|
 |
 |
 |
  |
|
'Değneği hak eden çok'
Meclis'te kabine üyelerinin oturduğu sıralara yürüyerek dikkat çeken AKP'nin özürlü milletvekili Lokman Ayva ile her telden konuştuk.
AK Parti'nin görme özürlü milletvekili Lokman Ayva, bürokrasiye karşı "Çanakkale Savaşı" başlattı. Meclis'e geldiğinde genel kanı, onun bir kenarda sessiz sedasız oturacağı yönündeydi. Ancak o, "insan hakları ve özürlülerle" ilgili konularda Başbakan Tayyip Erdoğan ve bakanlarla sıkı pazarlıklar yaparak dikkati çekti. Ayva, son olarak objektiflere, AKP Grup Başkanvekili İrfan Gündüz'e yönelik tepkisiyle yansıdı. Özürlülerin kamu kadrolarında terfi kanalları tıkanınca kabine üyelerinin oturduğu sıralara elindeki değnekle yürürken görüntülenen Ayva, iki hafta önce "zatürree"ye yakalandığı halde Özürlüler Yasası'nın bir an önce çıksın diye haftanın üç günü İstanbul-Ankara arasında mekik dokudu. Lokman Ayva ile Özürlüler Yasası'nı, çalışma hayatında özürlülerin yerini, eve kapanıp kalan özürlü hanımların kaderini ve AB'nin tutumunu konuştuk. "Bu ülkede kızıp üstüne yürüyeceğim, değneği hak eden çok insan var" diyen Ayva, şu mesajları verdi:
ZİHNİYET DEĞİŞECEK ESPRİ YAPIYORLAR ALINMIYORUM: 11 yaşında kör oldum. Körlükle görmek arasında renkler açısından bir fark olabilir. Kültürel körlük denen mesleki körlük var. Masa olduğunu anlamak için görmeye gerek yok. Görseydim, yine eşimle evlenirdim. Yine, sevdiğim evde oturmak isterdim. Aynı çocukları isterdim. Körlüğü abartmak çok tuhaf geliyor. Herkesle dostluk kurabiliyorum. Bazen körlüğümü unutturuyorlar. İstanbul'a giderken yolda bazı olaylar oluyor. Milletvekilleri bana 'Hem görmüyorsun hem de nereden biliyorsun' diyorlar. Ben de onlara, "Bugün çorabınızla kravatınız birbirine uymamış" diyorum. Bana göre, "canda özür olmaz".
DEĞNEĞİ HAK EDENLER VAR: Bu ülkede, değneği hak eden epeyce insan var. İnşallah onu kullanmaya fırsat vermeden tutumlarından vazgeçerler. Ben, özürlüleri yok sayan uygulamaya itiraz ediyorum.
ÖZÜRLÜLER YASASI ZİHNİYET DEĞİŞİ- Mİ YAPACAK: Bakanlar Kurulu'nda imzaya açılan Özürlüler Yasası'nda eksiklikler var. Bizim beklentilerimizi karşılamıyor. Meclis'e sevk edildiğinde düzeltilecek. Bu yasa devlette, zihniyet değişimi yapacak.
2007'YE KADAR BİR KURUŞ İSTEMİYORUM: Yasanın en önemli hükümleri, bakıma muhtaç olanlara yönelik mali düzenlemelerle ilgili olanlar. Bu yasa çıkarsa, ben devletten 2007'ye kadar 1 kuruş istemiyorum. Çünkü, kademeli bir uygulama söz konusu olur. Devlet, bakıma muhtaç özürlüler için para ayırır.
BÜROKRASİ YANLIŞ RAKAM VERİYOR: Bürokrasi, bakıma muhtaç olanların sayısını 200 bin olarak telaffuz ediyor. 4.5 katrilyonluk yükten söz ediliyor. Bu doğru ve gerçekçi değil. Şu anda, 10 bin kişi acil bakıma muhtaç. Bunu da ayıklarsak gerçekçi sayı 4 bin kişidir. Evde bakımda hesap ederseniz yıllık 80 trilyon lira eder.
KADINLARIN SORUNU AĞIR AB İKİ YÜZLÜ: AB'yi iki yüzlülükle suçluyorum. Özürlü haklarını unutmuş görünüyorlar. Bu konudaki toplantılarda mangalda kül bırakmıyorlar. ÖZÜRLÜ KADINLARI İSTİSMAR KORKUTUYOR: Özürlü kadınların sorunları anlatılmayacak kadar ağır. Bizde çoğu kez, 'keşke kız değil, erkek özürlü olsaydı' derler. Bu laf çok ağırdır. Cinsiyetinizden dolayı yok olmanız istenen bir yaklaşım var. İşe giriş oranları yüzde 5-10. Eğitimde azlar. Sokağa çıkamıyorlar. İstismar korkusu yaşıyorlar. Sokakta olsalar bir çıkma fırsatı bulsalar, ben onların da sorunlarının ne olacağını anlayacağım. Ama, hayatın dışında gibiler. Özürsüz kadınların durumu eksi 2 ise bunların durumu eksi 10.
Hülya KARABAĞLI / ANKARA
|
|
|
|
|
 |
|
 |
|