kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
  » Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Yavuz Donat @ SABAH
 

Bir sansür hikayesi

Seneler önceydi... Hamburg'da, "Adanus" adlı Türk lokantasında akşam yemeğindeydik.
Davet sahibi, o dönemde Bremen Üniversitesi'nde, "siyaset bilimi" dersi veren Dr. Harun Gümrükçü'ydü.
Yanımızda oturan Alman, "Türkçe konuşarak" kendini tanıttı:
- Yavuz bey... Ben Cornelius Bischoff.

ACILI ADANA
Bay Cornelius, garsonu yanına çağırdı:
- Bana acılı Adana kebap getir... Beyaz peynir getir... Yeni Rakı getir.
Başladı bize "Adana'yı... Toroslar'ı... Gavur Dağları'nı... Tekir Yaylası'nı" anlatmaya.
Karadeniz fıkralarını da biliyordu, "Aldırma gönül aldırma" yı da, Zigana Geçidi'ni de, "Bu akşam bütün meyhanelerini dolaştım İstanbul'un"u da.

KIL
ÇADIRDA BİR ALMAN
- Bay Cornelius... Sanki Türk gibisiniz.
- Senelerdir Yaşar Kemal'in romanlarını Almanca'ya çeviriyorum... Roman çevirmek için, romancıyı iyi tanıyacaksın... Romanın geçtiği yerleri bileceksin... Gidip, oralarda yaşayacaksın... Kıl çadırda yatacaksın.

GENÇLİK YILLARI
Sonra bize "çocukluğunu... İlk gençliğini" anlattı.
Hitler döneminde Türkiye'ye gelen Alman Yahudilerinden birinin oğluymuş.
Yıllarca Türkiye'de yaşamış.
Sonra Almanya'ya dönmüş.

OOOF,
OF!..
Türkçe'ye hakim olmasına rağmen, Yaşar Kemal'i Almanca'ya çevirirken zorlandığı oluyormuş.
- Neden zorlanıyorsunuz?
- Bazı sözlerin Almanca'da karşılığı yok.
- Mesela?
- Ooof, of!.. Haydi gel bunu Almanca'ya çevir... Ooof, of'un içinde aşk var, özlem var... Sevip de sevilmemek var... Parasızlık var... Gurbet var... Haydi şimdi ooof, of'u Alman milletine anlat.

KAŞIK
DÜŞMANI
Gecenin ilerleyen saatinde, kapı açıldı, lokantaya bir Alman hanım girdi, masamıza doğru yaklaştı.
Bay Cornelius "işte" dedi:
- Benim kaşık düşmanı Karin geldi. Bayan Karin'i masaya davet ettik, oturmadı...
- Ben var çoktan karnımı doyurmak... Cornelius, ne zaman Türkler'le masaya oturmak... Rakiyi kaçırıyor fazla... Ben şimdi geldi, onu toparlayacak.
Cornelius bize "açıklamada" bulundu:
- Karin, benim içkili araç kullanmamı istemiyor... Beni almaya gelmiş.

ÜVEY BABA
Bay Cornelius bugün 77 yaşında.
Almanya'nın saygın, Hamburg'un popüler isimlerinden.
"Çocukluğu... Gençliği" sıkıntılar içinde geçtiği için, nerede bir "genç yetenek" görse, sahip çıkıyor.
"Troy" filminin Alman yönetmeni Wolfgang Petersen, onun "hikaye ettiği... Hatta üvey babalık" yaptığı bir şöhret.

İKİNCİ
PERDE
Buraya kadar anlattıklarımız "hikayemizin" birinci perdesi.
"Zaman tünelinden" bugüne taşıdığımız bir "anılar demeti."
Şimdi gelelim "ikinci perdeye."

AXEL SPRİNGER
Geçenlerde, Alman yayın grubu Axel Springer'in gazetelerinde "yarım sayfa" bir makale yayınlandı.
Bu yayın grubu "10 milyon tiraja" sahip.
Gazetelerinin içinde "4 milyon tirajı olan bile" var.
Yazıda özetle deniliyordu ki:
- Türkler, Ermeniler'i katletti... Soykırım bir gerçektir... Türkler, artık bunu kabul etmeli.

ULRİCH KLOSE
Bu yazıyı yazana gelince:
Ulrich Klose.
Eski Eyalet (Hamburg) Başbakanı. Şimdi ise "Alman Dışişleri Bakanı'ndan sonra gelen isim."
Federal Parlamento "Dışişleri Komisyon Başkanı."
Alman "Dışişleri Sözcüsü."

