| |
|
|
Bu dünyadan Necip Fazıl da geçti..
Solcuyduk ve bizim gibi düşünmeyenlerin aklı, zekâsı, yeteneği, başarısı, ideali, umudu, ışığı, aydınlığı yok gibi düşünürdük. Elbette bu solculuğun fıtratından değil bizim onu öyle sanmamızdan ötürüydü. " Karşı taraf "ın da fikri farklı değildi kendi karşıtları konusunda. Ve o çağlarımızda, yaşamımızın iri kıyım bir bölümüyle birlikte nice değeri de ıskaladık takım halinde vaaah!..
Kezzap tadı Necip Fazıl Kısakürek adını da " tukaka" edişimiz o yıllarıma rastlar. Kötü bir adamdı o zehabımızca. Gerici, yobaz, faşist, sakınılması gereken bir hayatın ve düşüncenin ağa babalarındandı. Madem ki öyleydi, şiirleri de kezzap, zehir zıkkımdı bizim için.
Anladık da geç oldu Sonra karıştık, barıştık, savrulduk, toplandık bir dolu konuda ayıktık. Bir fikre taraftar olmak ona aykırı fikirleri yok saymak değildi, anladık. Bizim gibi düşünmeyenler ille de düşman, zararlı, kötü değildi anladık. Buna örnek binlerce şeyi bir kenara bırakıp tek bir kişi üzerine misal verirsek Necip Fazıl Kısakürek de bu ülkenin değerleri arasında hem de ön sıraları alan bir isimdi, biraz geç kavradık..
Acısı çıksın Kendi payıma dünyaya onun gibi bakıyor değilim. Ama sırf bu yüzden de o tılsımlı satırlardan mahrum tutmayı en başta kendi kendime yapılmış haksızlık sayıyorum. Gelin buradan, bu köşeden de biraz olsun analım onu. Tanımayana bir nebzecik olsun tanıtalım, eski günlerdeki o görmezden gelişin acısını çıkaralım..
|