kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
  » Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Alparslan Babaoğlu tüm ısrarlarımıza rağmen ne UEKAEnin ürettiği kriptoloji cihazlarını ne de kurumun içini görüntüleme mize izin veriyor. Boynumuz bükük, bahçede çekiyoruz fotoğrafını.
'Şifrelerimizi hiç kimse kıramadı!'
Devreye 1'ler ve 0'lar giriyor
Ascıı büyük harf rehberi

'Şifrelerimizi hiç kimse kıramadı!'

Türkiye'deki tüm kripto cihazları, TÜBİTAK'ın 'Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü'nde üretiliyor... UEKAE'nin müdür yardımcısı Alparslan Babaoğlu gururla, 'milli şifrelerimizin' bugüne dek hiç kırılamadığını söylüyor.

Ulusal Elektronik ve Kriptoloji Araştırma Enstitüsü ne tür 'şifre' makineleri üretiyor? Türkiye'nin ihtiyaç duyduğu her tür bilgi güvenliği cihazı... Bunlar doğrudan telefona ya da bilgisayarınızla modeminiz arasına yerleştirilir. UEKAE'de üretilenler en basit anlatımla; kullanıcının telefon ya da veri haberleşmesini takip edenlerin, konuşulan ya da yazılanları anlamasını engeller.

* Türkiye TÜBİTAK'tan önce kripto cihazları için dışa bağımlı mıydı? Evet. Üstelik bu tür cihazları satın almak kolay değil. Çünkü mühimmat sınıfına giriyor ve üreten ülkeden dışarıya çıkarılması için özel izin gerekiyor. Üstelik yabancı bir ülkeden aldığınız kripto cihazına ne kadar güvenebilirsiniz ki? Bunun en güzel örneğini, I. Körfez Harekâtı sırasında tüm dünya gördü. Saddam Hüseyin'in kullandığı tüm kriptolar kırıldığı gibi, Irak'ın hava savunma radar sistemleri de çökertildi. Çünkü Irak kripto cihazlarını yurtdışından almıştı. Bu yüzden kriptoloji mutlaka milli olmalı. Dışarıdan alırsanız, satan ülkeye karşı hiçbir güvenliğiniz kalmaz.

* İhtiyaç duyan herkes sizin hizmetinizden faydalanabilir mi? Elbette. Müşteri profilimiz sadece kamu kurumlarıyla sınırlı değil. Mesela internet üzerinden bilet satmayı düşünen bir seyahat firması ya da bir banka, "sistemimi güvenli hale getirin" diye bize başvurabilir.

* Peki kamu kullanımı için ürettiğiniz bir cihazı ya da benzerini özel sektöre de satıyor musunuz? Kripto cihazları, belli bir gizlilik düzeyinde muhafaza edilmek zorunda. Dolayısıyla Türk Silahlı Kuvvetleri için geliştirdiğimiz kripto cihazlarını, bunları aynı duyarlılıkla koruyacaklarından emin olmadığımız başka özel ya da kamu kurumuna veremeyiz. Aynı amaca hizmet eden bir cihaz dahi yapsak, kriptografik açıdan farklı olması için tedbir alırız. Bu sadece Türk Silahlı Kuvvetleri için değil, bizden hizmet alan özel ya da resmi tüm kurumlar için geçerli.

* Neden bu hassasiyet? Bu kripto cihazları mahzurlu ellere geçerse sırrı hemen ortaya çıkar mı? Olur mu öyle şey! UEKAE'de kriptografik algoritmaları, tüm gelişmiş ülkelerde yapıldığı gibi Kirchoff prensibine göre tasarlanır. Bu da, makinenin can damarı olan algoritmanın zaten başkaları tarafından bilindiği varsayımı altında tasarlanmasını gerektirir. Tasarlanan algoritma, düşman kripto analist rolündeki bir başka grup tarafından test edilir. Ama algoritmanın başkalarının eline geçmemesi için elimizden gelen tedbiri alıyoruz. Bugüne kadar bize çalınan bir algoritmaya ilişkin herhangi bir bilgi ulaşmadı.

* Pahalı bir sektör mü kriptoloji? Şöyle söyleyeyim; genel anlamda güvenlik sektörü ucuz değil. Zaten askeri ya da diplomatik bilgilerin kriptolanacağı cihazlar da herkesin alıp kullanabileceği türden değil. Bilgi güvenliğini sağlayan koşullar ucuza mal edilmiyor. Dolayısıyla, öyle televizyon fiyatına satılan cihazlar değil bunlar.

GELECEK KUANTUMDA

* Bu güne kadar hiç yabancı kripto analistlerin azizliğine uğradınız mı? Hazırladığınız şifrelerin kırıldığı oldu mu?
Hayır. Bakın size 'The Baltimore Sun' gazetesinin 1995'de yayımladığı bir olayı nakledeyim. ABD Baltimore'da NSA var, biliyorsunuz; "National Security Agency." ABD'nin elektronik istihbarat teşkilatı... Gazete pazar ekinde bu teşkilatı anlatıyor. Burada anlatılana göre 1981'de Türk şifrelerini kıran bölümün başkanı, bir gün bölümünde çalışan insan sayısının 25'ten 10'a düştüğünü fark ediyor ve "burada neler oluyor" diye soruyor. Aldığı cevap çok ilginç; "Yeni Türk şifresini kıramıyoruz." Bu yeni Türk şifresi o yıllarda Türkiye'de yine TÜBİ- TAK'ta geliştirilen ve gemilerimizde kullanıma verilen kripto cihazlarının şifreleri.

* Nedir bu sektörün geleceği? Kuantum fiziğindeki gelişmelere bağlı. Kuantum bilgisayarları gerçekleştirildiği anda, bugüne kadar dünyada yapılan tüm şifreler çöpe gidecek ve anında kırılır hale gelecek.

Şirzat Bilallar


1 2 3 4 5
 
DİĞER GÜNDEM HABERLERİ
 Canavara ceza freni
 Avcı gidiyor, Hayal geliyor
 Bingöl'de 3 asker şehit
 'Geçmişe giderek kilo verdiler!'
 Davaya nakil, müdüre terfi
ERDAL ŞAFAK
Rezerv-seçim ilişkisi
Ekonomi yazarlarının...
ALİ KIRCA
Kimseye etmem şikâyet
One unutulmaz sahneydi öyle:...
ERGUN BABAHAN
Enerjiyi boşa harcamak
Türkiye'nin önündeki en büyük...
MEHMET ALTAN
Yargılamadan korkma, C-4'ten kork...
Aslında Türk usulü...
Bu da Özbekisyan!
Gürcistan, Ukrayna, Kırgızistan ve dün Özbekistan... Köktendinci...
Ermenistan'dan sınır açılabilir iddiası
Türkiye'nin, diplomatik ilişki kurmak için soykırım iddiaları ve...
İlk teklif Le Guen'e
İlk teklif Le Guen'e
Teknik direktör arayışına giren Fenerbahçe ilk görüşmeyi Lyon'dan...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu