|
|
Dumur hadiseler
Şampiyonluk yarışı stresi, düşme hattı stresi, kavgalar, tartışmalar... Futbolcular ile teknik direktörler arasındaki atışmalar, yöneticilerin demeç aracılığı ile atışmaları... Bitime 5 hafta kala her zaman olduğu gibi ortam gergin. Bu hafta işin teknik yanını da bir kenara bırakalım ve sahalarımızda, gençliğin kullandığı argo tabirle "dumura uğradığımız" olayları bir irdeleyelim! Futbolun kavga ve şiddetten ibaret olmadığını bir kez daha anlamak adına... (Bu arada, dumurun sözlük anlamı "Körelme". Dumura uğramak ise "Körelmek" anlamını taşıyor. Ekşi sözlüğe göre "Feci halde şaşkınlık" anlamı taşıyor. Bkz. eksisozluk.com) 1. Beşiktaş-Konya karşlaşmasında top oyundayken Beşiktaş'ın sağ kanattan atak yaptığı sırada köşeden sahaya giren ambulans maça heyecan kattı! Radyoda şöyle bir anlatım duyabilirdik: "Sağdan ambulansın ortası, Carew kafa ve gol!" 2. Pancu'nun açtığı yoldan bu hafta iki oyuncu daha ilerledi. A.Sebatlı Selahattin ve A.Gücü'nden İsmet kaleye geçti. Ama maçların uzatma dakikalarında oyuna girdikleri için panterleşecek kadar vakitleri yoktu! (İşin şakası bir yana, ciddi şekilde sakatlanan Milosevski ve Zafer'e geçmiş olsun.) 3. G.Saray-D.Bakır maçı öncesi "Rüya Takım" maçı oynandı. Gheorghe Hagi, birbirinden güzel iki gol attı. Kale çizgisinden attığı gol zaten dumur olmak için yeterliydi. Aynı Hagi, D.Bakır maçında takımının kaçırdığı gollerde dumur oldu. Aklından "Keşke sahada olsaydım da birkaç gol atsaydım" diye geçirmiştir mutlaka. 4. F.Bahçe maçı başladıktan sonra servisten bir arkadaş (ismi lazım değil) başladı Alex hakkında konuşmaya... "Hiç bir şey yapmıyor... Sahada gezinip duruyor... Biraz oynasa ya... Yaptığı hiçbir şey yok... Fener için bir puan başarıdır... " filan derken Alex golü attı. O ve maçı seyreden herkes dumur tabii...
|