|
|
|
|
'Kimseyle kavgam yok'
KKTC Cumhurbaşkanı Rauf Denktaş, bir gazete yer alan sözleri nedeniyle Başbakan Recep Tayyip Erdoğan ile Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün yaptığı açıklamaya yazılı yanıt vereceğini belirterek, ''Bu mevkide hiçbir zaman Türk hükümeti ile, Dışişleri Bakanı ile basın yoluyla müzakere, münakaşa yapılmaz. Böyle bir lüksümüz yoktur'' dedi.
KKTC'nin ilanından sonra müzakerelere devam edilmesinin tanınma yolunu tıkadığını kaydeden Denktaş, tanınma olmadan görüşmelerin yapılmaması için girişimleri olduğunu, ancak Kıbrıs konusunda Türk hükümetinin istediğinin olduğunu söyledi.
Cumhurbaşkanı Denktaş, seminer amacıyla Türkiye'den KKTC'ye gelen bazı belediye başkanı ve belediye meclis üyelerini kabulü sırasında gazetecilerin sorusu üzerine, ''Kıbrıs meselesinin müşterek milli bir mesele olduğunu'' ifade ederek, ''Türk hükümetleri iyi niyetle bugüne kadar Kıbrıs meselesini takip etmişlerdir. Türk hükümetleriyle birlikte biz de takip ettik, gereğini yaptık'' ifadesini kullandı. Milli Kıbrıs davasında gördüğü tehlikeleri söylemenin görevi olduğunu ve kimseyle kavgası olmadığını belirten Denktaş, şöyle devam etti:
''Bunu söylemekle kimseye karşı değilim, kimseyle kavgam yok. Bu gerçekleri söylemek suretiyle halkıma gelecek bir referandumda daha dikkatli olması için şimdiden işaret veriyorum. Gördüğüm her şeyi söylemeyi görev biliyorum. Kimseyle kavgamız yok.''
''TENKİTLER BANA DOĞRULTULMAMALI''
Cumhurbaşkanı Denktaş, Dışişleri Bakanı ve Başbakan Yardımcısı Abdullah Gül'ün, ''KKTC'yi ilan ettikten sonra müzakerelere niçin başladınız?'' sözlerinin anımsatılması üzerine, ''Kıbrıs meselesinde Türk hükümetinin istediğinin olduğunu'' belirterek, şöyle konuştu: ''O zaman ben, tanınmadan müzakerelerin devam etmemesi için girişimlerde bulundum. Türk hükümetleri, 'aman masadan kaçılmaz, masadan kalkılmaz, aman masada devam edelim' dediği için devam etmiştir ve tanınma yolunu tıkamıştır. Bu benim yazılarımda da var, bunun böyle olmaması gerektiği. Şimdi yine Türk hükümetinin dediği oluyor. Onun için kimse kimseyi tenkit etmesin, Türk hükümetinin istediği olmaktadır. Nedir istediği: görüşmelere devam. Bana sorarsanız şimdi görüşmelere devam etmeme zamanıdır. Hele hele Annan planı çerçevesinde devam etmeme zamanıdır. BM Genel Sekreteri'ne hangi şartlar altında görüşmelerin başlayabileceğini, hangi statüde olduğumuzun kabul edilmesi gerektiğini söyleyerek görüşmeye oturma zamanıdır. Ama yine Türkiye'nin dediği olacaktır. Onun için bu tür tenkitler bana doğrultulmamalıdır.''
TORUNUNUN PASAPORT KONUSU
Cumhurbaşkanı Denktaş, torununun Güney Kıbrıs'tan pasaport almasının yine eleştiri konusu yapıldığının anımsatılması üzerine de ''Torununun pasaportu kendi izniyle aldığını, bugün torununu tenkit edenlerin, binlerce insan pasaport alırken 'tıs' diye sesini çıkarmadığını, bunların kendisini yıpratmak için yapılan girişimler olduğunu'' söyledi.
Denktaş, ''Binlerce genç, referandumdan sonra, referandumun sağladığı bir ortamda, Rumun pasaportunu değil, 1960-1963 arasındaki hakları olan Kıbrıs pasaportunu almak suretiyle Avrupa Birliği pasaportu almış oluyorlar. Bunu yasaklayan bir yasamız yok. Bu gasp edilmiş bir hakkın gençler tarafından alınması'' dedi.
Referandumda gençlere ''evet derseniz AB pasaportu alacaksınız'' vaadinde bulunulduğunu kaydeden Denktaş, ''Biz bunu yasaklamamak suretiyle bundan sonraki bir referandumda, ki er geç yapacaklar, gençlerimizin önündeki bu cezbedici hediyeyi kendilerine hak olarak vermiş bulunuyoruz'' diye konuştu.
Bunu kimsenin aleyhlerine kullanmamasını isteyen Denktaş, ''Bu gençlerin hepsi bizim gelecekteki askerlerimizdir, mücahitlerimizdir, KKTC'ye gönülden bağlı insanlardır. Kimse, gençler bunu aldı diye Kıbrıs meselesinden vazgeçemez. Bunu vesile olarak kullanacaklarsa bunu kimse kullandırmaz'' ifadesini kullandı.
|
|
|
|
|
|
|
|
|