|
|
|
|
Bilimsel fidana talep patlaması
Çukurova Üniversitesi (ÇÜ) Subtropik Meyveler Araştırma ve Uygulama Merkezi, 150 türde narenciye fidanı üretmeyi başardı..
Yılda ortalama virüs ve hastalıktan arındırılmış 100 bin fidan üretimi gerçekleştiren merkez, talebin ancak yüzde 20'sine karşılık verebiliyor.
ÇÜ Ziraat Fakültesi Bitki Koruma Bölümü Öğretim Üyesi ve SubtropikMeyveler Araştırma ve Uygulama Merkezi Müdürü Prof. Dr. Namık Kemal Koç, AA muhabirine yaptığı açıklamada, 1990'da faaliyetine başlayan merkezin amacının, özellikle narenciyede üreticiye hastalıktan arındırılmış sertifikalı fidan sağlamak olduğunu söyledi.
Koç, 15 dönümü sera olan 100 dönümlük arazide faaliyet gerçekleştirdiklerini ifade ederek, şunları kaydetti:
''Türkiye'nin çeşitli bölgelerinde bulunan hemen hemen tüm narenciye çeşitlerinin fidanlarını yetiştiriyoruz. Ancak, bunların tümü üreticiye verilmek amacıyla yetiştirilmiyor. Üreticilerin talep etmediği ve artık dikilmeyen yaklaşık 80 türü de yok olup genetik bilgisinin kaybolmaması için koruma amacıyla yetiştiriyoruz.'' Turunçgil yanında, avakado ve kivi gibi tropik bitkilerin deneme üretimine de başladıklarını anlatan Koç, ''Deneme üretimleriyle bölge iklimine en uygun türleri tespit edip, onlar üzerinde çalışmalarımızı yoğunlaştıracağız'' diye konuştu.
VİRÜSLER NARENCİYENİN EN ÖNEMLİ DÜŞMANI
Koç, merkezin en önemli özelliğinin, virüs ve hastalıktan arındırılmış fidanların satışı olduğunu belirterek, sözlerini şöyle sürdürdü:
''Narenciyenin en önemli düşmanı virüslerdir. İnsanlarda olduğu gibi bitkilerde de virüsün ilaçla tedavisi yoktur. Alınabilecek tek önlem, virüsten tamamen arındırılmış fidanlar kullanmaktır. Merkezimizdeki laboratuarlarda yetiştirdiğimiz arı narenciye fidanlarını, seralarımızdakilere aşı yaparak ürettiğimiz sertifikalı fidanları üreticiye satıyoruz. Fidanların fiyatları 5-6 YTL arasında değişiyor.''
Koç, yeni türleri denemede ve mevcut fidan üretiminde karşılaştıkları en büyük sıkıntının, personel eksikliği olduğunu ifadeederek, şunları kaydetti:
''12 personelle yılda ortalama 100 bin fidan yetiştiriyoruz. Bu daüreticilerin ihtiyacının, ancak yüzde 20'sini karşılıyor. Üretici, ihtiyaçlarını karşılamak için bu nedenle farlı arayışlara giriyor. Ancak, geleneksel yöntemlerle yetiştirilen fidanlar hastalığa dayanaklı olmadığı gibi verim ve ürünün kalitesi açısından da istenilen seviyeyi yakalayamıyor. Bu da ihracatı engelliyor.''
|
|
|
|
|
|
|
|
|