Sinek Misali
Kıbrıs Rum kesimi yöneticileri Türkiye'den taviz koparmak için ellerindeki veto kozunu kullanıyor. Ancak AB bürokratları tehdidi zeminsiz buluyor
17Aralık Zirvesi'nde tam üyelik müzakerelerinin başlayabilmesi için Türkiye'den istenen tek şart 'uyum protokolü' AB'ye gönderilen mektupla aşıldı. General Ante Gotovina'yı savaş suçları mahkemesine teslim etmeyen Hırvatistan ile 17 Mart'ta başlaması öngörülen müzakereler askıya alındı. İki hafta sonra Türkiye, AB'ye mektup gönderdi. Gönderilen mektupla Türkiye "sözünü tutmayan ülke" konumundan kurtuldu. Uyum protokolünü imzalayacağına dair AB'ye mektup gönderen Türkiye, konunun teknik yönünü aştı. Ancak, siyasi yönü hala muğlaklığını koruyor. Türkiye üzerine düşen görevi yerine getirerek, topu AB sahasına bıraktı. Mart ayında ek protokolü imzalama mektubu göndererek, AB'ye yeterli zaman tanıdı. İç prosedürünü tamamlamak için de. Brüksel koridorlarında "Türkiye'nin kağıt üzerinde, üzerine düşen görevi yerine getirdiği ancak uygulama konusundaki sorunun 3 Ekim öncesi ya da sonrası Türkiye'nin karşısına çıkacağı" konuşuluyor. Önümüzdeki dönemde Avrupa Birliği ile Türkiye arasında, limanların Kıbrıs Rum yönetimi gemilerine açılmamasının Gümrük Birliği'nin ihlali olacağı tartışmaları yaşanacak. Karma Parlamento Komisyonu Eşbaşkanı Joost Lagendijk, "Türkiye'den müzakerelere başlaması için Kıbrıs Cumhuriyeti'ni tanıması istenmiyor ancak Türkiye Gümrük Birliği Protokolü'nü Kıbrıs'ı da kapsayacak şekilde genişlettiği zaman bu, tabiri caizse bir 'light tanıma' olacaktır" diyerek, en doğru tanımlamayı yaptı.
İSTEYENİN MİDESİ BULANIR! Kıbrıs Rum kesimi yöneticileri, Türkiye'den küçük tavizler koparmak için ellerinde bulunan 'veto' kozunu kullanıyor. Bu veto tehdidinin havada kaldığını söyleyen AB bürokratları, 17 Aralık zirvesi sonuç bildirgesinde uygulama ile ilgili herhangi bir atfın olmadığına dikkat çekerek ve zirve sonunda AB Dönem Başkanı Hollanda Başbakanı Balkenende ile AB Komisyon Başkanı Jose Barroso'nun açık ve net bir şekilde ifade ettikleri 'bunun tanıma anlamına gelmeyeceği" sözlerini hatırlatarak, Rum kesiminin veto tehditlerinin zeminsiz kaldığını söylüyor. Rum kesiminin veto tehditlerini Brüksel'de "Odada birçok sinek dolaşıyor. İsteyenin midesini bulandırır. Ancak, AB içinde mide bulanacak bir durum yok" diye nitelendirenler var. Türkiye için yol ayrımı olan '17 Aralık Kararı'nın kaç başbakan tarafından karara bağlandığını hatırlarsak, hak vermemek elde değil. Meraklısı 18 Aralık 2004 günü gazetelerde yayınlanan fotoğrafa bir göz atsın...
|