Kadir Topbaş'a açık mektup
Sayın Başkan, Caddebostan'daki deniz tesislerinin yıkım olayı nedeniyle son bir haftadır yelken ve amatör denizcilik camiasının gündemindeki kişisiniz. Keşke adınız, "denizcilik adına" yaptığınız hayırlı işlerle birlikte anılsaydı. Ama olmadı. Belli ki bu şehri yönetmeye talip olduğunuzda size danışmanlık yapanların ufku da pek darmış... Belediyenin internet sitesindeki açıklamalarınızı ilgiyle okudum. Cevabınızda olumlu diye değerlendirilebilecek şeyler var ama aba altından sopa göstermeyi de ihmal etmemişsiniz... Sayın Başkan, siz İstanbul gibi içinden deniz geçen bir kentin belediye başkanısınız. Siz yıkmakla üstü kapalı tehdit ettiğiniz, yarım asırlık emekle ortaya çıkmış kulüplerin de belediye başkanısınız. Buranın olimpiyatlar için Türkiye tarafından deklare edilen yerlerden biri olmasını "geç de olsa" farketmenizi olumlu olarak karşılıyorum. Ayrıca şunu söyleyeyim, İstanbul'un özellikle Kadıköy yakası, yelken ve diğer su sporları için dünyanının en müsait yerlerinden biridir. Onun için tek bir noktada değil hemen her semtinde irili ufaklı tesisler yapılması çocuklarımıza, gençlerimize, halkımıza en büyük hizmet olur. Aşağıdaki sözlerinizi okuyucularımla paylaşmak istiyorum:
SU SPORLARI MERKEZİ "Bölgede bir plan değişikliğine giderek arazinin haritada su sporları merkezi olarak görünmesini sağlayacağız. Ancak bizim el attığımız işlerin bir farklılığı ve güzelliği olmalıdır. Marmara Yelken Kulübü'nün yöneticileri İstanbul'a yakışır şekilde ve olimpik ölçülerde bir proje hazırlayıp getirirse, bedelini kendileri karşılamak suretiyle bu bölgeye çok modern bir su sporları merkezi inşa edilebilir. Burayı su sporları ile ilgili bize yakışır, görüntü kirliliği vermeyen, halkımıza ve sporcularımıza açık bir merkeze dönüştürebiliriz" demişsiniz. Tüm diğer denizcilik kuruluşlarımız gibi Marmara Yelken Kulübü de Balıkadamlar Kulübü de birer amatör spor kuruluşudur. Yüklediğiniz misyonu parasal açıdan yerine getirebilmeleri çok zordur. Sayın Başkan, İstanbul Belediye Başkanı olarak size yakışan "Yapın getirin bakalım" değil, "Gelin arkadaşlar birlikte neler yapabiliriz ona bir bakalım" demektir. Hafta içinde gazetelerde, Denizciler Sivil Toplum İnisiyatifi'nin sizi çok kızdırdığını sandığım bir ilânı vardı. Tüm yapılanlara isyan niteliği taşımasına rağmen, o ilân "Dileğimiz bu olayın taraflar arasında bir diyalog başlangıcı için fırsat olmasıdır" diye bitiyordu. Yani işin sonunda size uzanmış bir dost eli vardı. Sayın Başkan, Caddebostan hadisesi sizi ilk kez İstanbullu ile karşı karşıya getirdi. Bir başkan olarak bundan hayırlı bir sonuç çıkarmak ve bir İstanbullu gibi davranmak da sizin elinizde, tam aksi de... Siyaset ilmi, olaylar karşısında gerekli esnekliği gösterebilmeyi gerektirir. Ve ben sizin bu olayda bir siyasetçi gibi davranabileceğinizi ummak istiyorum. Çünkü eninde sonunda aynı şehrin insanı, aynı geminin yolcularıyız... Saygılarımla...
|