| |
|
|
Bir oyuncak federasyon!..
OLAYLARI başlatan Aziz Yıldırım.. Sona erdirmek için yapılan toplantıya gelmeyen o.. O gelmediği halde toplantıyı açan ve yöneten, "Adam yerine konmama"yı içine sindiren, federasyon başkanı Levent Bıçakçı.. Onun gelmediğini gördüklerinde "Bu toplantı artık anlamsız" demeyen, diyemeyen, kulüplerinin onurunu çiğneyerek, bir ikinci başkanla eş duruma düşüp onunla ayni masaya oturan da Galatasaray'ın, Beşiktaş'ın ve Trabzon'un başkanları.. Seversiniz.. Nefret edersiniz.. O ayrı.. Türk futbolunda bir tek otorite var.. Aziz Yıldırım.. Federasyonu o yönetiyor. Öteki kulüpleri de.. Hatta medyayı da.. Gazetecileri yönetme, yönetemediklerini işlerinden kovdurma gücü dahi var. Herkes onun dümen suyunda.. En başta da Levent Bıçakçı.. Yıldırım "Bu federasyonu ben kurdum" diye geziyor.. Bıçakçı da Allah'ın günü diyet borcu ödeyip, Yıldırım'ı etekliyor. Tribünlerde savaş yaratacak son demeçlerle ilgili Hukuk Kurulu rapor hazırlamış. Başta Yıldırım, pek çok "Büyük" ceza heyetine gitmeli. Bıçakçı dosyayı sudan bir gerekçe ile hasır altı ediyor. Yıldırım'ı Ceza Kurulu'na gönderme gücü yok, asıl gerçek bu..
Federasyon aciz.. Federasyon emir kulu.. Federasyon teslim, tamam.. Peki bu ülkede bir Futbolda Şiddetle Mücadele yasası var. Bu yasayı yürütmekle görevli Bakanlar Kurulu var. Başbakan Yardımcısı düzeyinde temsil edilen Spor Bakanlığı var. Gençlik ve Spor Teşkilatı var.. Nihayet, savcılar var.. Birinden "Çıt" çıktı mı, peki.. İmam, cemaat hikâyesi.. Başkan düzeyinde böyle şüphe, böyle öfke, böyle kin, böyle nefret yaratılır ve teşvik edilirse, tribündeki adamlar birbirini öldürmez mi?. Bunun hesabını soracak bir yetkili, sorumlu, bir politikacı, bir bürokrat, bir hukuk adamı çıkmaz mı?. Bu ülkede yasalar sadece, işsiz güçsüzlere, fakir fukara ve kimsesizlere mi uygulanır?.. Aziz Yıldırım oldunuz mu, dokunulmazlık mı kazanırsınız?. Birisi alınsın da bu soruma yanıt versin, görelim bakalım!.
|