|
|
Enerjide sıcak gelişmeler
Uzun bir süredir Türkiye'nin gündeminde olan kendi kaynaklarından elektrik üretme çalışması, bir nevi gündemi meşgul etme adına geliştirilmiş slogandan öteye geçmedi. Doğalgaz furyasının başını alıp gittiği, doğalgazdan elektrik üretmek üzere yola çıkanların devlet garantisiyle santraller kurup farklı farklı rakamlar üzerinden devlete elektrik verme anlaşmasına imza attıkları dönemlerden bu yana yerel (su ve kömür) ve yenilenebilir (rüzgar, güneş ve jeotermal) kaynaklardan Türkiye elektrik üretecek diye kamuoyunun gazı alındı. Geriye dönüp baktığımızda alınan mesafenin sıfır mesabesinde olduğunu görüyoruz. Hatta rüzgarın devlete ait bir meta olması sebebiyle bu alanda elektrik üretmek, yatırım yapmak isteyenlerin önlerinin kesilmesi ve karşılaştıkları zorluklar da işin komedi boyutunu oluşturuyor. Ama bu talihsiz dönemin geride kaldığına zannediyorum yakında şahit olacağız. Nükleer enerji, ülkenin kendi elektrik kaynaklarının çeşitlendirilmesinde ne derece elzemse, yenilenebilir enerji türlerinin de bir sistem dahilinde hayata geçirilmesi son derece önem arz ediyor. Ancak, Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanlığı'nın başlattığı yeni bir çalışma anlayışı var ki, yukarda saydığımız tüm menfiliklerin gelecekte düzeleceğine işaret ediyor. Bakanlık yetkilileri uzun bir süredir elektrik ihtiyacının temininde, önceliği kendi kaynaklarımıza, barajlardan ve kömürden üretilen elektriğe veriyor. Yüksek fiyattan devlete satılan doğalgaz kaynaklı elektriğin yerine, baraj ve kömürden elektriğe kaydırılması iyi bir gelişme. Ancak, şu an bir çok kişiye fantezi gibi gelen yenilenebilir enerji kaynaklarının önünü açılması da şart. Bu yazımı kalem aldığım esnada Enerji ve Tabii Kaynaklar Bakanı Hilmi Güler'le görüştüm. Bakan Güler, birkaç gün daha sarkarak TBMM'ye gelmesi beklenen Yenilenebilir Enerji Kaynaklarının Elektrik Enerjisi Üretimi Amaçlı Kullanımına İlişkin Kanun Tasarısı'nı kesinlikle çok önemsediklerini, bu kaynakların bir sistem dahilinde devreye almayı düşündüklerini belirtti. Enerji Bakanı'nın bu sözleri, geçen hafta, Almanya'da Düsselldorf Havalimanı uçağımız teker koymak üzere alçaldığında, çok sayıda elektrik üreten rüzgar güllerini gören gözlerimin bu haline üzülen yüreğime ilaç gibi geldi. Bu işin öncülüğünü yapan ülkelerden birisi olan Almanya, aynı zamanda en fazla elektrik sarfiyatıyla sanayisi güçlü ülkelerden birisi. Gelişen ve büyüyen Türkiye'nin, önümüzdeki günlerde farklı ama kendi kaynaklarından elektrik talep edeceğini unutmamak gerekir.
|