Dostluk Zamanı
Yunanistan'da da Türkiye'de de hükümet politikalarından etkilenmeyenlerin sayısı artıyor
Yakın bir geçmişe kadar Atina'da bir iki tane Türk yaşardı. Çoğunu da 1980'li yıllarda siyasi mülteci olarak buralara gelip yaşamaya karar verenler oluştururdu. Bunlardan bir tanesiyle önümüzdeki günlerde bir mülakat yapacağım. Şimdi ise Yunanlılarla evlenenlerin ya da birlikte yaşayanların sayısı oldukça artmış durumda. Biraz Türk-Yunan yakınlaşması, biraz turistik seyahat, biraz İnternet, biraz yurtdışı gezileri, biraz burs, biraz gurbetçilik derken artan 'çiftleşmelerin' sonucunda, sayılarını tam olarak benim de bilemediğim kadar kızlı erkekli Türk yaşamaya başladı Atina'da. Hatta ve hatta bir Yunanlı subayla evlenip Yunanistan'a gelen bir Türk bayanın varlığını da öğrendik. Ama Yunanlı subay, Türkiye'yi o kadar sevmiş ki emekli olduğunda Türkiye'ye gelip yerleşmeyi düşünüyormuş. Ancak son olarak Selanik'e gittiğimde orada da iki genç Türk subayına rastlamıştım. Yunanca öğrenmek için gelmişler Selanik'e... Onların da pek bir şikayeti yoktu. Sırf Yunanlı bir kadına ya da bir Yunanlı erkeğe aşık oldukları için Türkiye'den ya da başka bir ülkeden gelip Yunanistan'da yaşamaya karar veren bu Türklerin sayısını kendileri bile bilmiyor. Çünkü bunların varlığını sadece eşleri ve dostları biliyor. Geçenlerde Atina Havaalanı'nda, THY'nin usta fotoğrafçılığıyla beş parmağında beş marifet, genç ve dinamik ancak "geçici" müdürü Alp Alper'le ayak üstü sohbet ederken laf lafı açtıkça bu konuya değinmiş ve Atina'da sayıları hızla artan bu yakından tanımadığımız Türklere ulaşma ve neden olmasınbir araya getirme fikrini ortaya attık. Nasıl yapacağımıza henüz karar veremediysek de nasıl olsa bir şekilde kendilerine ulaşabileceğimizi düşündük. Yunanistan gibi "eski hasım" bir ülkede "Türk" olarak yaşarken edindikleri izlenimleri; kendilerinin yabancılık hissedip hissetmedikleri ya da "Türk" kimliği altındaki yabancılıklarının kendilerine hissettirildiği ya da hissettirilmediği gibi ortak noktalarını öğrenmenin gazetecilik açısından ilginç olacağından başka, insani açıdan da birbirlerini tanımayı da arzu edebileceklerini düşünüyorum. Bu konuyu deştikçe, Yunanistan'da yaşayan Türklerin sayısının arttığı kadar Türkiye'deki Yunanlıların sayısında da büyük bir artışın kaydedildiğini öğreniyoruz. İş yapmak için İstanbul'a gidip gelen bazı işadamlarının, burs kazanan öğrencilerin, Türk kızına ya da erkeğine aşık olup İstanbul'da yaşamaya karar verenlerin sayısı az değil.. Bunların arasında Kıbrıs Rumları bile var.
TABULAR YIKILIYOR Türkler ve Yunanlılar birbirlerinden habersiz sanki kendi devrimlerini yapmış gibiler... Hükümet politikaları ne olursa olsun; iki ülkeyi savaşın eşiğine getiren olayların ciddiyeti olmasa da Türkler ve Yunanlılar birbirlerini tanımaya başladıkça; aşırı milliyetçilere nispet "kurttan post Yunandan dost olmaz" ya da "Türk'e güven olmaz" türündeki eski tabuları yıkabiliyor ve hatta birbirleriyle evlenip çoluk çocuk sahibi olup aile kurabiliyor. Türk, Yunan, yabancı ayrımı gözetmeksizin herkese aynı içten yakınlığı göstererek Atina Havaalanı'nın en gözde "müdürü" haline gelen Alp'in yardımıyla Atina'daki Türkleri bir araya getirmeyi ve de kendi aramızda bir "gece" düzenlememizi onaylayacak okurlarımızın arasında Atina'da tanıdıkları varsa tarafımıza bildirmeleri ricasıyla...
|