Yine Bayrak Krizi

Bu kez Yunan Harp Okulu'nda bir grup faşizan öğrencinin Türk bayrağı üzerine İngilizce küfürler yazması iki ülke arasında yeni bir kriz yarattı

Bayrak, herkesin bildiği gibi bir ulusun sembolü olup herkesin saygısını gerektiriyor. Hele bu bayraklar Türkiye ya da Yunanistan'da dalgalanınca anlam büyüyor. Büyük felaketler de bundan kaynaklanıyor. Önceki hafta Atina'daki Yunan Harp Okulu'nda bir grup faşizan öğrenci tarafından Türk bayrağına karşı yapılan hakaret iki ülke ilişkilerini neredeyse yeni bir krizin eşiğine getiriyordu. Tyunan Harp Okulu'nda ağırlanan Türk Harp Okulu öğrencilerinin koğuşlarında bulunan buruşuk bir Türk bayrağının üzerinde İngilizce küfürler diziliydi. Olayın, Kardak'ta yine az kalsın krizin eşiğine gelinen aslında küçük çaptaki başka bir olay sırasında meydana geldiği anlaşıldı. Yunan Kara Kuvvetleri Komutanı, Türk meslektaşını telefonla aradı, özür diledi ve eylemcilerin yakalanıp okuldan atılacaklarını söyledi. Türk Genel Kurmay Başkanlığı ayaklandı. Basın olaya geniş yer ayırdı. Yunan hükümeti olayı kınadı ve iş, Yunan Harp Okulu'nun disiplin kuruluna kaldı. Failler yakalanacak ve gereğinde okuldan atılacaktı. Yine geçen hafta bir grup Ermeni, Türk Büyükelçiliği önünde "yıllık kınama" eylemi gerçekleştirdi. Her yıl Türk Büyükelçiliği önünde yakılan "yıllık bayrak yakma" eylemi bu kez elçilik önünde yapılmadı. Yunan polisi öyle bir önlem almıştı ki Ermeni göstericiler geçen yıla kadar büyükelçiliğin sokağının başına gelirken şimdi bir üst caddede önlendi. Her yıl büyükelçilik kapısına yapıştırılan "Ermeni soykırımını resmen kabul edin" türündeki bildirinin bu yıl elçilik kapısına yapıştırılmasına izin verilmedi. Göstericiler bu şovdan mahrum kalmamak için gösterinin dağılmasından sonra bir Yunan TV kamerasının önünde "özel şov" yaparak bayrak yakma eylemini gerçekleştirdi. Türkiye'de yaşanan bayrak krizinden bihaber olan Yunan kamuoyu, Türkiye'nin gösterdiği şiddetli tepkiye önce anlam veremedi. Çünkü Türkiye'de olduğu gibi Yunanistan'da da arada sırada, karşısındakinin bam teline basmak için bayraklar yakılmıyor muydu sanki? Yunan basını, Türkiye'deki muhabirleri sayesinde bugünlerde Türkiye'de bayrağa karşı "hassasisiyeti" konu alan haber ve yorumlara yer verdi. Yunan kamuoyu Türkiye'nin bu konuda "aşırı derecede duyarlı" olmasına anlam veremiyor. Ancak mesela Türk Harp Okulu'nda bir Yunan bayrağına benzeri bir hakaret yapılsaydı, TV haberlerin ilk sırasından, gazetelerin manşetlerinden düşmeyecek, Türklerin Yunan bayrağına hakareti "asla unutulmayacaktı". Aynı Efes'in Panathinaikos ile İstanbul'daki maçında açılan ve "İstanbul'un fethini" anımsatan saçma bir panoya karşı maçın tekrarlandığı Atina'da açılan ve Atatürk'e saygısızlığı gösteren aptalca bir pano gibi mutlaka bir "karşılık" verilmesi gerekiyor. Bayrak yakma metotlarıyla bu konuya herkesten çok hassas olan Türk ya da Yunan kamuoyunu "galeyana" getirmek oldukça kolay bir olay. Bu metotlara başvuran faşizan grupların amacı iki ülkeyi, halklarını, askerlerini karşı karşıya getirmek olsa gerek... Zor olan, bu gibi eylemlere meydan vermemek için alınacak önlemlerden çok tek bir bayrağa karşı yapılan hakaretin aşacağı yaraları sarmak. 6 yıldır iyileştirilmeye çalışılan Türk-Yunan ilişkilerinin geriye dönmesini önlemek zor.