Mumcu'dan derin devlet çıkışı
ANAP Genel Başkanı Erkan Mumcu, ''Derin devletin, bir yerlerde toplumdan, yasalardan, Anayasa'dan gizli bir varlık gibi tasavvur edilmesini, Türkiye adına bir talihsizlik olarak görüyorum'' dedi. Parti genel merkezinde gazetecilerin sorularını yanıtlayan Mumcu, KKTC Cumhurbaşkanlığı seçimleriyle ilgili bir soru üzerine, yeni Cumhurbaşkanı Mehmet Ali Talat'ı kutladığını ve başarılar dilediğini söyledi.
Seçimlerin Kıbrıs halkına hayırlı olması dileğinde bulunan ve görevi bırakan Rauf Denktaş'ı da saygı ve minnetle andığını kaydeden Mumcu, ''Kıbrıs davasına adanmış bir ömür, hepimizin hafızasında seçkin bir yer edinmiştir ve öyle kalacaktır'' dedi.
Uluslararası ilişkiler alanında ve ulusal politikalar alanında ülkelerin tutumlarının, ancak ve ancak uluslararası konjonktürün o ülkelerin çıkarlarıyla ilişkilendirildiği düzeyde değişebileceğini belirten Mumcu, ''Kişilerin değişmesiyle radikal politika ve tutum değişiklikleri olmaz.
Eğer kişilerin değişiminin arka planında başka bir politik tutum değişikliği varsa ancak yeni göreve gelen kişiyle bu somutlaşır'' dedi. Kıbrıs Türk halkının çıkarlarının uluslararası platformda korunmasının temel mesele olduğunu ve bunda radikal bir dönüşüm olacağını düşünmediğini belirten Mumcu, ''Yeni Cumhurbaşkanı'nın da bu çerçeve içinde geçmişin birikimini de göz önünde bulundurarak bir çaba içinde olacağını düşünüyorum'' diye konuştu.
Mumcu, Kıbrıs'ın, Türkiye'nin ulusal politikasının temel konularından birisi olduğunu, bu alanda hükümetlerin tutumlarıyla belirlenebilen kısmi değişikliklerin olabileceğini, ancak bunun ''ulusal politika olma'' niteliğini ortada kaldırmayacağını söyledi.
DERİN DEVLET TARTIŞMASI
Mumcu, ''9. Cumhurbaşkanı Süleyman Demirel'in (Derin devlet, devletin askeridir) sözlerini nasıl değerlendiriyorsunuz? Derin devlet sizce nedir?'' sorusu üzerine, şunları kaydetti:
''Çağdaş demokratik toplum ve onun örgütlü varlığı devletin, derinlik, gizlilik gibi çağrışımlar içinde konuşulmasını doğru bulmam. Her toplumun, kendi istikbali ve istiklalini ilgilendiren temel konularda kendini kayıtladığı derin bir bilinci vardır. O bilinç, kendisini zaman zaman çeşitli olgu ve tutumlarda ortaya koyar. Bu, varlığını ve bağımsızlığını sürdürme iradesinin ürünüdür ve kaynağı toplumun ta kendisidir. Toplumun tarih bilincinden, toplumun bir arada ve bağımsız aşamasından alır gücünü. Çeşitli biçimlerde kendini ortaya koyar. Bunun, bir yerlerde toplumdan gizli, yasalardan, Anayasa'dan gizli bir varlık gibi tasavvur edilmesini, Türkiye adına bir talihsizlik olarak görüyorum.''
|