık. Bir görüş daha ortaya çıktı. Denildi ki: "Belki bu başlığı atamaz, haberi yorumlayamazdık. Ama Bild, Sabah'ı veya etkili başka bir Türk medya grubunu satın almış olsaydı, THY için "en kötü" tanımlamasını yapmazdı." Emin değilim. Bild'in en son tahlilde tercihini Lufthansa'dan veya kendi charter şirketlerinden yana koyacağını düşünüyorum. Çünkü beslendiği kültür, toprak, sermaye orası. Ve etkilendiği kamuoyu Almanya. Sonuç olarak yabancı sermayenin Türkiye'de otomobil, buzdolabı fabrikası sahibi olmasıyla, medyada hakim olması arasında büyük fark var. Elbette kalitesiz ve güvenliğe önem vermeyen, sadece Türk olduğu için bir havayolunu desteklenemez. Böyle bir misyon olamaz. Güvenliği es geçen firma Türk olsa bile mutlaka cezalandırılmalı. Ancak, "ayak oyunlarıyla" haksız bir şekilde önü kesilmeye çalışan şirketlerimizin de yanında olmak görevimiz...
|