KARŞI GÖRÜŞ
Bay Cornelius bu yazıyı okuyunca kızmış.
Ve hemen "Axel Springer Gruppe" a bir "karşı görüş" yazısı yollamış:
- Türkler soykırım yapmadı... Soykırım iddiaları doğru değil... Kimse tarihi saptırmasın... Türkler'e saldıran Ruslar'ın arasında, Ermeniler'in 10 bin paralı askeri vardı.

NEDEN?
Axel Springer Gruppe, yazıyı almış. Ve grubun üst yöneticisi, bay Cornelius'u aramış:
- Yazınızı "karşı görüşler" sütununda yayınlayamayız.

OKUYUCU MEKTUBU
Tartışmışlar.
Sonunda yayın grubu yöneticisi demiş ki:
- Madem ısrar ediyorsunuz, öyleyse "okuyucu mektupları" köşesinde yayınlarız.
Cornelius:
- Kabul... Ama yazımın içeriği ile sakın oynamayın.

SANSÜR
Bay Cornelius'un yazısı "okuyucu mektubu" olarak yayınlanmış.
Ama "kuşa çevrilerek."
"Can alıcı bölümleri" makaslanarak.
"Sansür" edilerek.
Ve yazıya "sanki Cornelius soykırım iddiasını destekliyormuş" gibi bir hava verilerek.

TEPKİ

Bay Cornelius "bunu" görünce kızmış. Soluğu "ortak dostumuz" Avrupa-Türkiye Araştırmaları Enstitüsü Direktörü Harun Gümrükçü'nün yanında almış:
- Beni Yavuz beyle görüştür.
- Hayırdır bay Cornelius.
- Durum böyle, böyle... Yazıma sansür uygulandı... Yavuz beyin beni yanlış tanımasını istemem.

DURUM BÖYLE, BÖYLE...
Harun Gümrükçü iki günlüğüne Ankara'ya gelmişti.
Bize dedi ki:
- Durum böyle, böyle... Bay Cornelius sizinle konuşmak istiyor... Axel Springer Gruppe'un sansürlediği yazının tam metnini size verecek... Kendisini yanlış tanımanızı istemiyor.

YARIN
Harun Hoca dün akşam Hamburg'a döndü.
Yarın bizi bay Cornelius'la görüştürecek.
Yazının "sansürsüz metni" bize ulaştırılacak.
"Sansürden sonra kuşa çevrilen" yazı da.

SAYIN
ABDULLAH GÜL
Dışişleri Bakanı Sayın Abdullah Gül. Türk Tarih Kurumu Başkanı sayın Prof. Yusuf Halaçoğlu. Sansürlenen yazının "bir kopyasını" ister misiniz?

TÜRKİYE
VE ALMANYA
" Soykırım var" diyen Türk profesör, Türk medyasına "çarşaf çarşaf konuşabiliyor."
" Soykırım var" diyen Türk araştırmacı "Türk TV'lerinde uzun uzun konuşabiliyor. Ama "soykırım yok" diyen Cornelius Bischoff "Almanya'da konuşamıyor."

VE SON...
Bay Cornelius.
Üzülmeyin, sizi iyi tanıyoruz.
En kısa zamanda, Hamburg'da, şimdi patron değiştiren Adanus'ta, aynı masada buluşmak ümidiyle.
Ya da Ankara'da bir kebapçıda.

YAZARIN ÖNCEKİ YAZILARI
 Yeşil kutu   / 07-05-2005
 Ağrımaz başa çaput sarmak   / 06-05-2005
 Cemil Çiçek'le "2.5 yıllık gezinti..."   / 05-05-2005
 İktidar olmak, muktedir olmak ve kadro kurmak   / 04-05-2005
 İktidarın "güven" sorunu   / 03-05-2005
 2.5 yıl.. Yolun yarısı eder   / 02-05-2005
 Yıkan razı, yıktıran razı...   / 01-05-2005
 Ankara'nın başkenti Altındağ   / 30-04-2005
 Hüseyin Gazi'de bir gün   / 29-04-2005
 Çember daralıyor   / 28-04-2005
MUHARREM SARIKAYA
Akil adamların bayramı
Genelde tabelalarındaki rakamları...
YAVUZ DONAT
Bir sansür hikayesi
Seneler önceydi... Hamburg'da,...
'Yediz ısrarı' hüsranla bitti
Doktorlar uyardı, anne Sibel Deniz ısrar etti. Ve, korkulan oldu 4,5...
Liseli öğrencilerden 'Zihni Sinir' projesi!
Özel Safiye Sultan Lisesi öğrencileri Saltuk Aksakallı ile Sümeyye...
Sevginin yarattığı mucize
Sevginin yarattığı mucize
Akkılıç çifti, 9.5 aylıkken evlat edindikleri spastik engelli bebeği,...
Efsane gerçek oldu
Efsane gerçek oldu
Öğrencilerin liseye gidebilmek için sıra bekledikleri Ağrı'nın...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu