Kim bu Fadhel?

Amansız yarış tüm hızıyla sürüyor. Fenerbahçe puan kaybetseydi her şey çok iyi olurdu diye tüm Galatasaraylılar düşünmüşlerdir. Ama olmadı, Galatasaray da artık işine bakıyor. Galatasaray, göze çok hoş gelmese de son derece geçerli bir futbol oynadı. En az 8-10 pozisyonu var. Ama Diyarbakırspor'da öyle bir kaleci vardı ki şansıyla, refleksleriyle ve kalitesiyle dün gecenin yıldız ismiydi. Öyle toplar çıkardı ki inanılır gibi değil. Fadhel'in yediği golde yapabileceği hiçbir şey yoktu. Necati kafayı çok iyi vurdu.
Buna karşılık Galatasaray kalesinde sadece iki pozisyon gördü. Bir maçın başında, bir de sonunda... Son dakikalarda Yunus atsa belki de şampiyonluk umudu bitecekti.
Ribery ilk devre dar alanda fazla iş yapamadı. İkinci yarıda Sabri daha etkili oldu.
Artık şampiyonluk yarışında olan takımlardan kimse iyi futbol beklemesin. Kazanmak sadece ve sadece kazanmak takımların yegane gayesi.
Dün geceye bakın işte... 7-0, 8-0 olabilecek bir maç, Yunus atsa berabere bitecek, Galatasaray'ın da her şeyi bitecekti. Sonuçta Galatasaray Fenerbahçe'yi takip ediyor. Tek amaçları var. Ne yapıp yapıp ligin sondan bir hafta önceki maçı olan Saracoğlu'ndaki Fenerbahçe derbisine en kötü ihtimal 3 puan farkla çıkmak. Çünkü 3 puan farkla çıktıklarında bu maçı kazandıkları zaman, o gece lider olacaklar. Bütün hesaplar artık bunun üzerine...
Gelelim hakem Metin Tokat'a... 66 model Chevrolet gibi... Bir zamanlar çok büyük bir otomobildi. Artık otomatikleri çıktı. Daha küçük ve dizelle çalışanları var. Şehir içinde de manevra kabiliyeti çok kötü. Bir penaltı verdi ki evlere şenlik. Tamam belki yardımcı hakem verdi ama Metin o pozisyonda penaltıyı çalmışsa bariz gol şansı engellenmiyor mu? Bir korner pozisyonunda top Diyarbakırsporlu'nun eline çarptı. Tokat'ın devam kararı doğru. Ayhan'ı iki sarı karttan atması da doğru. Ama artık bırak Metin. Komik duruma düşüyorsun.