|
|
Yazarlar koğuşu
1 Nisan tarihi dünyamıza doğru hızla yaklaşırken, dünyanın başka ülkelerinin umurunda değil ama Türk gazetecilerini aldı mı bir korku? Marduk çarpacak olsa yüreğimiz böyle çarpmaz. Şakanın büyüğü o gün yapılacak ve basın dünyasında çalışanların her biri birer 'nisan balığı' olarak zokaya takılacak. Zira, yeni TCK yepyeni maddelerle geliyor. Biz hukukçu değiliz. Yeni maddeleri irdelemek bize düşmez. Ama biz mizahçıyız ve oluşması muhtemel manzarayı pekala da gözler önüne serebiliriz. Bir düşünün; önce yeni yasalar yürürlüğe, sonra ise doğal olarak tüm köşe yazarları aynı anda içeri girmiş. Seyreyle gözüm sen gümbürtüyü..
Reha Muhtar: "Ben sigara içilmeyen koğuş isterim mümkünse, her nerede yatıyor ya da yatırılıyorsam..." Hıncal Uluç: "Haşmeeeeeet, Nebiiiiil, Sunaaaay... Nerdesiniz? Hani beni onlarla aynı koğuşa koyacaktınız? O zaman bana müsaade, Abbas yolcu. Hayır yani avluya çıkmayı kastetmiştim." Pakize Suda: "Dışarıda mevsim bahar-mış, gezip dolaşanlar var-mış, günler su gibi akar-mış... Geçmiyor günler geçmiyor..." Hakkı Devrim: "Volta atmak ne demek arkadaşlar? Nasıl bir Türkçe bu?" Perihan Mağden: "F tipileme yapan basın üstü demokles kılıççı adalet yasacık adamlarının yazılarımı nasıl anlayıp da beni mapuslama ettirdikleridir merak ettiğim..." Nur Çintay A.: "Bana amip diyenler nerede hani? Dinozor dediklerim nerede hani?" Tuğçe Baran: "Hapse düşeceğimi duyunca sevgilimi aradım hemen, bana temiz gstring getir diye..." Ahmet Hakan: "Ne? Son dönem Türk filmlerinin yönetmenleri de mi burada? Neeee? Onlarla aynı koğuşta mı yatıcam? Direkt assaydınız bari..." Mehmet Barlas: "Kardeşim ben 1.92 boyunda 120 kiloluk dev gibi bir adamım. Şaka yapıyorsunuz herhalde... F Tipi bir koğuşa sığar mı şu beden, akıl var izan var." Emin Çölaşan: "Selam arkadaşlar, acaba içinizde boncuktan minik kuş yapmayı bilen var mı?" Erman Toroğlu: "Bana dışarıdan tavuk budu getirin antibiyotikli hormonlu fark etmez... 2 yıl yemişim, hormonlu tavuk mu yemiycem?!" M.Ali Birand: "Iııı gardiyan bey, yanlış anladınız. Kaçmaya niyetim yok. Sokaktaki adama birkaç soru sorup gelicem." Ahmet Çakar: "Bu genç hakimlerle bu iş yürümez, bu biiir... Eyyam yapmayacaklar, gördüklerini yargılayacaklar, cesur olacaklar, bu iki... İlker Yasin'e söyleyin, kefaletimi ödeyip çıkarsın beni buradan, bu da üüüç..." Haşmet Babaoğlu: "Ne demek içeride yüzük takmak yasak ya?" Uğur Dündar: "Teşekkür ederim gardiyan bey. Ben içerideki denetimlerimi tamamladım, görüntüleri çektim. Röportajlar da tamam. Şimdi izin verin de çıkayım." Ayşe Özyılmazel: "Bakın ben Neco'nun kızıyım diyorum. Yazarlık da nerden çıktı? Ayrıyeten yarın ağdacımda randevum var." Hasan Cemal: "Kimse kızmasın kardeşim, ben kendimi yazdım. Bir ceza verilecekse ben kendi kendime verirdim." Fatih Altaylı: "Ben böyle memleketin... Uzanlar dışarıda fink atıyor, ben içerdeyim. Yok ağabeycim biz adam madam olmayız." Mansur Forutan: "Kendi derdinize yanın. Ben bu zayıf bedenimle parmaklıkların arasından kaçar giderim." Emre Aköz: "Savcıları, hakimleri getirin buraya... Yeni TCK'yı tartışmak, gerekiyorsa polemiğe girmek istiyorum. Krizim tuttu." Engin Ardıç: "Bugüne kadar yazılarınızda küfür hakaret etmediniz de ne oldu, al işte aynı yerdeyiz. Nıhahaha!!" Kanat Atkaya: "Saçlarımı kestirmek mi? Şaka yapıyorsunuz herhalde... Yoksa en büyük Fener diye mi bağırmam gerekiyor?.. Ee berber ne tarafa düşüyor acaba?!" Melih Aşık: "Benim köşemin ismi bile 'Açık Pencere'. Koğuşumda açığını geçtim, kapalı bir pencere bile yok. Olacak şey değil." Selahattin Duman: "Geldi bahar ayları, gevşemiyor karyolamın yayları. Gevşese oradan çıkardığım yaylarla tünel kazıp kaçıcam buradan." Ayşe Arman: "Beni Dubai'de bir hapishaneye koysanız olmuyor muydu?" Hakan/Utku: "Ne demek beraber yazıyorsanız aynı yatakta beraber yatacaksınız? Biz tek kişi değiliz kardeşim, biz iki kişiyiz ya..."
|