kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
  » Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
    Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    İşte İnsan
    Sinema
    Turizm Rehberi
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Gelir İdaresi iade edildi
Gelir İdaresi iade edildi

Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer, 5333 sayılı ''Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun''u, 28. maddesinin bir kez daha görüşülmesi için TBMM'ye iade etti..

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Cumhurbaşkanı Sezer, yayımlanmasını uygun bulmadığı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun''u, 28. maddesinin bir kez daha görüşülmesi için, Anayasa'nın 89. ve 104. maddeleri uyarınca TBMM Başkanlığı'na geri gönderdi.


Cumhurbaşkanı Ahmet Necdet Sezer'in, Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un atamaya ilişkin bir maddesini iade gerekçesinde, birer yönetsel işlem olduğunda kuşku bulunmayan atama işlemlerinden, üst düzey kamu görevlilerine ilişkin olanlarının, hukuksal geçerlilik kazanabilmesi için Cumhurbaşkanı'nca da imzalanmasının anayasal zorunluluk olduğunu belirtildi.

Gerekçede, Cumhurbaşkanı'nın, ''yansız'' niteliğiyle, siyasal nitelikli hükümete karşı kamu görevlisinin güvencesini oluşturduğu vurgulanan gerekçede, ''Bu güvence, atama kararnamelerinin Cumhurbaşkanı'nca imzalanmasıyla sağlanmaktadır'' denildi.

Cumhurbaşkanlığı Basın Merkezi'nden yapılan açıklamaya göre, Sezer, 5333 sayılı Gelir İdaresi Başkanlığının Teşkilat ve Görevleri Hakkında Kanun'un 28. maddesinin ilk fıkrasını bir kez daha görüşülmesi için TBMM'ye iade etti.

İade gerekçesinde, yasanın 28. maddesinin birinci fıkrasının Gelir İdaresi başkan yardımcıları, daire başkanları ve vergi dairesi başkanlarının, Gelir İdaresi Başkanı'nın önerisi üzerine Maliye Bakanı'nca atanmasına olanak sağladığı belirtildi.

Yasadaki düzenlemelerle gelir idaresi başkan yardımcıları, daire başkanları ve vergi dairesi başkanlarının hiyerarşide genel müdür yardımcısı ve üstü düzeyde düşünüldüğünü gösterdiği kaydedilen gerekçede, ''Çağdaş demokrasilerde, parlamenter sistem ve bu sistemi
yaşama geçirecek erkler ayrılığı ilkesi kabul edilmiş; yürütmenin iktidar gücü, yasama ve yargı denetimi ile dengelenmeye çalışılmıştır'' denildi.

Anayasa'nın parlamenter demokratik sistemin ve erkler ayrılığını benimsediği anımsatılan gerekçede, Anayasa'da bağsız koşulsuz ulusun olan egemenliği, yasama, yürütme ve yargı alanlarında ulus adına kullanacak organların belirtildiği, yasama ve yargının yürütme organı üzerindeki denetim yetkisi ve bu yetkinin kullanılma biçim ve sınırlarının çeşitli maddelerde kurala bağlandığı anlatıldı.

Gerekçede, iktidar gücünün çoğunluk egemenliğine dönüşmesinin parlamenter demokratik sistemi zedeleyeceğini öngören anayasa koyucunun, bununla yetinmediği, devletin başı olan Cumhurbaşkanı'na bir denetim, dengeyi ve uyumu sağlama görev ve yetkisi verdiği belirtildi.

Anayasa'nın ilgili maddelerine atıfta bulunulan gerekçede, bu kuralların, Cumhurbaşkanı'nın, aynı zamanda yürütmenin de başı olduğunu, kararnameleri imzalama yolu ile iktidar gücünü denetleyerek,bu güç ile kamu politikalarının oluşması ve uygulanmasında görev alan üst düzey kamu görevlileri arasındaki dengeyi sağlaması gerektiğini gösterdiği vurgulandı.

''ÇOK DAHA GEREKLİ...''

Gerekçede, ''Cumhurbaşkanı'nın bu denetim ve dengeleme görev ve yetkisi, bir siyasal partinin tek başına iktidar olduğu ve yasama organında çoğunluğu elde bulundurduğu dönemlerde, çok daha gerekli olmaktadır. Çünkü, bu dönemlerde, özellikle üst düzey kamu görevlileri siyasal güce karşı çok daha korunmasız kalmaktadır'' denildi.

Anayasa'da, yürütme yetkisi ve görevinin, Cumhurbaşkanı ve Bakanlar Kurulu'nca kullanılıp yerine getirileceğinin belirtildiği anımsatılan gerekçede, yürütme işlemlerinin hukuksal geçerlilik kazanabilmesi için her iki tarafın katılmasıyla ortaklaşa yapılması gereğinin ortaya konulduğu kaydedildi.

