kapat
   
SABAH Gazetesi
 
    Son Dakika
    Yazarlar
    Günün İçinden
    Ekonomi
    Gündem
    Siyaset
    Dünya
    Spor
    Hava Durumu
    Sarı Sayfalar
    Ana Sayfa
    Dosyalar
    Arşiv
    Etkinlikler
    Günaydın
    Televizyon
    Astroloji
    Magazin
  » Sağlık
    Cumartesi
    Aktüel Pazar
    Otomobil
    Sinema
    Çizerler
Bizimcity
Sizinkiler
emedya.sabah.com.tr
Google
Google Arama
 
Bebekler suda kolay doğuyor anneler ağrı sızı hissetmiyor
Havuza zamanında giren çabuk doğuruyor
Yeşilçay suda doğum eğitimi alacak
Dr. İbrahim Sözen'e göre:
Normal doğumdan pahalı sezaryenden ucuz...

Bebekler suda kolay doğuyor anneler ağrı sızı hissetmiyor

Nurgül Yeşilçay'ın bebeğini suda doğum tekniğiyle doğuracağını açıklaması üzerine, pek çok anne adayı bu yöntemin avantaj ve dezavantajlarını araştırmaya başladı. Uzmanlar ise, suda doğumun ancak tam teşekküllü, yenidoğan yoğun bakım ünitesi olan, suda doğumun şartlarını sağlayan doğum havuzuna sahip hastanelerde ve doktor gözetiminde yapılabileceğini söylüyor

Anne olmasına birkaç ay kalan Nurgül Yeşilçay'ın bebeğini suda doğumla dünyaya getirmek istediğini açıklaması, pek çok anne adayının ilgisini bu doğum yöntemine çekti. Ağrıyı azaltan bu doğum tekniği ile ilgili sorularımızı Anadolu Sağlık Merkezi Kadın Hastalıkları ve Doğum Uzmanı, aynı zamanda Yale Üniversitesi Kadın Sağlığı Merkezi Başkanı Prof. Dr. Aydın Arıcı ve Dr. İbrahim Sözen'e yönelttik...

* Suda doğum çok yeni bir doğum tekniği mi? Bilinen ilk suda doğum, 1803 yılında Fransa'da, doğumu çok uzun süren bir kadının doğumunu kolaylaştırmak amacıyla sıcak su dolu bir küvete girmesiyle gerçekleşmiş. Sıcak su içinde yatarak doğum sancılarını azaltmak, onlarca yıldır uygulanan bir klinik uygulamaydı. Fakat, bu çok kısa süreler için ve doğumun erken evrelerinde yapılmaktaydı. Daha sonraları 1970'lerde Rusya ve Fransa'da başlayan suda doğumun gerçekleşmesi akımı 1980 ve 1990'larda İngiltere, Kanada ve diğer Avrupa ülkelerinde yaygınlaştı. 1983 yılında ünlü İngiliz tıp dergisi Lancet'de yayınlanan bir makale, konunun İngiltere ve kıta Avrupa'sında birden popüler olmasına yol açtı. İngiltere'de kadın hastalıkları ve doğum biliminin en üst kuruluşu olan Royal College of Obstetricians and Gynecologists (RCOG) 1990, 1994 ve en son olarak 2001 yıllarında bu konuyla ilgili görüşlerini tıp dünyasına açıkladı.

* Suda doğumun faydaları neler? Asıl fayda, doğum sırasında annenin daha rahat ve ağrısız doğum sürecini yaşamasına yardımcı olmaktır. Suyun sıcaklığı ve kaldırma gücü nedeniyle rahme giden kan akımı artar, rahmin kasılmaları etkinleşir, artan oksijen nedeniyle ağrılar azalabilir. Su vajenin ağzını, yani bebeğin çıkış noktasını daha gevşek hale getirebilir. Bu da o bölgenin doğumda yırtılması olasılığını azaltabilir. Bebek için ise, bilimsel verilerden çok suda doğumu gerçekleştiren tıbbi personelin ve annelerin gözlemleri söz konusudur. Bu kişiler bebeğin kesenin içindeki sıvı bir ortamdan yine sıvı bir ortama doğarak daha yumuşak ve stressiz bir geçiş yaptığını ve bu bebeklerin daha az ağlayan, daha sakin bebekler olduğunu savunuyor.

BEBEKLER KARŞILAŞTIRILDI
* Suda doğum ne kadar güvenlidir?
Bu konuda yapılmış olan en kapsamlı ve güvenilir çalışma 1999 yılında British Medical Journal adlı İngiliz tıp dergisinde yayınlandı. R. Gilbert ve P. Tookey'in yaptığı bu çalışma, 1994-96 yılları arasında İngiltere ve Galler'de gerçekleşmiş olan 4029 suda doğumu kapsamaktaydı. Bu çalışmaya göre, o yıllarda yapılan her bin doğumdan altısı suda doğum olarak gerçekleşmişti. Araştırmacılar suda doğan bu bebeklerin ölüm ve yeni doğan yoğun bakım ünitelerine yatırılış oranlarını, normal olarak karada doğan bebeklerin oranlarıyla karşılaştırdılar. Çıkan sonuca göre suda doğan bebeklerde görülen ölüm oranıyla karada doğan bebeklerin oranları arasında bir fark yoktu. (Her ikisi de binde 1,2-1,4 civarındaydı). Yenidoğan yoğun bakım ünitelerine yatırılma riski açısından da her iki grubun oranları aynı bulundu. Suda doğum adaylarının gebelikleri boyunca bir sorunlarının olmaması gerekir.

