|
|
Bilinmek yeterli değil
Satın alma kararları verilirken bir ürün veya hizmetle ilgili 'tanınma' parametresini artırıyor olmanız yetmiyor. 'Beğeni' parametresini de yükseltmeniz gerek. Tanınma gerekli ama yeterli değil. Erpen markasını ilk kez Metin Akpınar'ın rol aldığı, dizi film halini alacağı belli olan reklam filminde duydum. Bu bir 'teaser' (merak uyandırma aracı) değil. Çünkü markanın adı veriliyor filmin sonunda. Pekiyi nerede o zaman beğeni parametresini yükseltecek olan 'marka vaadi'? Ya da ürünle ilgili kilit mesaj? Bunlar eksik oldu mu, markanızın isminin sadece duyulmasını sağlarsınız; satın alınmasını değil. Eğer bu filmi merak yaratsın diye göstermeyi planlamışsanız, markanızı da, Akpınar'ın mahzun mahzun baktığı ve neden öyle baktığı anlaşılmayan pencerenin üzerine çakmayacaktınız. Eğer amacınız herkes şöyle bir Erpen'i duysun idiyse; Metin Akpınar usta sizi bu amacınıza dört dörtlük taşıyacaktır. Hiç şüpheniz olmasın. Ama ya sonra? Ben bunları düşünüp dururken iki okurdan birer mesaj geldi. Musab Öztürk ve Ahmet Tollu çok daha yalın ama bir o kadar da önemli bir noktaya dikkat çekmişler. Diyorlar ki, "Pen'lerin en büyük özeliği, filmde Erpen için de söylendiği gibi, ses ısı toz geçirmezliği. Pekiyi o zaman Metin Akpınar'ın sesine müstakbel kayınpederin 'uyanması' ne kadar doğru? Aynı soruyu ikinci film için de sormuşlar. Mesela üçüncü filmde aslında kızın pencerelerinde başka çerçevelerin bulunduğu, babanın da bu pencerelere, ses geçmesin diye Erpen taktıracağına tanık olabiliriz. Yoksa bu hata olarak kalabilir ki, Erpen'i kimseler kurtaramaz...
|