Korkma korktukça sıra sana...
Hatırladınız mı bi ara merkez üssü İstanbul olmayan bir depremle sallanmıştı bölgem. Çok kayıp vermiştik; ateş düştüğü yeri yakmıştı hani... Televizyon kanallarımıza bakıyorum; haberdi dosyaydı pirinçti Tosya'ydı ayıkla ayıkla bitmiyor yine deprem gündeminin taşı. Tedirgin olmamız uğruna programlar yapılıyor öleceğini zaten bilen tek canlı olan biz insan makulesine... Oysa belediye, bir zaman önce İstanbullulara yapacağını yapmış; Zincirlikuyu mezarlığımızın cümle kapısı üzerine 'Her canlı birgün ölümü tadacaktır' vecazetini yazmıştı.
HAFIZAMIZ ZAYIF Balık hafızalarımızı devreye sokarak depremin etkisini unutayazdık. Bir de ölümü hiçbir şekilde yakınımızda görmek istememe defansı mevcut herbirimizde doğal olarak. Korkunun da ecele faydası yok öte yandan. Korktuğun herşeyi kendine çağırırmışsın. Aldatılmaktan mı korkuyorsun misal? Kapıda... Şişmanlamaktan mı korkuyorsun. Midene gönderdiğin her bir nefaseti korkarak yedikten sonra pişmanlıklar deryasında boğuluyor bi de üstüne üstlük 'su içsem yarıyor' lafını diline pelesenk mi ediyorsun. Tamaam. A salakçım sen ne dersen o oluyor; bir inansan buna... Hakikaten de su içtiğinde sana şifa (!) oluyor; millet su içerek zayıflarken sen şişmanlıyorsun. Ben çok gördüm standart kiloda Agop'un kazı gibi yiyip de 'a kurt var sanki hiç kilo almıyorum' diye sinir sinir kıkırdayanları. Metabolizma deyip bilimsel yaklaşana doğadaki her nanenin bilimsel karşılığı olmadığını hatırlatırım. 'Ötmek kolay sen yapıyo musun?' dersen, bu rezil kodlar metabolizmamıza öyle bir nakşedilmiş ki anacım, evrene, bilinçaltıma reiki göndere göndere başka bi iş yapamaz oldum! Ama işe yarıyor. Zayıflamasan da kilo almıyorsun. Piyango bileti alırken 'bari amaan çıkmaz nasılsa' diye alma. 'Size de çıkabilir' sloganı insanların bu sersem psikolojisini umuda çevirmek üzere bulunmamış mıdır? 'Bugün balık tutamiicam kahretsin!' diye balığa çıkan bi balıkçı olur mu mesela? Hayır olsa bile dublaj maarifetiyle seslendirilmiştir o! Tedbirler de elden bırakılmayacak bu arada tabii. Uçağa bindiğimde örneğin kafayı daha uçak kalkmadan matbuata gömsem de hosteslerin 'ipi şurdan çekicaanız, na şuraya üfliicaanız' şovlarına bakmanın her halükarda doğru bir davranış olduğunu düşünenlerdenim. Bir araştırmanın sonuçlarına göre, bakanların kurtulma ihtimali 'hahoy! Ben bin yıldır uçağa biniyorum bunları sular seller gibi de biliyorum ne bakıcam' diyenlerden daha fazlaymış. For yor informeyşın valla neşeniz bilir. Bu kadar lafın üzerine 'Surviver'dan bi söz etmeden kalkmayayım diyorum pilkizayarın başından. (Sinoplu bi yardımcım vardı süpürgeye züpürke derdi ordan ilham!)
ISSIZ BİR ADADA Böyle bir yarışmaya hiçbir yaşımda katılamazdım kanaatindeyim. Peki; farzet beynime bişey düştü ben de adaya... Issız bir adaya düşünce yanıma alacağım üç şeyi alırdım. Ne mi onlar? Merak okurun kamçısıdır. Haftaya kadar kamçıla bakiim kendini sado-mazo okuyucu. Ben ortaokuldaki anket defterimi buliim şimdi geliyorum. Sen bekleyedur!
|