* Kimler suda doğuramaz? Herpes gibi genital bölgede enfeksiyonu olanlar, bebeğin başının değil poposunun rahim ağzına yakın olduğu gebelikler, çoğul gebelikler, erken doğumlar, pre-eklampsi (gebelik zehirlenmesi) veya diyabet (şeker) gibi hastalıkları olanlar, bebeğinde gelişme geriliği saptananlar, doğum sırasında bebeğin kalp atışlarında bir oksijen azlığı şüphesi doğanlar, doğumda yoğun mekonyum (bebeğin dışkısı) görüldüğü durumlarda önerilmemektedir.

SU HİJYENİK OLMALI
* Suyun sıcaklığı nasıl ayarlanmalı?
Sıcak suyun kasları gevşettiği ve ruhsal rahatlama sağladığı bilinmektedir. Bunun sonucunda rahme giden kan akımı artar ve rahmin kasılmaları daha az ağrılı olabilir. Çünkü artan kan akımıyla birlikte, rahim kaslarına giden oksijen oranı da artar. Bu, aynı zamanda rahim kasının daha iyi kasılmasına ve bu sayede doğum sürecinin daha kısa olmasına yol açabilir. Vücut ısısı olan 37 derece, suyun da ısısı olmak bakımından ideal bir derecedir. Suyun sıcaklığı doğum sırasında devamlı ölçülmeli ve hep 37 derecede kalması sağlanmalıdır.

* Doğum havuzunun temizliğinin önemi nedir? Doğum eylemi sırasında havuz suyu; amniotik sıvı (bebeğin kesesindeki sıvı), kan, idrar ve benzeri maddelerle kirlenir. Bu, hem bebeğin hem de annenin doğum sonrası enfeksiyon riskini artırabilir. Bu nedenle, havuzun suyu belli aralıklarla değiştirilmeli, havuzdaki yabancı maddeler süzgeç araçlarla çıkartılmalı ve havuz suyu enfeksiyonlara karşı korunmalıdır.

* Bebek suyun altında nefes alır mı? Normal koşullarda bebek suyun altında nefes almaz. Suyun sıcaklığı ve bebeğin başının suyun içinde olması nefes alma refleksini engeller. Soğuk ise, nefes alma refleksini körükler. Bebeğin başı sıcak suyun içinden çıkartılıp daha soğuk olan havayla temas ettiğinde nefes alma refleksi harekete geçer ve bebek nefes almaya başlar. Bebeğin suyun içinde olduğu birkaç saniye içinde bebek oksijeni tüm gebelik boyunca olduğu gibi, kordondaki anne kanı aracılığı ile alır. Bebeğin suyun altında nefes almaya çalışması ve bu nedenle ciğerlerine su kaçması, doğumda doğum kanalından geçerken oksijenlenmesini azaltıcı bir stres yaşadığı durumlarda olabilir. Bunun için bebek doğum sırasında bebek kalp monitörü ile düzenli olarak izlenmelidir.
DİĞER SAĞLIK HABERLERİ
 Selüliti Önce Ölçün, Sonra Tedavi Edin...
 Boyun Kırışıklığı İçin Tavsiyeler
 'gereksiz Yere Sezaryen Yaptıran Bebeğinde Bronşit Riskini...
 Depresyondaki Anne Adayına Sezaryen Şart!
 'sezaryen Türk Hekimlerin Zaafı'
 Ağrısız Normal Doğum' Hem Anne Hem De Bebek İçin En İdeal...
 Tek Suçlu Östrojen
 Ayakta Gezerek Sancısız Doğum Yapabilirsiniz
 Vitiligo Hastalarına Tıbbi Makyaj
 Bebekler Suda Kolay Doğuyor Anneler Ağrı Sızı Hissetmiyor
 Diş Fırçasını 3 Aydan Uzun Kullanmayın
 Çay, Yaşlanmayı Geciktiriyor...
 Temiz Eller Hayat Kurtarıyor
 Yüksek Kolesterolün Suçlusu Tiroit Hormonu Olabilir
Harun'a çok aşığım Beren'den önce Harun gelir
Harun'a çok aşığım Beren'den önce Harun gelir
Boyu 1.73. Kilosu 47. Ebru Şallı 26 yaşında ve oğlak burcu. "Oğlaklar...
Bu yaz bunlar moda
Bu yaz bunlar moda
2005'in ilk üç ayını geride bıraktık. Bakalım, yediğini, içtiğini,...
Müzayede savaşları  II
Müzayede savaşları II
"Kaplumbağa Terbiyecisi" için kıyasıya kapışan Eczacıbaşı ve...
Baba-kız geziyorlar
Baba-kız geziyorlar
Yılların usta sinemacısı Ediz Hun'un hayatındaki en büyük aşkı kızı...
 
    Günün İçinden | Yazarlar | Ekonomi | Gündem | Siyaset | Dünya | Televizyon | Hava Durumu
Spor | Günaydın | Kapak Güzeli | Astroloji | Magazin | Sağlık | Bizim City | Çizerler
Cumartesi | Aktüel Pazar | Sarı Sayfalar | Otomobil | Dosyalar
   
    Copyright © 2003, 2004 - Tüm hakları saklıdır.
MERKEZ GAZETE DERGİ BASIM YAYINCILIK SANAYİ VE TİCARET A.Ş.