G.Saray'a 'hava' gerekli

Geçtiğimiz hafta camianın ümidi kestiği G.Saray yeniden ümitlendi. Bu işin sonunu getirebilirler mi?
Geçen hafta Cuma günü yazımın başlığı aynen şöyleydi, "Lig daha bitmedi." Niye bunu söylemiştim? Çünkü Fenerbahçe'nin Beşiktaş maçında puan kaybedeceğini, Saracoğlu'ndaki diğer iki maçını da Trabzon ve G.Saray ile oynayacak olduğunu bildiğim için böyle söylemiştim.
Dedim ki Fenerbahçe puan kaybeder. Soru şu. Galatasaray, önündeki maçların hepsini alabilir mi? Nitekim Fenerbahçe, derbide puan kaybetti.
Trabzon ve Galatasaray maçlarında puan kaybetmesi de muhtemeldir. Burada önemli olan Galatasaray'ın istim üstünde gidip gidemeyeceği.
Ben hâlâ Galatasaray'da gümbür gümbür gelen bir hava göremiyorum. Her şeyiyle şampiyonluğa ant içmiş bir takımın ağır toplarıyla teknik direktörü arasında tartışma olmaz.
Teknik direktörüyle taraftarı arasında ipler gerilmiş olmaz. Yönetimde fazla huzursuzluk olmaz. Maalesef bunların büyük bir bölümü Galatasaray'da dibine kadar var.
Şampiyonluk başkanından yöneticisine, yöneticisinden teknik direktörüne ve heyetine ondan futbolcusuna, futbolcusundan taraftarına, taraftarından malzemecisine ve çaycısına kadar herkesin büyük ölçüde inanarak bir sinerji yaratıp gerçekleştirebildiği bir olay.
Elbette her şey toz pembe olacak demek değil bu. Ama ben Galatasaray'ın değişik kompartımanlarındaki enerjilerin halen büyük bir sinerjiye dönüşemediğini görmekteyim.

Beşiktaş yönetimi, Fenerbahçe derbisiyle rahatladı mı?
Beşiktaş yönetimi, bu yıl ürün satışından gelir edebilmek için Carew'i aldı. Nouma gibi formasını satacağını umdu. Juanfran'ı transfer etti. Bu ikisine 7 milyon Euro bonservis bedeli verdi ve bunun bir kısmını ürün satışlarından karşılamayı bekledi.
Allah'ın işi! Carew, Nouma kadar olamadı. Juanfran fos çıktı. Ama Pancu'nun üstelik oyunculuğu değil Kadıköy'deki kaleciliği ürün satışlarını patlattı. Beşiktaş Store'dan bana gelen bilgiler, parti parti imal edilen "Kadıköy panteri Pancu" formalarının kapış kapış gittiğini ve talebi karşılayamadıklarını gösteriyor.
Futbol böyle bir şey işte. Bir santrforunuzun kaleye geçmesinden ve gol kurtarmasından hiç beklemediğiniz bir ürün patlaması yaşayabiliyorsunuz. Ancak bu işin Beşiktaş yönetimini kara kara düşündüren bir yönü de var.
F.Bahçe maçındaki muhteşem galibiyet Juanfran hariç Beşiktaş'ın bütün yabancılarına güven tazeletti. Şimdi ortadaki soru şu: Beşiktaş yönetimi, Juanfran dışındaki yabancılardan hiçbirini gönderemeyecek mi? Gönderemeyecekse tek bir yabancı kontenjanı önümüzdeki seneye nasıl yetecek?

Beşiktaş ne tür oyuncular almalı?
Bu sezon transferde Beşiktaş yönetimi, Carew'in yanına nokta santrfor tipinde fiyatı yüksek, çok iyi bir santrfor transfer etmezse onlarla külahları değişiriz. İtiraf ediyorum. Bu eksik geçen yıl da vardı. Selim Soydan, dostum olduğu için, Beşiktaş'ı da sevdiğinden neredeyse bana yalvardı ve "2 güçlü santrforunuz olmazsa hiçbir şey yapamazsınız" dedi. Ancak geçen yıl Veysel de önceki yönetim tarafından alınmış olduğundan bu yapılamadı. Bu sene bunu yapamamanın özrü yok.
Beşiktaş yönetimi, bunu hiçbir şekilde unutmamalı. Gördüğüm ve bildiğim şu anda orta sahaya Tayfur'un yerine, Koray'ın yanına iyi bir yabancı arıyorlar. Yetmez. Türkiye'den veya dışarıdan güçlü bir santrfor şart. Sağ ve sola iki açık da elzem.