ABD Merkez Bankası FED beklendiği gibi, faizi yüzde 0.25 artırdı, sürprizini açıklamasında yaptı. Açıklamada "Ölçülü artırım" sözü korunmasına karşılık enflasyon baskısına vurgu yapılması ve "Bu kapsamda ortaya çıkabilecek ani değişimlere gerekli tepki verilerek fiyat istikrarının sağlanması hedeflenecektir" denilmesi, piyasalardaki türbülansı artırdı. FED'in "Faiz artışını yavaş yavaş yapalım, ortalığı dağıtmayalım" yaklaşımı da artık ortalığı karıştırıcı sonuçlar doğuruyor. Bundan sonraki her komite toplantısında faiz artırımı beklenecek. Üstelik bu artırımlar yapılsa bile, yıl sonunda ulaşılması beklenen yüzde 4.5'luk faiz düzeyine yüzde 0.25'lik bir fark kalıyor. Yani FED'in ekstradan yüzde 0.50 faiz artırması bir olasılık olarak piyasaları tedirgin etmeye devam edecek. * 2 Mayıs'a odaklanma- Şimdi piyasalar FED'in 2 Mayıs'ta yapılacak faiz toplantısına odaklandı. Bir toplantı biter bitmez öteki toplantının beklentisi devreye giriyor. Ama o zamana kadar gelişmekte olan ülkelerin kaderini ABD'nin 10 yıllık tahvil faizleri belirlemeye devam edecek. Hatta bu tahvil faizi FED faizine yakın bir önemde. Dolayısıyla hem 2 Mayıs hem de daha sonraki tarihler için beklentilerde olabilecek değişiklikler 10 yıllık tahvillere yansıyacak. Burada da faizlerin yükselmesi bekleniyor. Bu tahvillerdeki değişiklikler de gelişmekte olan ülkeleri etkilemeye devam ediyor. * Türbülans nasıl sonlanır?- ABD faiz artışıyla başlayan türbülans acaba nerede durur? Bunun ilk yanıtı yabancıların Türkiye'den çıkışının durmasında. 37.7 milyar dolarlık yabancı portföy yatırımı şimdiye kadarki rekor düzeyinde. ABD'de faizler cazip hale geldikçe, ya Türkiye'den sermaye çıkacak ya da paranın getirisi yani faiz yükselecek. Nitekim son günlerde olan da, kısmen faiz artışı yanında kısmen yabancı çıkışı. Faizlerin belli düzeylere gelmesi yabancı çıkışını keserse veya yerli alımını artırırsa, bu aynı zamanda dövizde satışları beraberinde getirir. Bu durumda kurdaki yukarı hareket de durulabilir. Olayın kur ayağında ise yurtdışına çıkışların etkisi olabileceği gibi, kur düzeyinin belli bir seviyeye gelmesi satışı kollayanları harekete geçirebilir. Tıpkı 2004 Mayıs ayında yaşandığı gibi. Bono faizlerinin 10 puan arttığı bir durum döviz yatırımlarının satışlarını tetikledi ve bonoya yatırımı beraberinde getirdi. ABD faiz artırımının etkisiyle yaşanan ikinci türbülans da birincisi gibi sonlanabilir. * Yararlı tarafı da var- Yeterki, piyasalar yurtiçi nedenlerle de bozulmamış olsun. IMF çapası veya AB çapası zayıflamamış olsun. Bu konularda oluşmakta olan belirsizlikleri dağıtmada hükümetin tutumu ve aksiyonu belirleyici. Geçmişte olduğu gibi, bu hükümetin sıkıntı doğduğu zaman harekete geçme özelliğinin çalışıp çalışmayacağı bu kez de kritik önemde olacak. Bu özellik yeniden nüksederse, türbülans mali piyasalar için düzeltme olarak kalabilir. Bu haliyle türbülans mali piyasalara verdiği zarara karşı ekonominin geneli ve reel kesim için faydalı sonuçlar doğurabilir. * Sonuç- "Bir yaprak kağıdının bile iki yüzü vardır." Japon Atasözü