| |
|
|
Halk patlarsa derin devlet güçlenir
27 yıl önceydi. Sağ, sol çekişmesinin tırmandığı dönemdi. Kars Kalesi'ne orak, çekiçli bayrak çekme girişimleri oluyordu. Ecevit, Adalet Partisi'nden "Bakanlık koltuğu için ayrılan" milletvekilleriyle eksiğini tamamlayıp, hükümet ediyordu. Yakın siyasi tarihin "Güneş Motel olayı" ya da "11'ler hükümeti."
İstikrarsızlık büyüyordu. Asker de rahatsızdı. Demirel "bayrak mitinglerine" karar verdi. Amacı, bayrak saygısızlıklarına "demokratik tepki, sivil tepki, kavgasız tepki" vermekti. Yoksa tepki ya "askere" kalacaktı. Ya da "Ülkü Ocakları'na." Askerin tepkisi "demokrasiye fasıla" noktasına kadar uzayabilirdi. Ülkü Ocakları'nın tepkisi ise, o dönemde zaten sokaklarda akan kanın "oluk, oluk" hale gelmesi demekti.
Süleyman Demirel: - 2005 yılında bayrak yakma girişimi çok önemsediğim bir olay... Kan beynime sıçradı, yerimde duramadım... 1978'de, bayrağa saldırı karşısında, Türkiye'nin 5 yerinde, peş peşe mitingler yaptım.
- Galiba ilk miting Samsun'da olmuştu... Vidinli Otel'in önündeki büyük meydan tıklım tıklımdı. Demirel: - Bayrağa saldırı olan yerde, siyasetçi olarak yerinde oturamazsın... Tepkini anında koyacaksın... Gecikmeyeceksin. - Yoksa?.. - Sen konuşmazsan, başkası konuşur... Sen tepki koymazsan, saygısızlar cesaret alır... Bu iş tahmin edemeyeceğin kadar önemli. - Ne kadar? - Halk tepki gösterir... Halk patlar... Bu infial yarın seni, ülkeyi yönetemez duruma getirir... O da kime güç verir, biliyor musun? - Kime? - Derin devlete.
|