|
 |
 |
 |
 |
|
 En büyük tehlike açılacak davalar
KKTC Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat, ''Kıbrıs Türk halkını bekleyen en büyük tehlikenin, Güney Kıbrıs Rum yönetimi mahkemelerinde, Kuzey'de 'Rum malı işgal ettiği' iddiasıyla Kıbrıslı Türkler aleyhine açılan davalar olacağını'' söyledi.
Talat, böyle bir uygulamanın Kıbrıslı Türk ve Rum bireyleri birbirine düşürecek bir gelişme olacağını kaydetti. Cumhurbaşkanı Talat, Kıbrıs Türk Orta Eğitim Öğretmenler Sendikası'nın (KTOEÖS) 36. Olağan Genel Kurul toplantısında yaptığı konuşmada, KKTC Cumhurbaşkanlığı ve hükümetinin politikalarının merkezinin Kıbrıs sorununun çözümü ve Kıbrıs'ın yeniden bütünleştirilmesi olduğuna işaret ederek, benzer bir anlayışı Rum
yönetiminden görmediklerini kaydetti.
Talat, Rum yönetimi lideri Tasos Papadopulos ve hükümetinin siyasal bir sorun olan Kıbrıs sorununu hukuki bir sorun haline getirme eğiliminde olduğuna işaret ederek, bu çerçevede Kıbrıslı Türkler aleyhine ''Rum malını işgal ediyor'' iddiasıyla Rum mahkemelerinde dava açıldığını belirtti.
Rum meclisinin, uluslararası tutuklamaya da olanak sağlamak amacıyla bir süre önce emlak işgallerine verilen 6 aylık hapis cezasını 2 yıla çıkaran bir yasa değişikliğine onay verdiğini hatırlatan Talat, haklarında, Kuzey Kıbrıs'ta kalan ''Rum mallarını işgal ettiği'' iddiasıyla dava açılanların, 10 gün içinde mahkemeye gitmedikleri takdirde haklarında tutuklama kararı çıkarılacağını söyledi.
Cumhurbaşkanı Talat, hakkında tutuklama kararı çıkan bu konumdaki Kıbrıslı Türklerin Güney Kıbrıs'a geçemeyeceğini, bunun ''daha fazla kapı açın'' diyen Avrupa Birliği'nin (AB) istemine aykırı olduğunu vurguladı.
Talat, ''bu durumun, bugüne kadar Kıbrıs Türk ve Rum toplumları arasında pek olmayan gerilimi ortaya çıkararak, artıracağını'' ifade ederek, ''bunun, Loizidu davasıyla başlayan Kıbrıs sorununun hukuki alana taşınması sürecinin olumsuz bir sonucu olacağını'' kaydetti.
Mehmet Ali Talat, taşınmaz mal işgaline verilen cezanın 2 yıla çıkarılmasının nedeninin uluslararası tutuklama kararı çıkarmaya yönelik olduğunu, çünkü AB'de uluslararası tutuklama kararı için bu sürenin en az 1 yıl olması gerektiğini belirtti.
Siyasal sorun olan Kıbrıs sorunu devam ederken uluslararası tutuklama kararının yürürlüğe girip girmeyeceğinin tartışılabileceğine dikkat çeken Talat, uluslararası tutuklama olmasa bile bu insanların Güney Kıbrıs'a geçerken tutuklanmasının kaçınılmaz olacağını söyledi.
''BİREYLERİ BİRBİRİNE DÜŞÜRECEK''
Talat, ''böyle bir uygulamanın Kıbrıslı Türklerin yüzde 80'ini kapsayacağını'' ifade ederek, ''bu uygulamayı, Kıbrıslı Türk ve Rum bireyleri birbirine düşürecek bir gelişme'' olarak değerlendirdi. Mehmet Ali Talat, bu gelişmenin iki topluma olumsuzluk getireceğini anlatarak, KKTC'de sivilleşme, demokratikleşme, barış, çözüm ve anlaşma mücadelesine önemli katkı yapan sivil toplum örgütlerine bu konuda çok büyük görev düştüğünü söyledi.
Mehmet Ali Talat, Kıbrıs sorununun iki kesimlilik ve siyasi eşitlik temelinde çözülmesi amacıyla gerekenin yapılacağını belirterek, hükümet ve cumhurbaşkanlığının politikasının merkezinde Kıbrıs sorununu çözmek ve adayı yeniden bütünleştirmek olduğunu vurguladı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|
