|
|
Migros Gima - CarrefourSA üçgeninde neler oluyor?
Bundan 11 gün önce İMKB'ye gönderilen bir açıklama ile Koç Grubu'na ait Migros'un, Fiba Grubu'na ait Gima ve Endi mağazalar zincirini satın alacakları resmen duyurulmuştu. Satış sürecine ilişkin sonuç açıklaması beklenirken, Fiba Holding, sürpriz bir kararla Gima ve Endi'yi Sabancı Grubu'na ait CarrefourSA'ya sattığını açıkladı. Açıkçası bu karar benim için iki nedenle sürpriz olmadı. Birincisi; hem Gima, hem de Migros mağaza sayısı bakımından geniş ağa sahipti. Oysa CarrefourSA'nın daha az sayıda mağazası var. CarrefourSA Gima'yı alması ile mağaza sayısını büyüterek, geniş şube ağına sahip Migros ile daha iyi rekabet koşulu elde eder. Bu rekabet koşulundan tüketiciler ve üreticiler karlı çıkacaktır. İkinci neden ise, Fiba Holding Yönetim Kurulu Başkanı Hüsnü Özyeğin'i çok iyi tanımamdır. Özyeğin'in yaşam tarzı çok çalışmak ve çok kazanmak üzerine kurulmuştur. Özel yaşantısına çok fazla zaman ayırmadan günün 15 saatini çalışmaya ayırır ve hedefinde kar maksimizasyonu vardır. Bu nedenle, Koç Grubu ile satış görüşmeleri yaparken, CarrefourSA'dan gelen daha iyi teklife son noktayı koymuştur. Koç Grubu, kendileriyle görüşmeler yapılıp, satış için nihai anlaşma safhasına gelmişken, başka grupla yapılan bu anlaşmanın etik olmadığını belirtirken, Hüsnü Özyeğin, 'Koç Grubu ile münhasırlık anlaşmamız yoktu, bu nedenle başka bir grupla da görüşmüş olmamız normaldir' diyor. Her iki tarafın söyledikleri de doğrudur. Ancak bildiğim bir doğru daha var. O da Koç Grubu'ndaki bürokratik anlayışın devlet bürokrasisine benzemesidir. Koç Grubu'nda mekanizma ağır işler. Bunun nedeni, her şey sık elenip dokunur. Böyle olunca da bu tür sürpriz sonuçlar kaçınılmaz olur. Üstelik bu kez karşılarında kıvrak zekaya sahip, satranç oyununu çok iyi bilen Hüsnü Özyeğin vardı. Koç Grubu, bu bürokratik yapısı ile GSM işini kaçırmamış mıydı? Elini çabuk tutmazsa, korkarım Yapı Kredi Bankası'nı da kaçırır.
|