Gerekçede, Anayasa'da, Cumhurbaşkanı'nın, Anayasa ve diğer yasalarda tek başına yapabileceği belirtilen işlemler dışındaki tüm kararlarının Başbakan ve ilgili bakanlarca da imzalanacağının kurala bağlandığı hatırlatıldı. Gerekçe, şöyle devam edildi:

''Bu kural, tüm kararlar bağlamında atama kararlarının da Cumhurbaşkanı'nca imzalanması gerektiğini göstermesi yönünden önemlidir. Anayasa'nın 104. maddesinde, Cumhurbaşkanı'na kararnameleri imzalama görev ve yetkisi verilmiş olması da bu yargıyı pekiştirmektedir.

Anayasamızda Cumhurbaşkanı'na kararnameleri imzalama yetkisinin verilmesi üç önemli gerekçeye dayanmaktadır. Bunların birincisi, Cumhurbaşkanı'nın yansızlığı nedeniyle, kararnamelerin, kamu yararına ve kamu hizmetinin gereklerine uygun olmasının ve siyasal emellere hizmet etmemesinin sağlanması; ikincisi, Cumhurbaşkanı'na, yürütme alanında hükümete öneri ve uyarılarda bulunma yetkisini kullanabilmesi için olanak yaratılması; üçüncüsü de, Cumhurbaşkanı'nın devletin ve yürütmenin başı olması ve devlet organlarının düzenli çalışmasını gözetme görev ve yetkisiyle donatılmış bulunmasıdır.''

Gerekçede, bu anayasal kurallar karşısında, birer yönetsel işlem olduğunda kuşku bulunmayan atama işlemlerinden, kurumların karar ve uygulama düzeneklerinde önemli işlev gören üst düzey kamu görevlilerine ilişkin olanlarının, hukuksal geçerlilik kazanabilmesi için Cumhurbaşkanı'nca da imzalanmasının anayasal zorunluluk olduğu vurgulandı.

''GÖREV GÜVENCESİ''

Gerekçede, kamu kurum ve kuruluşları ve dolayısıyla bu kurum ve kuruluşların üst düzey görevlileri, siyasal iktidarın uzmanlık ve hizmet alanındaki deneyim eksikliğini gidermek ve kendi alanında siyasal iktidara yardımcı olmak, değişen iktidarlardan kamu hizmetlerinin etkilenmemesini ve sürekliliğini sağlamakla yükümlü oldukları kaydedildi.

Kamu hizmetinin sürekliliğinin sağlanması, kamu politikalarının oluşmasında karar verme ve bu kararları uygulama konumunda olan üst düzey kamu görevlilerinin atama güvencesinde kamu yararı bulunduğunu gösterdiği anlatılan gerekçede, devlet organlarının düzenli çalışması, yönetimde istikrarın sağlanmasıyla olanaklı olduğu belirtildi.

Gerekçede, ''Yönetimde istikrar ise kamu hizmetinin değişken öğesi olan iktidardaki siyasal partilerle değil, kamu hizmetinin değişmez öğesi olan kamu görevlilerine sağlanacak 'görev güvence'siyle gerçekleştirebilecektir'' denildi.

Cumhurbaşkanı'nın, kamu hizmetlerinde sürekliliği ve istikrarı sağlayan üst düzey görevlilerin atamalarında imzasının bulunmasının, kimi haksız işlemlerin, siyasal nitelikli atamaların önlenmesi ve dolayısıyla kamu yararı ve kamu hizmetinin gerekleri yönünden de gerekli olduğuna işaret edilen gerekçede, ''Anayasamıza göre, yürütmenin iki kanadından birini oluşturan Cumhurbaşkanı, 'yansız' niteliğiyle, siyasal nitelikli hükümete karşı kamu görevlisinin güvencesini oluşturmaktadır. Bu güvence, atama kararnamelerinin Cumhurbaşkanı'nca imzalanmasıyla sağlanmaktadır'' denildi.

Gerekçede, bunlar göz önünde bulundurularak, 2451 sayılı Bakanlıklar ve Bağlı Kuruluşlarda Atama Usulüne İlişkin Kanun'da, müsteşar ve yardımcılarının, bakanlık müşavirleri, birinci hukuk müşavirleri, bakanlık daire başkanları, il idare şube başkanları, bölge müdürleri ve başmüdürler gibi üst düzey görevlilerin atanmaları, görevden alınmaları ya da nakillerinin ortak kararnameyle yapılmasının kurala bağlandığı anlatıldı.

