| |
Hüseyin Gazi'de bir gün
Sabah yola çıktık... Kızılay, Kurtuluş, Cebeci, Gülveren, Siteler... Sonra gecekondular... Okula giden çocuklar... Dükkanın önünde müşteri bekleyen bakkallar, manavlar. Ve Hüseyin Gazi'ye geldik. Ankara'nın göbeğine "25 dakika uzaklıkta." Ama milli gelir, Ankara ortalamasının "çok gerisinde." "Sokaktaki adama" derdin nedir diye sorduk. Herkes sözleşmiş gibi, aynı yanıtı verdi: - İşsizlik bey... İşsizlik. Sonra da arkamızdan seslendiler: - Yaz bey, yaz.
Ve ders vermek için sınıfa girdik. Sınıfı dolduran 60 gencin ortak sorunu: "İşsizlik." Zaten onlar, bunun için, bu sınıftalar.
Marmara Vakfı "AB destekli" bir proje başlatmış. Belediye, üniversite, Türkiye İş Kurumu gibi kurumların da "desteği" var. Projenin adı: "Sosyal Toplu Oluşum Projesi." Amaç: Gençleri "meslek sahibi" yapmak.
Gençler "İngilizce" öğreniyorlar. "Bilgisayar." "Pazarlama." "Temel Finans ve Muhasebe." "Bankacılık ve Risk Yönetimi. "Öğrenciler meslek öğrenmeye öylesine istekliler ki...
Proje Hüseyin Gazi Eğitim Merkezi'nde uygulanıyor. Gençler, Ankara'nın değişik semtlerinden. Çoğu kız. Kimi lise mezunu, kimi üniversite. Meslek kursu gördükleri sürece günde "7 Euro" alıyorlar. Ama bu rakam "brüt." Ellerine geçen "net" ise 5.25 Euro. İşsiz gençten, meslek sahibi olmak için sabah erkenden bu gecekondu semtine gelen kimseden "1.75 Euro" vergi almak şart mı? Ama ne yapalım "mevzuat böyle."
Okulda "profesyonel öğretmenler" ders veriyorlar. Ama arada sırada "bizim gibiler" de geliyor. Gençlerin sorularını yanıtlıyorlar. Örneğin geçenlerde psikolog Arife Tamer gitmiş. Gama Holding'in Başkanı Erol Üçer gitmiş. İç Anadolu Sanayici ve İşadamları Dernekleri Federasyonu Başkanı Mehmet Akyürek gitmiş. Mayısta Sinan Aygün gidecek. Haziranda Can Dündar.
Bize soru soranlara biz de "isimlerini ve nereli olduklarını" sorduk. İşte birkaçı: Esra Karaali... İskenderun. Aytaç İşçi... Sivas. Döndü Konca... Çorum. Osman Başaran... SinopBoyabat. Salih Akol... Yozgat. Nasuh Ulaş... Eskişehir. Saliha Türk... Bayburt. 60 kişilik sınıf "iç göç olayının" tipik bir fotoğrafı.
Siyasetçiler, bürokratlar... Ve özellikle de eğitimciler. Bu "okula" mutlaka gitmelisiniz. Ve "eğitim sistemimizin nasıl işsiz ürettiğini... Meslek öğretemediğini" görmelisiniz.
"Okuldan" çıktık ve Ankara'nın en eski, en yoksul bölgesini gezdik... Neler mi gördük?.. Yarın.
|