|
|
Tarihi romanlar gündemde
Sergun Ağar "Aşkın İade- İtibarı"nda Osmanlı'nın son dönemiyle Cumhuriyet'in ilk yıllarına götürüyor. Fehmi Besler'in ilk şiir kitabı "Yüzün" Scala Yayıncılık'tan çıktı.
İşgal altında fırtınalı aşklar
Bu günlerdeYapı Kredi Yayınları'ndan çıkan Osmanlı'nın son dönemi ile Cumhuriyet'in ilk yılları arasında sıkışıp kalmış bir ailenin hayatını anlatan tarihi bir roman okuyorum. "Aşkın İade-i İtibarı", Sergun Ağar. Menekşe Gözlü Arapzade Hikmet Bey'in ve ailesinin hikayesi anlatılıyor. Sayfalar ilerledikçe, kendimi roman kahramanlarının yanında buldum. Sergun Ağar, bireysel iç çatışmaları, anlaşılmaz olaylara dönüştürmeden, hikayeye karışan bütün karakterleri anlaşılır bir şekilde anlatıyor. Bir imparatorluğun çöküşü soylu bir ailenin dağılmasıyla paralel giderken, Atatürk'ün yakın çevresinden genç subay Faruk'un yolu da hem mesleğinin hem de fırtınalı aşklarının peşinde İstanbul'da başlayıp Atina, Paris, Kahire, Habeşistan, Sofya ve işgal altındaki İzmir'den geçerek İstanbul'da düğümleniyor. Aşkın İade-i İtibarı, yakın tarihimize farklı bir açıdan bakan, gerçek bir hayat hikayesine dayanan, akıcı bir roman. Sergun Ağar, televizyon programları ve belgeseller yaptı. İlk romanı "Aşkın Samatyası Selanik'te Kaldı" Yunancaya da çevrildi. Tarihi roman sevenlere öneriyorum.
YÜZLERİN PEŞİNDE Fehmi Besler'in ilk şiir kitabı "Yüzün", Scala Yayıncılık'tan yayınlandı. Kitabın kapak resmi Gülveli Kaya'nın "Yeşil ev-Yeşil oda- Yeşil duvar" isimli yağlıboya çalışmasından oluşuyor. Genç şair Fehmi Besler, "Yüzün" adlı kitabının serüvenini anlattı: "Ben de pek çok şair gibi yüzlerin peşinde gezinip durdum, öyle de devam edecek bu yolculuk. Bir kadın yüzü ağırlıklı olarak düşünülebilir elbette ama hayatta her şeyin yüzlere yansıdığına inandığımdan, tüm yüzler burada kastedilen. Zaten yüzü yazdığınızda içine her şeyi koymuş oluyorsunuz. Kitabın kapağında da fark edilebileceği gibi buradaki yüzün "y" harfinin bir rotasyonuyla "hüzün" olmuş durumda. Tıpkı hayatta olduğu gibi. Kelimeler yettiği sürece yüzlerdeki, bakışlardaki güzellikler arasındaki yolculuk hep sürecek bende."
DEMOKRASİ DEĞERLERİ Mehmet Altan'ın Can Yayınları'ndan yeni kitabı çıktı. "Heykeller Sevişir Mi", Mehmet Altan'ın geçen yıl yayınlanmaya başlayan "On Yıl Önce On Yıl Sonra" dizisinin dördüncü kitabı. Kitapta Altan'ın 1994 yılındaki yazıları yer alıyor. Bu yazılarda sol kavramından demokrasinin değerlerine, Türkiye'de ordunun etkisinden laikliğe, Özal'dan Gorbaçov'a, Sıvas'tan Saddam'a, bilgi toplumu düşüncesinden ikinci cumhuriyet önerisine pek çok konuya değiniyor Altan. Heykeller Sevişir Mi, okuru on yıl öncesine götürecek. Mehmet Altan'ın 1994 yılında yazdığı yazılardan derlenen "Heykeller Sevişir Mi" adlı kitabının yayımlandığı bu günlerde, on bir yıl önce çok ses getirmiş bir davanın sonucu gündeme geldi. Ankara Büyükşehir Belediye Başkanı Melih Gökçek'in 1994 yılında müstehcen bularak Altınpark'tan kaldırttığı ve 'Böyle sanatın içine tükürürüm' diyerek büyük tepki çektiği olaya neden olan heykel, açılan davanın ardından 11 yıl sonra yeniden yerine dikildi. Heykeltıraş Mehmet Aksoy'un 'Periler Ülkesinde' adını taşıyan yapıtı için uzun yıllar boyunca Gökçek'e karşı verdiği hukuk mücadelesini, Ankara 6. Asliye Hukuk Mahkemesi'nin aldığı kararla kazandı... 1994 yılında Sivas olaylarının acısı henüz dinmemişti. Kürt sorunu gündemdeydi, Özallı yıllar biteli çok olmamıştı. Yazıları okuyunca bütün bu olayları ve bu dönemi yeniden hatırlıyorsunuz. 11 yıl öncesine gitmek için iyi bir fırsat "Heykeller Sevişir Mi." Olga Tokarczuk, dünyanın iyi tanıdığı, eserleri farklı dillere çevrilmiş Polonyalı bir kadın yazar. Yazarın ilk kez Türkçeye çevrilen romanı "Gündüzün Evi Gecenin Evi" Grikedi Yayınları tarafından yayınlandı. Tokarczuk, 21 - 24 Nisan arasında İstanbul'da Türk okurlarla buluşacak. Yazar için 22 Nisan Cuma günü Polonya Konsolosluğu'nda düzenlenecek kokteyl aynı zamanda bir basın toplantısı niteliğinde..
Sayım Çınar
|