Bingöl'den Ahmet...
E-mail'imde, cep telefonumun mesaj kutusunda zaman zaman bazı mesajlar bulurum, imza tek bir kez rastladığım ama çok yakın bulduğum birine aittir: Bingöllü Ahmet...
*** Ahmet, beni aramaya, yaptığı olağanüstü işler için yardım istemeye başladığında, Bingöl Anadolu Öğretmen Lisesi'ndeydi... Şimdi ise Atatürk Üniversitesi Türkçe Öğretmenliği'nde... Sosyal olaylara karşı gösterdiği yoğun ilgi, eğitimini de olumlu etkiledi... Son aradığında, projenin kapsamını genişlettiğini görünce, geçen sürenin hikayesini bana yazmasını istedim. Gerçekten "küresel vatandaşlığa" örnek olacak bir tablo ortaya çıktı... Kentlerdeki duyarsızlık yoğunlaşırken, Bingöllü Ahmet sanki bu açığı kapatmak ister gibiydi...
*** Ahmet'in kısalttığım mektubunu, adres ve telefonunu sizlerle paylaşmak istedim... Kim bilir belki toplumsal duyarsızlığımıza karşı, bir bilinçaltı tepkidir bu... Bakın 20 yaşındaki Ahmet neler yapıyor... "Mehmet Abi merhaba, İlk olarak 1 Mayıs 2003'te Bingöl'de yaşamış olduğumuz deprem sonrasında bir grup genç olarak hiçbir şey yapamaz olmuştuk. Hayatımız çadırlar arasında geçiyordu. Biz de bir grup genç olarak bir araya geldik. İnsanlara yardım etmek için neler yapabileceğimizi konuşuyorduk, ortaya güzel fikirler çıkıyordu ama bu fikirleri somut hale getirmek için imkanımız yoktu. Kendimize imkan yaratmak için araştırmalar yaptık ve yaptığımız araştırmalar neticesinde AB projelerinin var olduğunu ve gençliğe imkan yaratmak için kullanıldıklarını öğrendik. İlk olarak AB projelerinden nasıl faydalanacağımızı öğrenmek amaçlı bilgilenmemiz gerekiyordu. Bilgilenme için Diyarbakır'da bir bölgesel bilgilendirme toplantısının yapıldığını öğrendik ve toplantıya başvurumuzu yaparak Diyarbakır'a iki kişi katıldık. Nasıl proje hazırlanacağı konusunda eğitimler aldık. Memleketimize döndükten sonra iki tane proje geliştirdik. Projelerimizden biri bilgisayar projesiydi diğeri ise kitap konulu bir projeydi. AB Türkiye Ulusal Ajansı'na sunduk; Bingöl'de 4 kütüphane kuracağımızı taahhüt etmiştik ve sekiz ayda bu kütüphaneleri oluşturacaktık. Liderliğini yaptığım 16 kişilik çalışma ekibimle birlikte çalışmalarımıza çok ciddi bir şekilde başladık. İlk olarak internet yolu ile tüm basın ve medya kuruluşlarına projemizi tanıtıcı mailler attık ve attığımız mailler sonuç vermeye başladı. Bingöl'e ciddi bir kitap yağmuru başladı. Kitapları tasnif ederek kütüphane kurmaya sıra gelmişti. İlk olarak hedefimiz olan 4 kütüphaneyi kurduk. Biz de daha fazla çalışarak daha çok başarıya imza atmak için mücadele ettik ve mücadelemiz bizi 8 kütüphane daha kurma başarısına erdirdi. Bu da bizim dönüm noktamız oldu. Bingöl'de yıllardır halkımızın tiyatro etkinliklerinden uzak olduğunu biliyoruz ve "Bingöl halkı neden tiyatrodan uzak kalsın" diyerek bir proje daha yazdık. Bu proje ile Bingöl'de tiyatroyu aktif hale getireceğiz. Tiyatromuz ile insanlarımızın sosyal hayata daha fazla adapte olmalarını sağlayacağız. Bu projemiz şu anda gerçekleştirme safhasında. Gelelim en son projemize... Şu an için büyük yankı uyandırmasını beklediğimiz projemize ilk defa Türkiye'de köy insanımızın sorununa sahip çıkmasına yardımcı oldum. "Nasıl yardımcı oldum" derseniz ilk defa köy halkının sorununun çözümünü devletten beklememesini sağladık. "Nasıl sağladık" derseniz köyde var olan taşkın ve erozyon sorunu hakkında hazırladığımız SRAP projelerine sunduk. Sunduğumuz proje ile köy insanının kendi sorununa sahip çıkmasını sağladık. Proje kabul edildi ve finansman sözleşmesi imzalandı. Projede 25 köylü yer almakta. 25 köylü kendi işgüçleri ile 4 ay içerisinde taşkına neden olan suyun etrafına bir set kuracaklar ve böylece köylü kendi sorununu kendisi çözmek için mücadele verecek. Bu tür projeler ile tüm Türkiye'de bulunan insanların sorunları çözmeye yönelik her şeyi devletten beklememelerini istiyorum. Türkiye'de AB ve Dünya Bankası kaynaklı birçok kaynak var.
|