|
|
|
|
|
|
|
|
Efsanevi Fenerbahçe-Beşiktaş maçı kayıdışıları
"Daum soksana şu Hooijdonk'u... Kameramanlar siz de çekmeyin şu maçı... Bak, gelmeyeyim oraya, tokat manyağı yaparım alayınızı..." (Aziz Yıldırım kaleye Pancu'nun geçmesine rağmen takımın yenik duruma düşmesi üzerine zıvanadan çıkar.)
"Sonra Anelka sağımdan geçti. Bir başka Anelka solumdan geçerken diğer bir Anelka bana bacak arası yaptı... Ay çok kötü dakikalardı, tek başıma yalnızdım ben orda... Hatırlamak bile istemiyorum. Başım dönüyor. Uyumak istemiyorum sadece..." (Anelka karşısında Ali Güneş sefilleri oynar.)
"Ben bilmiyor ama söylemeye çalışıyor, bunlar marş bitmeden küfür ediyor. Ama ülkelerini çok seviyor. Bu nasıl ülke ben anlamıyor." (Daum bazı Beşiktaşlı taraftarların İstiklal Marşı söylenirken küfür etmeye başlamalarına bir anlam veremez.)
"Hocam beni oyuna sokmasam da olur. Bana sadece bir top bulun. Yedek kulübesinden de atarım ben golümü o Pancu'ya..." (Van Hooijdonk hocasını uyarır.)
"Sizin gol atacağınız falan yok. Ümit sen giy şu kaleci kazağını, ver bana formanı, ben ileri gol aramaya gidiyorum. Anam Koray geliyor, tutun şunu... Laannnnnn!" (Rüştü duruma el koyar ama ya Koray?)
"Ah ulan ahh... Siz bi daha benden bi şey istersiniz. Sütün tarihi geçmeden, ekmekler bayatlamadan getirirsem ne olayım!" (Maçı seyreden bir kapıcı çalıştığı binada oturanların maç öncesi statta açtığı o meşhur pankartı görür.)
"Bitirdin ulan takımı... Hadi gol atamıyorsun bari gol yedirme... Galatasaray'ın casusu musun oğlum sen? Bana makas bulun kesicem bu herifin at yelesi gibi saçlarını... Sinirime dokunuyor." (Kaptan Ümit, soyunma odasında Tuncay'ın üstüne yürür.)
"Hayatım benim işim biraz uzadı... Sen beni bekleme, yemeğini ye... Çok acayip şeyler oluyor burada... Gelince anlatırım." (Tayfur maç esnasında cepten karısını arar.)
"Ne centilmenliği ne alkışlaması ya?!! Takımı protesto edelim derken ne yaptığımızı bilmiyorduk ki! Şoka girmiştik." (Fenerbahçeli bir taraftar maç sonrası Beşiktaş'ın alkışlanması olayına açıklık getirir.)
"Nasıl acayip bir maç olduğunu şöyle anlatayım. Bir defans oyuncusu röveşatayla harika bir gol attı. Sonra bir forvet oyuncusu kalesinde devleşti." (Yorumun bini bir paradır ama aslında bir tanedir.)
"Kim küfretti bana? Duydum kaçmasın kimse... Kapatın kapıları bulucam onu... Bak bak bak... Biri küfrediyor karşı tribünden biri bana usul usul... Hatta içinden bile olabilir ama duyuyorum. Bulun onu bana..." (Aziz Yıldırım'ın kulaklar küfre karşı iyice hassaslaşmıştır.)
|
|
|
|
|
|
|
|
|
|