'Karikatürlerin sahibi benim'
Aslında paylaşmamız gereken öylesine neşeli ve coşkulu hikayeler vardı ki... Hafta boyunca, dertleşip yarenlik edecek o kadar mesele birikmişti ki... Ve yazacak o kadar çok konu duruyordu ki... Ama bugün "Hayatın İçinden" bir açıklamayla dolacak!
Hatırlayanlar biliyor... Bu sütunda, biri şubat ortasında diğeri mart başında olmak üzere Ertuğrul Akbay üzerine iki yazı kaleme aldım... İlk yazıda.. Akbay'ın "Hürriyet gazetesi"nde yayınlanan "66'sında 25'inde görünmenin sırları" başlıklı "seri röportaj"lardan yola çıkarak.. Geçmişe bir yolculuk yapmış.. Ve Oğuz Aral yönetimindeki Gırgır yıllarından.. Bir devir-teslim sonrası Ertuğrul Akbay'ın sahipliğine geçen Gırgır dergisi kurmaylarının, Aral ve ekibiyle yani, yazar, çizer ve karikatüristlerle olan ihtilafından.. Ve tabii ki Oğuz Aral için "Yeni Gırgır"da ve Gölge Adam gazetelerinde yayınlanan hakaret içerikli haberlerden.. Ölümüne kadar Oğuz Aral'ın da köşe yazdığı Hürriyet sayfalarının, yıllar sonra, Ertuğrul Akbay'ın, "Vücut sağlığı üzerine tavsiyeler" dizilerine ayrılmış olmasının hazin çelişkilerinden söz etmiştim.. Bir de "yaşam" dediğimiz şeyin, sadece uzunlukla, çeviklikle, fişeklikle, pazuların ağırlığıyla özetlenebilecek bir durum olmadığını, sağlıkla birlikte kalite ve insanlığa bırakılan artı değerlerle de tanımlanması gerektiğini belirtmiştim..
Penguen dergisi, aynı hafta çıkan sayısında, bu yazıdan "alıntı" yapıp bir de "özel" karikatür çizince.. İkinci bir yazı daha yazmış, Penguen'cilerin Akbay'a gösterdiği tepkiyi aktarmıştım.. Her iki yazı da hissettiklerimi, anıları ve bir köşe yazarının "gelip giden bir konu" üzerine değerlendirmelerini içeriyordu yani..
Ertuğrul Akbay, 26 Nisan tarihli yazılı bir açıklama gönderdi bana... Hakkıdır, ben değerlendirmelerde bulundum, karşı taraf da yani, Akbay da cevap verecektir. Açıklama hakkına saygılıyım... Üç sayfa tutan açıklamada Akbay özetle... * Gırgır dergisini, Haldun Simavi'den tamamen hukuki yollarla devraldığını.. * Sahipliğinin ardından yönetimini üstlendiğini, Fırt ve Gırgır dergilerinin arşivlerinde bulunan Avanak Avni, Utanmaz Adam, Muhlis Bey vs. gibi eserlerin sahibinin "mahkeme ilamı gereği" kendisi olduğunu.. * Yazılarımda, kendisini, gaddar, canavar, etik değerleri olmayan, "Oğuz Aral'ın ölümüne neden olan gaddar adam" ve kötü patron gibi gösterdiğimi.. * Gırgır dergisini devralmasının ardından, Oğuz Aral'ın yakın çalışma arkadaşları olan "çizer ve karikatürist"leri tekme tokat kovmasının gerçek olmadığını.. * Hal böyle iken benim (Nebil Özgentürk'ün), "Oğuz Aral'ın vekili"ymişim gibi davrandığımı ve gerçeğe aykırı ifadeler kullandığımı.. * Yazıların, gazetenin en çok okuyucusunun olduğu cumartesi günü ve "dikkat çekecek ölçüde" yayınlanması nedeniyle, "kişilik hakları"nın zedelenmesinde artırıcı rol oynadığını.. * Yaşına rağmen, sağlıklı yaşamayı ilke edinen biri olarak kaleme aldığı yazı dizisinin Hürriyet'te yayınlanmaya layık görüldüğünü.. * İlerlemiş yaşına rağmen, hayat felsefesi, sağlıklı beslenme gibi nedenlerle sağlıklı yaşamı ilke edindiğini ve bu konuda Uzakdoğu'da araştırmalar yaptığını.. * Sağlıklı yaşamla ilgili yeniden gündeme gelmesinin ardından, benim, "bu şekilde" onu konu etmemin, çekememezlik olabileceğini.. * Hürriyet'te yayınlanan dizi yazı sonrası, bazı yazarlar gibi benim de üst üste yazdığım yazılarla başarısını zedelemeye çalıştığımızı anlatıyor..
Hafta sonunuzun mutlu ve keyifli geçmesi dileğiyle...
|