ANAYASA MAHKEMESİ KARARI


Gerekçede, Adalet Bakanlığı'nda genel müdürlük daire başkanı ve daha üst kamu görevlerine yapılacak atamalarda ortak kararname yerine ''bakanın önerisi ve Başbakan'ın onayı'' yöntemini getiren 3825 sayılı yasa ile ilgili Anayasa Mahkemesi kararında ''Parlamenter hükümet sistemi benimsenen Anayasa'ya göre, Cumhurbaşkanı'nın yürütmenin başı olarak karşı-imza kuralı gereği imzalayacağı kararnameler 104. madde uyarınca yürütme alanına ilişkin görev ve yetkileri ile sınırlı anlaşılmak gerekir" denildiği anımsatıldı.

Gerekçede, böylece yürütmenin başı olan Cumhurbaşkanı'nın atama kararnamelerini, güvence niteliğinde ''karşı-imza'' kuramı uyarınca imzalaması gerektiğinin kabul edildiği kaydedildi. Gerekçede, şöyle devam edildi:

''Yüksek Mahkeme'nin aynı kararında yer alan bazı ifadelere atıfta bulunulan gerekçede, böylece Adalet Bakanlığı'nda, genel müdürlük daire başkanlığı, müstakil daire başkanlığı, genel müdür yardımcılığı, genel müdürlük, müsteşar yardımcılığı ve müsteşarlık görevlerine yapılacak atamaların Başbakan'ın onayı ile sonlandırılmasına ilişkin yasa kuralının iptal edildiği belirtildi. Gerekçede, şöyle devam edildi:

''İncelenen yasanın 28. maddesinin birinci fıkrasında, başkan yardımcıları, daire başkanları, vergi dairesi başkanları ve gelirler kontrolörlerinin Başkan'ın önerisi üzerine Maliye Bakanı'nca atanacağı belirtildikten sonra, 2451 sayılı kanun hükümleri dışında kalan diğer personelin atamalarının başkan tarafından yapılacağı vurgulanırken, fıkrada sayılanlar dışında 2451 sayılı yasa kapsamında bulunanların bu yasada öngörülen yöntemle atanacağı kabul edilmektedir.

Bu durum bir çelişkiye neden olmaktadır. Çünkü, fıkrada sayılan üst düzey görevlere atanacaklar için Maliye Bakanı'nın onayı yeterli görülürken, 2451 sayılı yasa kapsamına giren, örneğin 1. hukuk müşaviri ancak ortak kararname ile atanabilecektir. Bu nedenlerle, incelenen yasanın 28. maddesinin ilk fıkrası, Anayasa'yla kabul edilen parlamenter demokratik sistemle, Anayasa'nın 8, 104 ve 105. maddeleriyle, kamu yararı ve kamu hizmetinin gerekleriyle bağdaşmamaktadır.''

(AA)

1 2 3 4 5
 
DİĞER SİYASET HABERLERİ
 Erdoğan İsrail'e gidiyor
 Ok: Etnik ayrımcılık körüklendi
 Yargı kararları eleştirilmesine rağmen uygulanıyorsa hukuk...
 Hazine yardımı aynen kabul edildi
 Erdoğan "Kipa giymem" diyor İsrail bastırıyor
 Başbakanlık 'Turkuaz Devrimi' iddiasını yalanladı
 Erdoğan'ın dava açtığı Musa Kart'a Cesaret Ödülü
 Erivan'la yeni dönem
 Hükümetten Genelkurmay'a İncirlik talimatı
 İnisiyatifi Özkök'ten almaya çalışıyor
MAHMUT ÖVÜR
Doğru Yol 14 Mayıs'a güçlü gidiyor
Türkiye, son 50...
MUHARREM SARIKAYA
Org.Özkök: Danışıklı değil...
Uluslararası Denizcilik...
YAVUZ DONAT
Hüseyin Gazi'de bir gün
Sabah yola çıktık... Kızılay,...
Ömür törpüleyen 'şifa' kuyruğu
SSK hastanelerinde doktor yüzü görebilmek için ilk şart gün ağarmadan...
Engellilerin umut türküsü başladı
Tunceli'de engelliler için "Umudun Türküsü" projesi kapsamında...
DİSK'in sloganları sevgi bahçesi gibi
DİSK'in sloganları sevgi bahçesi gibi
DİSK, 1 Mayıs mitinglerine bu yıl "fabrikamı, işimi, bağımsızlığı ve...
'Kara' göründü
'Kara' göründü
Kara Kuvvetleri Komutanlığı, subaylarını yetirdiği Kara Harp...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar | Arşiv | Ana Sayfa
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.
Üretim ve Tasarım   Merkez Bilgi Grubu