Kar yağdı böyle oldu
Kar yağdı, yollar kapandı ama biz oyunları sürdürüyoruz. Karın birinci günü İzmit'teydik.. Tıklım tıklım doldu Süleyman Demirel Kültür Merkezi.. Döndük karda İstanbul'a İş Sanat tıklım tıklım.. Helal olsun seyircimize, kar demeden, tipi demeden tiyatroya gelip bizi yalnız bırakmadılar.. Boş zamanlarda da arada bir evde oturup camdan dışarıyı seyrediyorum.. Baktım bizim apartmanın kapıcısıyla karşıki apartmanın kapıcısı bir yandan karları kürekliyorlar, bir yandan da yarenlik ediyorlar.. Açtım camı kulak verdim.. "Lan Recep, iki tane araban olsa birini bana verir miydin?" "Veririm tabii lan, hemşerimsin.." "Peki iki tane apartmanın olsa birini bana verir miydin?" "Tabii lan, bir apartmandan ne olacak ki... Hemşeriyiz. Verirdim." "Peki iki tane gömleğin olsa birini bana verir miydin?" "Yok vermem.." "Neden ki lan?" "Zaten iki tane gömleğim var.."
*** Kar kapattı ya, çoğu insan evde oturuyor.. Apartmanın duvarları da kağıt gibi.. Bütün konuşmaları duyuyoruz.. Yandaki komşum Leyla çok kıskanç.. Ama çok kıskanç... Devamlı kocasını sorguya çekiyor.. "Nerdeydin? Kimle konuştun? Sağa baktın, sola baktın, aşağı baktın.. Gökyüzüne baktın.. Niye baktın? Hostes sevgilin mi var? Uçakla geçerken el sallıyor değil mi?" Kadın kıskançlıktan kafayı yemiş canım. Evvelsi gün Metin'in ceketinde siyah bir saç bulmuş.. "Dost tuttun.. Karı esmer.." diye bağırmaya başladı.. Dün sarı bir saç parçasına rastlamış üstünde.. Metin, "Yahu ablamın saçı, onlara uğradım" diyor.. "Hayır sarışın bir kaltakla berabersin.. Yalan söyleme.." Bu sabah büyük kıyamet koptu. Elbisesini, paltosunu taramış. Saç kılı bulamamış.. "Rezil adam, kel bir karıyla berabersin.." diye tutturdu..
*** Kardan yollar da tıkandı.. Karşıki apartmanda aile faciası çıktı.. Mahallede dedikodudan geçilmiyor.Komşulardan birinin karısı biraz hoppaca.. Nilgün Hanım.. Kocasının adı da Kemal.. Adam kar yolları tıkar diye, dükkanı erken kapayıp, eve dönmüş.. Bir bakmış karısı Nilgün, yatakta en yakın arkadaşı İbrahim'le.. "Lan Allah belanı versin.. Bana bunu da mı yapacaktın?" deyip çekmiş silahı.. Nilgün salona kaçmış.. Kemal, en yakın arkadaşını vurmamak için zor tutmuş kendini. Demiş ki.. "Bak İbrahim, sen benim en yakın arkadaşımsın. Birbirimize kıymayalım. İki el ateş edicem. İkimiz de ölmüş gibi yere yatacağız. Bakalım hangimize üzülecek?" Havaya iki el ateş etmiş.. Yatmışlar halının üstüne.. Nilgün odaya dalmış.. Demiş ki.. "Allah, yaşasın.. İkisi de geberdi.. Osman yatağın altından çıkabilirsin.."
