|
|
|
|
|
|
Her 100 reflü hastasından 10'u önlem alarak, tedavisiz iyileşebilir
Mideden, göğüs kemiği boyunca yukarı doğru bir yanma oluşuyor. Yemekler veya acı suyu ağza geliyor... Çocuklarda ve yetişkinlerde sıklıkla gözlenen bu 'reflü' tablosu, zaman içinde yemek borusunun içini döşeyen tabakada tahribata yol açıyor Uzmanlar reflü hastalarına önerilerde bulunuyor: Yatak başını yükseltin. Akşam yemeğinden en az üç saat sonra yatın. Portakal suyu, kola, kahve gibi içeceklerden, baklava, çikolata gibi tatlılardan ve sarmısak, soğan gibi yiyeceklerden uzak durun...
Türkiye'nin hemen hemen yarıya yakını bu hastalıktan yakınıyor. Hastalık kadın erkek, çoluk çocuk tanımıyor. Bazen grip gibi, mide üşütmesine benzer şikâyetlerle kendini gösterip, insanların hayatlarına 'en yaygın kronik hastalık' olarak yerleşiyor. Her yaşta karşımıza çıkabilecek bu hastalıkla başa çıkma yöntemlerini ve bu konudaki son gelişmeleri, konunun uzmanı doktorlar sizin için anlattı. Reflü sizin için de bir kâbus olduysa, bu diziyi kaçırmayın... Doç. Dr. Serhat Bor, Ege Üniversitesi Reflü Merkezi uzmanlarından... Gastroenteroloji Uzmanı olan Doç. Dr. Bor, reflü konusunda oluşturulan merkezde araştırmalar yapıyor. Doç. Dr. Bor, yapılan yeni çalışmalar hakkında ve reflü hastalığıyla savaşma yöntemlerine yönelik bilgiler verdi...
* Reflü tam olarak nedir? Tıbbın en yaygın, kronik hastalıklarından birisidir. Türkiye'de yaklaşık 9 bin reflü hastası olduğunu tahmin ediyoruz. Reflü Latince'de 'geri kaçış' demektir. Normalde, gıdaların yemek borusundan mideye geçmesinden sonra yemek borusuna geri gelmemeleri gerekir. Mideden yemek borusuna doğru olan kaçağa ise 'reflü' denir. Reflüde iki klasik yakınma vardır. Mideden göğüs kemiği boyunca yukarı doğru bir yanma oluşur. Yemekler veya acı suyu ağza gelir. Çocuklarda da yetişkinlerde de sıklıkla gözlenir. Reflü, yemek borusunun içini döşeyen tabakada tahribat yapar ve pek çok şikâyete neden olur. Mutlaka tedavi edilmelidir.
* Reflü hastalığını, hastaların önlem alarak iyileştirmesi mümkün mü? Reflü tedavisi ilaç bazen de cerrahi müdahalenin yanı sıra, yaşam alışkanlıklarının değiştirilmesi ile ancak başarıya ulaşabilir. Tedaviye mutlaka yaşam tarzımızda yapacağımız küçük değişiklerle destek vermeliyiz. Her 100 reflü hastasından 10 tanesi, alacağı sosyal önlemlerle şikâyetlerini azaltabilir. Bu tedbirlerin başında fazla kilolardan kurtulmak gelir. Eğer sorunlar yatar yatmaz başlıyorsa, yatak başının yükseltilmesi gerekir. Ancak, hastadan hastaya alınacak önlemler değişebilir. Örneğin alkol alındıktan sonra reflü şikâyetleri yoğunlaşıyorsa, ya alkol alınmamasını ya da alkol almadan önce ilaç kullanılmasını öneriyoruz.
* İki yastıkla yatmak etkili bir önlem mi? Reflü, yaygın bir yanlış inanışın aksine, geceden çok gündüz ve yemek sonrası ortaya çıkar. Gece reflüsü için ise, hastalara yemek yedikten en az iki-üç saat sonra yatmalarını öneriyoruz. Akşamları hafif, yağsız yemekler tercih edilmeli. Ayrıca, yatak başının yükseltilmesi de önemli. Yatak başını 20 santim yükselterek, orta derecede bir iyileşme sağlanabilir. Yatak başının yükseltilmesi için yastık kullanılması çok yararlı bulunmadı. Bu yüzden, hastalara yatağın başına takoz koyarak yükseltmelerini öneriyoruz. İkinci önerim; sert bir plastikten kesilen üçgen şeklinde bir parçayı yatağın baş kısmının altına koymak oluyor. Bu şekilde asidin yemek borusundan daha hızlı temizlendiği kanıtlandı. Omuz altına 30 santimlik üçgen şeklinde konan süngerin de reflü süresinde azalmaya yol açtığı gözlendi. Yemek sonrası sağ yana yatılması da, sol yana yatmaya göre daha belirgin reflü oluşturur.
* Reflü hastalarına neler yasaklı? Reflü hastaları bir süre sonra hangi yiyeceklerin reflü yakınmalarını artırdığını keşfeder. Yiyeceklerin yemek borusu alt ucundaki kapağı gevşeterek, bu dokuyu bozarak reflüye neden olduğu düşünülür. Karbonhidratlar yemek borusu alt ucundaki gevşemede çok etkili olmadıklarından daha masumdur. Ancak, yağlı besinler bu kapağın basıncının azalmasının yanı sıra, mide boşalmasında da gecikmeye yol açar. Aşağıya gidemeyip midede biriken gıdalar asit yaparak reflüye yol açar. Baharatlı yiyeceklerin, sarmısak, soğan, portakal suyu ve kahvenin yemek borusu duyu sinirlerini doğrudan etkileyerek reflüye neden oldukları bilinmektedir. Yiyeceklerin bazıları, kola, pizza veya çikolata, baklava gibi ağır tatlılar reflü hastalarının kaçınması gereken besinler arasındadır. Bu besinler yemek borusu hücrelerinde doğrudan zararlı etki oluşturdukları için asidin artmasını sağlar.
* Hiç kahve tüketilmemeli mi? Reflü hastaları için kahvenin yakınmaları artırıcı etkisi açıktır. Yemek borusunun alt ucundaki kapağa etkisinin yanı sıra, yüksek ısısı da göz önüne alındığında, kahve ve sıcak gıdalar reflü hastaları için çok tehlikelidir. Bu konuda hayvanlar üzerindeki deney, tavşanların yemek borularında 48 derecenin üzerindeki ısılarda hasarın başladığını ve 58 derecede şiddetlendiğini gösteriyor. Fast food'larda ise kahve genelde 78 derecede satılıyor.
* Neden reflü iş dünyasının hastalığı olarak bilinir? Bunun en önemli nedeni stres. Stresin reflü ile bağlantısı en bilindik konulardan biridir. Yapılan araştırma, zor görevlerde reflü parametrelerinde değil, ama şikâyetlerde belirgin bir artış olduğunu gösterdi. Yani, aynı miktarda reflü, stres altında daha çok yakınmaya yol açıyor.
|
|
|
|
|
|
|
|
|