|
|
|
|
Yassıada'da okunan sahte mektup muydu?
Türkiye'nin 3'üncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın kızı Nilüfer Bayar Gürsoy, Cemal Gürsel'in Menderes'e gönderdiği mektubun orijinalinin tarihi değiştireceğini öne sürdü.
3 Mayıs 1960'ta, dönemin emekli Kara Kuvvetleri Komutanı olan Cemal Gürsel'in, Ethem Menderes kanalıyla Adnan Menderes'e gönderdiği mektup üzerinde sonradan değişiklik yapıldığını iddia eden Türkiye'nin üçüncü Cumhurbaşkanı Celal Bayar'ın kızı Nilüfer Bayar Gürsoy, Yassıada duruşmalarında da tahrif edilmiş mektubun okunduğunu savundu. 27 Mayıs'ın haftasında ne kamuoyunun, ne de henüz Harp Okulu'nda tutulan DP mensuplarının mektubun varlığından haberi olmadığını belirten Bayar, DP mensuplarının mektubu radyodan yapılan açıklamadan öğrendiklerini vurguladı. Yassıada'daki duruşmada DP'li bakanların bu konu ile ilgili beyanlarının da bir hayli ilginç olduğunu dile getiren Bayar, Ethem Menderes ve Adnan Menderes'in mektubu cumhurbaşkanından, bakanlardan ve partililerden gizlediklerinin ortaya çıktığını hatırlattı. Bayar şöyle dedi:
GERÇEKLER GİZLENDİ "Duruşmada bir tek Milli Eğitim Bakanı Tevfik İleri, Harp Okulu'nda Ethem Menderes'ten mektubun tam metnini öğrendiği için itiraz eder, mektubun asıl mektup olmadığını söyler. Mahkeme Heyeti Başkanı Salim Başol'un sualine, Adnan Menderes mektup hakkında Ethem Menderes'in kendisine ayaküstü bahsettiği, dolayısıyla mealen bilgi sahibi olduğu şeklinde inandırıcı olmayan bir yanıt verir. Alparslan Türkeş'in kitabında yazdığı ve Burhan Apaydın'ın da ifade ettiği gibi Yassıada'da Türkeş'in yazdığı ilk mektup okunmuş, Gürsel'in Adnan Menderes'e cumhurbaşkanlığı teklif ettiği açıklanmış olsaydı idam kararı verilmezdi. Bu hususun duruşmada açıklanmaması için her türlü önlem alınmış baskı yapılmıştı. Ethem Menderes ve Adnan Menderes bu konuda suskun kaldılar."
YENİ BİR VERSİYON Bayar babası Celal Bayar'ın ölümünden bir yıl sonra 1987'de, olay sırasında 13-14 yaşlarında olan Menderes'in küçük oğlu Aydın Menderes'in, Muammer Yaşar Bostancı'nın kaleme aldığı "Acılı Yıllar" kitabında mektuptan evde bahsedildiğini söylediğini de hatırlattı. Gürsel'in mektubuyla ilgili olarak yeni bir versiyonun daha ortaya çıktığını söyleyen Bayar şunları anlattı: "1 Ekim 2004 tarihinde ziyaretime gelen İsmet Bozdağ ile mektup konusu etrafında konuşurken Bozdağ 'İlk dediğiniz mektup da ilk değil, değişiklik yapılmış şekli' deyince şaşırdım. Meğer Ethem Menderes'ten mektup olayının iç yüzünü daha doğrusu başka bir yüzünü öğrenmiş. Cemal Gürsel, Ethem Menderes'e ordunun şikayetlerini açıklayınca kendisinden mektup haline getirilmesi istenmiş. Mektubun ilk müsveddesinde Celal Bayar'ı itham eden kısım yokmuş. Bayar'la ilgili kısım sonradan bu mektuba eklenmiş."
SORUMLU KİM? Burhan Apaydın'ın açıklamalarında "CHP 27 Mayıs'ın sorumlusu değildi", "İsmet Paşa 27 Mayıs'ı hiç desteklememişti", "İsmet İnönü aksine 27 Mayıs darbesine en çok üzülenlerin başında gelir" gibi görüşler ileri sürdüğünü hatırlatan Bayar bu görüşlere katılmadığını da belirtti. "Başında İnönü bulunan bir Cumhuriyet Halk Partisi arkasında olmasaydı ordunun içindeki bir cunta hareketi ile başlatılan 27 Mayıs darbesi acaba ne kadar başarılı olurdu?" diye soran Bayar öyle devam etti: "27 Mayıs'tan sonra DP'lilere yapılan ithamların çoğu CHP'den kaynaklanmıştır. Yassıada davalarının ekseriyeti CHP'nin ithamları ve İnönü ile ilgilidir. İnönü, canına kastetmekle suçlananlar idama mahkum edilirken ne şahitliğe çağrılmış, ne de yazılı ifadesi istenmiştir.CHP 27 Mayıs'ın şemsiyesi altında korumaya alınmıştır. Kurucu Meclis'in ekseriyeti CHP'lilerden oluşmuştur. Bu Kurucu Meclis'in çıkardığı Anayasa'nın dibaçesindeki hükümle DP'lilerin 15 Eylül 1961'deki Yassıada kararlarından önce 9 Temmuz 1961'de mahkumiyetleri ilan edilmişti."
CHP İLE ORTAK CUNTA "27 Mayıs'ın CHP ile ordu içinden çıkan bir cunta hareketinin ortak eylemi olduğu ortadadır" diyen Bayar, bu görüşüne Tekin Erer'in "Yassıada ve Sonrası" kitabından şu bölümü örnek gösterdi: "... İsmet Paşa ihtilalden bir yıl evvel CHP İstanbul İl İdare Heyeti'nden iki kişilik bir heyeti Heybeliada'ya davet etmişti. Heyete 'Beni iyice ve dikkatlice dinleyin. Demokratların başına öyle bir çivileme ineceğim ki nereden geldiklerini şaşıracaklar. Her fırsatta Anayasa'yı çiğniyorlar. Yabancı sermaye kanunu ile memleketi satıyorlar. Basın hürriyetini tamamen kaldırdılar. Masum gazeteciler hapislerde çürüyor. Hırsızlık, ahlaksızlık, aldı yürüdü. Ben bu işlere bir son vereceğim. Hepsini şu gördüğünüz Yassıada'ya tıkacağım' demişti." Tekin Erer'le TBMM'de aynı dönemde bulunduklarını söyleyen Bayar "Dikkatli, ciddi ve güvenilir bir kişiliği vardı. Kendisine kitabındaki bu bahsin kaynağını sorduğumda 'Cemal Gürsel'in yaverliğinde bulunmuş olan Ağasi Şen'den dinlediğini' söylemişti. Olayın geçtiği tarihlerde CHP teşkilatındaymış. Tekin Erer'den kaynağını açıklayan bir yazı istemeyi düşündümse de bunu elde edemedim, ömrü vefa etmedi" dedi.
NEVZAT ATAL
|
|
|
|
|
|
|
|
|