| |
|
|
Yeni bir SABAH'a uyanmadık!..
Dinç Bilgin dönemi bitti.. Turgay Ciner dönemi başladı.. Resmen.. Kağıt üzerinde.. Ama bize göre değişen bir şey yok. Olacağını da düşünmüyorum. 110 yıllık Bilgin ailesinin kurduğu SABAH, kuruluş ilkeleri ile yolunda yürümeye devam edecek. Türkiye'nin en iyi ve en çok satan gazetesi SABAH, iki kriz geçirdi. İlki Etibank'a beklenmedik şekilde el konmasıydı. Gerek yoktu. Ama kondu. İkincisi Vatan yol ayrımı idi.. SABAH'ın kreması 24 saat içinde gazeteyi terk etti.. Dinç Bilgin bu iki darbede de ayakta kalmayı başardı. Başarırken yanında Turgay Ciner vardı. O kriz ortamında gazetenin yaşaması için mutlak bir dış destek gerekiyordu. Aydın Doğan, destek olmaya gönüllü idi.. Hürriyet ve Milliyet'ten sonra SABAH da Doğan Gurubu kontrolüne girerse, basının çok sesliliği ne hale gelirdi, kolayca tahmin edersiniz. Dinç Bilgin, Doğan'ın desteğini kabul etse, bugünkü "Hiçbir şeyi olmayan" Dinç Bilgin olmazdı. Krizlerden çok daha az yara alarak çıkar, kendisi ve ailesinin mal varlığını büyük ölçüde korur, az da olsa gazeteci ama, çok müreffeh bir adam olarak yaşamını sürdürürdü. Bilgin, basın özgürlüğü adına zoru seçti.. Ona ölene dek saygı duyacak olmamın sebebi işte bu.. Kişisel menfaatlerinin nerede olduğunu gayet iyi bildiği halde, tercihini kendinden yana yapmadı. Bugün hiçbir şeyi, gerçekten hiçbir şeyi yok, ama "Gurur"u var!.. Bilgin adını aklamanın gururu. "Söz vermiştim" deyişindeki gurur.. Gerisini getirmeye gerek duymayan, "Sözümü tuttum" demeyi övünmek sayan gurur!.. SABAH'ı teslim ya da yok olmak tercihlerinden birini yapmaktan kurtaran adamın adı da Turgay Ciner!.. Çok başarılı bir işadamı.. Tüm medya dostu.. Çökmekte olan SABAH'a destek olması, başına iş açabilir. Sabah'ta gözü olan diğer medya guruplarının şimşeklerini üzerine çekebilir. Durup dururken başına belalar satın alabilir. Hiç gereği yokken, maddi manevi büyük kayıplara uğrayabilir.. Bunca riski göze alması için hiçbir sebep yok.. Ama aldı.. Yürekli ve idealist bir iş adamı olduğu için aldı. Bugün Türk basını bir tröstün kontrolünde değilse, bunda Turgay Ciner idealizminin yeri büyüktür.
Bütün patronluğu boyunca, Dinç Bey, yazılarımla ilgili bir kez konuştu benimle.. Doğan Güreş Genelkurmay Başkanı idi. Ordu ile ilgili bir şeyler yazmışım. Doğan Paşa onu aramış. Uzun uzun da konuşmuş.. "Bak Hıncal" dedi, Dinç Bey, "Bir daha ordu ile ilgili bir şeyler yazarsan, Paşa'ya sen muhatap olursun ona göre.. Derhal sana bağlatırım.." Güldük.. Turgay Bey daha ilk toplantımızda "Hıncal Ağbi Fenafillahtır" demişti.. Ansiklopediler karıştırıp öğrendim ki, her şeyi söyleme mertebesine ulaşmış adam demektir. O da bugüne dek yazılarımla ilgili bir kez aradı beni.. atv'yi, yani kendi televizyonumuzu fena halde eleştirmiştim, saatler süren reklam yayınları yüzünden.. Gurubun her kuruşa ihtiyaç duyduğu dönemde, para kazanan tek kurum atv'nin gelirlerinin haksız olduğunu yazıyordum.. "Turgay Bey arıyor" dediğinde Yasemin, Allah sizi inandırsın, içimden geçen, "Fenafillahlığın da sınırı olduğunu anlatacak herhalde" oldu. Turgay Bey "Kutlarım seni Hıncal Ağbi" dedi.. "Yüzde yüz haklısın.. Bu savaşı sürdür, sonuna dek yanındayım. Ben tek başıma kurallara uyarsam, uymayanlar bayram eder, daha da aşırı kazançlara ulaşırlar. Sen savaşını kazanır, tüm televizyonları yola sokarsan, bu da hepimiz için çok iyi olur.." Elimde telefon dondum kaldım.. Ve içimden konuştum gene.. "Dinç Bey, doğru tercih yapmışsın.."
Kağıt üzerinde bazı değişiklikler oldu SABAH'ta.. Ama temelde, ama esasta, ama ruhta bir değişiklik yok.. Bilgin ailesinin kurduğu SABAH devam ediyor. Kurucusu Dinç Bilgin olarak devam edecek hep.. Turgay Bey, yıllardır bu SABAH'ın içindeydi zaten.. Biz onu tanıdık, o da bizi.. Bu yüzden çok rahat ve inanarak söylüyorum ki, SABAH ayni SABAH olarak kalacak!.. Dünden bugüne farkımız.. Artık TMSF'den kiralanan bir gazete olmadığımız için daha özgür.. Dinç Bilgin sözünü tuttuğu, kendisi ile birlikte ona inanan, güvenen, onu ve SABAH'ını terk etmeyen bizleri de akladığı için, başı daha dik, daha gururlu ve daha mağrur!.. Daha güzel SABAH'lara!..
|