*** Kar bastırınca, okullar da bir türlü tatilden çıkamadı.. Benim oğlan kötü bir karne getirmişti.. Suratı iki karış dolaşıyor evde.. "Nasıl karnen? Son sınavın nasıl geçti?" dedim. "Benimle gurur duyabilirsin.." "Ne oldu?" "Sosyalci sözlü yaptı. İki saat uğraştı. Ağzımdan tek sözcük alamadı. Ben de sorguda çözülecek göz var mı?" demez mi.. Bağırdım, çağırdım. Anasıyla ayrıyız. İki ay oldu boşanalı.. Çocuğa kolay olsun diye ona aynı sokakta ev tuttum. Gönderdim anasına. Anası, "Ne bu karnenin hali?" demiş. Oğlanın da "Babamdan dolayı kalıtımsal olabilir. Belki de parçalanmış aile çocuğu olmaktan.. Bilemiyorum.." buyurmuş. Oturup konuşmuşlar anasıyla. Benden dolayı kalıtımsal olduğuna karar vermişler salaklığının. Mutluyum. Ailem beni seviyor.
*** Mahallede mahsur kaldık ya.. Facialar bitmiyor. Benim eski bir motosiklet vardı. Çalmışlar.. Lan bu karda nasıl götürdüler?.. Boşanalı aylar oldu.. Ev sahibine karısı hatırlatmış.. Karda bir yere gidemiyor ya herif.. "Gidip teselli edeyim. Ali Bey, hayat arkadaşından ayrıldı.. Üzülmüştür.." bahanesiyle sökün etti.. Benim aklım motosiklette.. Buyur ettim. Kahve yaptım.. "Ali Bey biz sizi çok severiz aslında.. Sanatçısınız ama kötü adam değilsiniz.." Ev sahiplerine göre sanatçılardan iyi adam olmuyor ya.. "Geleniniz gideniniz de artist martist, hoş ama.. Yine de üzüldük tabii.. Bu kadar yıldır birlikteydiniz. Olur böyle şeyler hayatta.. Sabırlı olun.. Metin olun.. Her işte bir hayır vardır.." "Yahu teşekkür ederim ama.. Fazla abartmayın. Eskimişti zaten atıp yenisini alacaktım." Suratı morardı biraz.. "Yok yok zordur böyle ayrılıklar.. Dayanacaksın artık.." "Canım zaten posası çıkmıştı. Nesine dayanacağım.. Yolda giderken habire kıç atıyordu" dedim.. Köpürdü, bağırmaya başladı. "Ayıp be adam.. Ne biçim konuşuyorsun sen?" "Vallahi öyle.. Her yeri ezik içindeydi.. Gelen elledi, giden elledi.." dedim, iyice dellendi.. "Kardeşim sen deli misin, divane misin?" Adam morardı kalp krizi geçiriyor sandım.. Niye üzülüyor ki benim motosikletin çalınışına bu kadar anlayamadım. "Yahu zaten önden hava basıyordum, arkadan kaçırıyordu.. Arkadan basıyorum, önden kaçırıyordu.." "Sen ne biçim adamsın, bir de millet para verip seni seyretmeye geliyor.. Çık apartmanımdan.. Çııııık" diye bağırıyor. "Aslında kabahat bende.. Her isteyene ödünç verdim. Mahallenin bütün delikanlıları bindiler.." dedim.. "Çııık apartmanımdan.." diyor başka şey demiyor.. "İyi bir tamirciye versem.. Orasını burasını sıkıştırır kendine getirirdi" dedim.. "Yarından tezi yok taşınacaksın" diyor.. Yatıştırmak için.. "Yahu üzülme, yenisini alacağım.. İstediğin zaman veririm, sen de binersin" dedim. Düştü bayıldı. Bugün saat 15.00'da Levent'teki İş Sanat'ta yeni oyunumuz var. "SAĞLIK OLSUN.." Bülent Kayabaş'la birlikte oynuyoruz. Çocuklara sorayım, bakalım bildikleri boş ev var mı?.. Siz de gelirseniz kulise uğrayın. Bildiğiniz kiralık evlerin adresini verin bana.. Yeni motor alacağım, ev bulana veririm, o da biner.. Sevaptır, bu karda kışta ortalarda kalmayayım.. Aman haa, sizlere güveniyorum..
|