Uyku analizi

Turizm Bakanı sayın Atilla Koç'un ikide bir uyurken fotoğraflarının çekilmesi, Anayasa Mahkemesi tartışmalarından bile fazla meşgul ediyor, yazar çizer tayfasını.
Ben de bu konudaki fikrimi baştan söyleyip, ardından meseleyi analiz etmek istiyorum.
Bizim ülkemizde "bakanların uyuması normaldir" arkadaşlar.
Turizm potansiyelimiz açısından hayli uyanık olması beklenen sayın Koç, göreve geldiğinin ertesi günü toplantıda şekerleme yaparken yakalandı bildiğiniz gibi.
Gazeteci milletinin en sevdiği fotoğraf, herhangi bir bakanı uyurken gösteren fotoğraftır. Tabii ki, "önemli" bir toplantıda uyurken çekilmiş fotoğrafı kast ediyorum.
Gazeteci, böyle bir fotoğrafı yakalamaktan ve gazetede yayınlamaktan sadist bir zevk alır. Nedenini sorsanız, "Efendim, koskoca bakan uyur mu?" diyecektir ama bu doğru değildir. Çünkü bakanlar da uyur, onlar da insandır.
Üstelik, sık sık şekerleme yapmanın tıbbi sebepleri de olabilir. Ama gazeteci bunları düşünmez, sorgulamaz.
Burada, akıllı bir insanın düşünüp cevap vereceği soru şudur: Katılmak zorunda kalınan bitmez tükenmez toplantılar sahiden çok mu önemlidir? Ben cevap vereyim: Yüzde 90'ı önemsizdir. Ve kusura bakmayın ama tam da uyumak içindir.
Geçen gün, Turizm Bakanı Atilla Koç'u, Erzurum Palandöken tesislerindeki bir toplantıda yine uyurken yakalamış bizimkiler, çocuklar gibi de sevinmişler. Belki de sayın Bakan, uykusu geldiği için değil, sırf gazeteciler sevinsin diye şekerleme yapıyordur. Belki de basında yer almanın kendince bir yolunu bulmuştur.
Yukarıda söylediğim gibi Bakan Bey'in yerinde kim olsa uyurdu, hatta horul horul uyumadığına şükretmek de gerekir.
Gözünüzün önüne getirin. Kim bilir hangi toplantıdan kalkıp, özel uçakla Erzurum'a gidiyorsun. Önce valiyi ziyaret edip bilgi alıyorsun. Sonra belediye başkanlığına geçip, orada da bir sürü "hizmet" dinliyorsun. Yetmiyor, Palandöken'e çıkıp, turizmi teşvik toplantısında, herkesin bin yıldır yaptığı konuşmaları dinlemeye başlıyorsun.
Bazı adamlar bir araya toplanıp, arka arkaya 80 defa " turizm bacasız ekonomidir " dese siz ne yapardınız? Uyumaz mıydınız?
Bakan Koç az bile uyuyor. Oturun herhangi bir belediye başkanıyla sohbet edin. Muhabbetin daha üçüncü cümlesinde, "hizmetlerini" anlatmaya başladığında, deneyin bakalım uyumadan durabiliyor musunuz? Özellikle "seçilmiş insanlarda" böylesi bir hizmet anlatma saplantısı gelişir. Dünyaya hizmet için gelmiş insanlar olduklarını zannettiklerindendir bu saplantı. Fakat dünyada, bir belediye başkanının değerli hizmet fikirlerini dinlemekten daha büyük bir azap da olamaz.
Ülkemizde yaygın "fikir söyleme" hastalığını ve de konuşma berbatlığını göz önüne alırsanız, bakanların uyumasını normal karşılarsınız.
"Bakanlar uyumaz" anlayışı bir takıntıdan ibarettir.