|
|
Rıza ve "Atom Karınca" hikayesi
Üzülmedim, incindim, kırıldım. Sevgili Rıza Çalımbay'ın yemeğinde, "Atom karınca" lakabını kim taktı kompleksi yaşanmış. Bu konu Beşiktav TV'de açılınca Çalımbay, lakabının kimin taktığını açıklamıştı. Bu konu önemli değil. Eğer önemli diyorsanız, hatırlatayım. Hürriyet'e çalışırken Çalımbay röportajı ile de ödül almıştım. Evet, itiraf ediyorum. Lakap takmaya bayılırım. Kimlere takmadım ki!. Christoph Daum'a Dahi dedim, hala herkes bunu tartışıyor. (Benim meslektaşlarım ise bana kızıp Daum'a deli lakabı taktılar ya...) Beşiktaş'ın en önemli sol kanat oyuncusu Ian Walsh'a, 'Süleyman Seba'nın askerlik arkadaşı' dedim o da olay oldu. (Sayın Başkan Seba bir gün bana kızgınlıkla senin yüzünden Walsh'ı bir yıl daha oynatamadım demişti...) Meslektaşlarıma açık mesaj: 25 yıl önceki bir olayı gündeme getirip niye kompleks yapıyorsunuz. Kazım yazmadı o yazdı, bu yazdı, ben yazdım demeyin. Komik oluyorsunuz. Beşiktaş'ı konuşacağınıza, Kazım'ı konuşuyorsunuz. Yıllardır futbolcuların soyadını yazdım diye benimle alay ettiniz de ne oldu? Fötör şapkamla alay ettiniz de ne oldu? Geçin bunları anam babam geçin! Bu konuyu kapatalım. Şunu tartışalım: Sezon başında Kazım Kanat iki şeyin altını çizdi: 1 - Futbol Direktörü Samet Aybaba, teknik direktör Rıza Çalımbay olsun. 2 - Del Bosque ile bu Beşiktaş ilk üçe giremez. Bu takım tribünlere seyirci çekemez. SON SÖZ: Beşiktaş yazarlarına hakaret eden Bay Hıncal Uluç için (Aslında benim için bir ağabey ve hayalimdeki gazeteci) tavır aldım. Özür dilemezsen sana usta demem dedim. Gördüm ki hiç kimseden Bay Uluç'a tavır yok. Kendim için değil Beşiktaş yazarlarının onurları için savaşıyorum. Galiba da yanlış yapıyorum!...
|