Blues gençliktir

Altmışlı yılların başlarında İzmir'de, şimdilerde İsveç'te yaşayan şair Özkan Mert ile ortak bir arkadaşımız vardı: Akif Damar... O yıllarda şiir de yazan Damar, bir caz ve blues tutkunuydu. Cumartesi günleri 1. Kordon'daki Atatürk Kitaplığı'nda gramofondan klasik müzik, hafta arası ise Damar'ın evinde kendi yaptığı radyodan caz ve blues dinlerdik. Evet, Damar nereden bulursa, tellerden akülerden radyo yapardı. Şimdinin FM radyoları nerede? Bugünün televizyonları büy üklüğünde "lambalı" radyolar, ki çoğu da evlerde tablo misali duvara asılmıştır, kısa, orta, uzun dalgadan yayın yapmakta... Sanıyorum, "anten" diye bir alet bilinmediğinden de şarkı ve türkülere bir de "parazit"ler eşlik etmektedir. O günlerden kalma "Sanda" marka radyo, bugün hala oğlum Alican'ın odasında durmaktadır, yalnız uzun dalgası çalışsa da... İşte, Akif Damar'dır bana caz ve bleus'u ilk sevdiren... Bir on beş yıl var ki, Efes Pilsen'in katkısıyla gerçekleşen "Blues Festivali" nin de tiryakisi oldum bu yüzden... Bugün ülkemizde "blues" denince akla gelen ilk isim Efes Pilsen, yıllardır gerçekleştirdiği "Blues Festivali" çerçevesindeki etkinliklerini artık tüm yıla yayıyor. Bundan böyle Efes Pilsen, sadece Blues Festival kapsamında değil, iki ayda bir düzenlenecek ikişer gecelik "Efes Pilsen Blues Nights" konserleri ile bluesseverlere unutamayacakları anlar yaşatmak amacında...

YAŞAYAN EFSANELER
İlki 8-9 şubatta Babylon'da Pozitif'in organizasyonuyla gerçekleştirilen konserler dizisi yıl boyunca birçok ünlü blues sanatçısı ile devam edecek. Efes Pilsen Blues Nights'ın ilk konuğu Chicago Blues'un yaşayan efsanesi Byther Smith ve grubu The Nightriders idi. 9 şubat çarşamba gecesi ben de Babylon'daydım. Konserden önce, Byther Smith'in özgeçmişi dolanıyor hafızamın dehlizinde. Müzikal kariyeri boyunca Muddy Waters, Howlin' Wolf, Jimmy Reed, Chuck Berry ve Otis Rush gibi önemli isimler ile çalışan Byther Smith, müzikle olan ilişkisine doğduğu Monticello, Mississippi'de gospel ile başlıyor. Kuzeni efsanevi J.B. Lenoir'ın tavsiyesi üzerine Chicago'ya giderek kulüplerde çalarken birçok gospel ve blues sanatçısının kayıtlarına katılıyor. 1979'da yoğun ilgi gören "Addressing the nation with the Blues" ve "Housefire"ı kendi adıyla yayınlıyor. Caz ve blues'un önemli plak şirketlerinden Delmark'tan, "Mississppi Kid", "All Night Long" ve "Hold That Train" albümleri çıkan sanatçı, bu arada konserler vererek dünyayı dolaşıyor. Bu gezinin bir durağı da 8-9 şubatta Babylon'du. Akşam, Taksim'den Asmalımescit'e yürürken son yıllarda Beyoğlu'nu hiç bu kadar tenha ve yalnız görmemiştim. Kar ve soğuk, gençleri ve gençliği dar mekanlara hapsetmişti. Fakat Babylon, altı ve üstü ile gençler ve gençlik ile doluydu. Byther Smith de o gençlerden biriydi. Sahnede kaldığı üç saat boyunca, gençliğimi yaşadım ve geçen günlerimi düşündüm. Blues gençlikti çünkü...