| |
Alkış yağmuru
Alman Başbakanı Schröder geçen hafta geldi... Başbakan Erdoğan'la görüştü... İstanbul'da Türk ve Alman işadamlarına hitaben konuştu... Ve döndü. O süreçte bir şey yazmadık. Zira Schröder'in "iltifatları... Başbakanımızın uçağına binmesi... Ceketini çıkararak oturması" insanlarımıza öylesine moral vermişti ki... Bu tabloya "limon sıkmak" istemedik.
Avrupa'da pek çok ülkenin parlamentosunda "soykırım" konuşuluyor. "Türkiye aleyhine" karar alınıyor. Ankara'daki görüşmede "bu konu" açılınca, Schröder dedi ki: - Okyanuslarda ve parlamentolarda neler olacağı bilinmez. Bu sözün "tercümesi" şu: - Ermeni soykırımı meselesi haziranda Alman Parlamentosu'nda konuşulacak. Başbakan Schröder'in sözlerini başka türlü tercüme eden varsa buyursun, söylesin.
Almanya'daki Türkler'in "çifte vatandaşlık konusunda" yaşadıkları bir sorun var. "Alman vatandaşlığından ihraç" gibi bir tehlike ile karşı karşıyalar. Ankara'da, Schröder'e denildi ki: - Lütfen bu işi düzeltin... Türkler mağdur olmasın. Schröder'in tepkisi: - Yasa buna imkan vermiyor. Yani "Türkler'in başı ağrımaya devam edecek."
AB konusunda Türkiye'de bir süredir "kafalar karışıktı." "Hükümet 17 Aralık'tan sonra bazı tereddütlere girdi" deniliyordu. "Batı'nın bizi isteyip istemediği" sorgulanıyordu. İşte bu ortamda, Schröder "AB perspektifiniz devam etsin" dedi. Bu sözler TV'lerde "canlı yayında" verildi. Bütün salon alkışladı. Moraller "tavan" yaptı.
İyi de "bu sözler" bize 1963'te, Ankara Anlaşması'nda söylendi. 1970'te "Katma Protokol" imzalanırken söylendi. 1995'te "Gümrük Birliği'ne girerken" söylendi. 1997'de "Lüksemburg'da" söylendi. 1999'da "Helsinki'de" söylendi. 17 Aralık 2004'te "Tayyip beyin yüzüne karşı" söylendi. Hepsi de "kayda geçti." Ama geçen hafta "aynı sözler tekrarlanınca" bir bayram yapmadığımız kaldı.
Lüksemburg'daki AB Adalet Divanı "4 yıl önce" bir karar aldı. Almanya'yı uyardı: - AB üyesi olmayan ülke vatandaşlarına karşı ayrımcılık uyguluyorsunuz... Bunu sona erdirin. Yüksek mahkeme, "ayrımcılığı kaldırması için" Almanya'ya 4 yıl süre verdi. 4 yıl dolunca... Mahkeme "konuyu" yeniden ele aldı. Ve iki hafta önce yeni kararını açıkladı: - AB Adalet Divanı kararına uymadığı ve ayrımcılığa son vermediği için Almanya'nın mahkum edilmesine... Yüce mahkeme, Almanya'ya "kınama cezası" verdi.
Almanya'da, göçmen olarak "en çok bizim insanımız" var. "Ayrımcılık" en çok bizi vuruyor. AB Adalet Divanı'nın "bağlayıcı kararı" en çok bizi ilgilendiriyor. Ama bizim "bu karardan haberimiz yok." Schröder'e "bu karara neden uymuyorsunuz" diyenimiz yok.
Sahi biz geçen hafta Schröder'i "avuçlarımız patlarcasına" neden alkışladık? Bilen varsa, beri gelsin.
|