|
|
|
|
Hamal olamayınca başkan oldu
Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er'in çocukluk hayali hamallıktı. Çelimsiz olduğu için bu işi yapamayınca okumaya karar verdi ve hayatı değişti.
Eminönü Belediye Başkanı Nevzat Er'i herkes Tayyip Erdoğan'ın avukatı olarak tanıdı. Er, yerel seçimlerde de Ak Parti'den Eminönü Belediye Başkanı seçildi. Ancak onun Pötürge'den başlayarak başkanlığa uzanan ilginç bir yaşam öyküsü var. Malatya'nın Pötürge ilçesinde 1952'de dünyaya gelen Nevzat Er, o günleri şöyle anlatıyor; "Memlekette iş imkanı olmayan birçok kişi İstanbul'a gidiyordu. Ziyarete gelenler ise hamallık yaptığını söylüyordu. Ama kimse hamallığın nasıl bir iş olduğundan bahsetmiyordu. Bu nedenle bende çocuk aklımla hamallığı önemli ve prestijli bir iş sanıyordum ve hamal olmayı hayal ediyordum. Ama zayıf ve çelimsiz bir çocuktum. Köyde yaşlı bir yakınımız vardı. Bir gün benim çıplak sırtımda omurgalarımın rahatlıkla sayılabilecek kadar zayıf olduğumu görünce, 'Aman yavrum, sen bu zayıf halinle hamal da olamazsın. Ne yapacaksın büyüyünce?' diye sordu. Ben de 'okuyacağım' diye cevapladım." O günden sonra en büyük hayalinin okumak olduğunu anlatan Er, kendi deyimiyle 9 yaşındayken "yarı kaçak" İstanbul'a gelmiş. Amcalarının ve diğer akrabalarının büyük bölümünün hamallık yaptığını belirten Er o günleri "Hepsi Eminönü Küçükpazar'daki bir bekar hanında kalıyorlardı. Ben de onların yanına yerleştim. Bir odada 15 kişi kalıyorduk. Öyle ki ayağını uzattığında bir başkasına çarpıyordu. Hepimiz tek bir tuvalet ve banyoyu kullanıyorduk" sözleriyle anlatıyor.
TÜRKÇE BİLMİYORDUM Kendisinin ardından babasının da İstanbul'a gelerek hamallığa başladığını anlatan Er, "Türkçe bilmiyordum. Babam beni önce yakındaki bir camide bulunan Kur'an kursuna yazdırdı. Hocamın ve akrabalarımın çabalarıyla Türkçe'yi öğrendim. İstanbul'daki birinci yılımın henüz doldurmuştum ki, hocam babama beni okula yazdırmasını tavsiye etmiş. Böylece okula Hocapaşa'daki İbrahim Müteferrika İlkokulu'nda üçüncü sınıftan başladım. İlkokulu pekiyi ile bitirdiğim için İmam Hatip Lisesi'ne sınavsız olarak kabul edildim. Tayyip Erdoğan'la aynı sınıftaydık. Ancak o yaşça bizden küçük olduğu için ufak tefekti. O yüzden de ön sıralarda otururdu. Üçüncü yıl sınıflarımız ayrıldı" diyor. Şimdi görevi gereği Eminönü'nde işportaya son vermek için çalışan Er, babasının hamallıktan kazandığı parayı 6 kardeşi ve annesi için köye gönderdiğini, bu nedenle kendisinin de masraflarını çıkarmak için okuldan kalan zamanında gömlek ve kravat sattığını anlatıyor: "Ancak biz bugünküler gibi çevreyi rahatsız etmiyorduk. Küçük bir tezgahım vardı." Küçükpazar'da geçen 10 yılın ardından 5 yıl da Süleymaniye'deki bir bekar odasında yaşadığını, Hukuk Fakültesi'ni kazandığında ise yurtta kalmaya başladığını söyleyen Er, "Üniversiteyi bitirdikten sonra avukatlığa başladım. Bu arada şimdiki ortağım Hayati Yazıcı'da savcı olarak görev yapıyordu. Hayati Yazıcıoğlu bir süre savcılıktan ayrıldı ve birlikte çalışmaya başladık. Bu arada bir süre de ANAP'ta politika yaptım. Ancak Özal'dan sonra ANAP'tan ayrıldım. Bu arada Tayyip Bey'le de zaman zaman görüşüyorduk. İl başkanı olunca onunla birlikte hareket etmeye başladık. Ardından belediye başkanı oldu ve yargı süreci başladı. Biz de Hayati Yazıcıoğlu ve bir grup avukat arkadaş Tayyip Bey'in savunmasını üstlendik" diye konuşuyor. Ak Parti'nin ilk temellerinin de Hayati Yazıcıoğlu ile ortak oldukları Aksaray'daki hukuk bürosunda atıldığını, birçok görüşme ve yazışmanın buradan yapıldığını anlatan Er, "Partinin kurulması ile birlikte Hayati Bey, daha aktif rol aldı. Ben de işlerimizi sürdürdüm. Ama bu arada üniversiteyi bitirdikten sonra Eminönü'ne Belediye Başkanı olmayı kafama koymuştum. Fırsat da doğunca bu isteğim de gerçekleşti" diyor.
Gürkan Teoman / Nejdet Çokan MERKEZ
|
|
|
|
|
|
|
|
|